YÜKSEKOVAGÜNDEM - HABER MERKEZİ

Hakkari Yüksekova ilçesinde sanat sokağında bir araya gelen ve aralarında Yüksekova Belediye Eşbaşkanı Ruken Yetişkin, Esnaf Sanatkarlar Başkanı İrfan Sarı kayıp yakınları ve çok sayıda yurttaş katıldı. Kayıp yakınları 47’inci haftasında Naif Demir’in hikayesini Hakkari İHD yönetici Muhyettin Önal anlattı.

İŞTE NAİF DEMİR’İN HİKAYESİ...

Naif Demir’in evli ve 8 çocuk babası Geçimini ticaret yaparak sağlıyordu. Çukurca’da tanınan, sevilen ve yurt sever bir insandı. Hiç kimseye bir zararı yoktu. O dönemde Çukurca İlçe jandarma karakolu kantin ihalesi almıştı. Bir türlü parasını alamıyordu. Alacağının üzerinde aylar geçmişti ama bir türlü parasını alamıyordu. Her seferinde karakol komutanı Metin Koç kendisine diyordu git yarın gel. En son 06.03.1995 tarihinde Naif bize dedi ki ben Çukurca ya gidiyorum paramı da almadan geri gelmeyeceğim haberiz olsun ve gitti. Bir daha geri gelmedi.

İki gün aradan geçti Naiften haber alamadık. Çok kaygılanmıştık. Çünkü daha öncede Çukurca Jandarma karakol komutanı Naifi PKK’ ye yardım ediyorsun diye tehdit etmişti. Bunun üzerine Naifin kardeşleri Çukurca ya gittiler. Çukurca da ki akrabalarımıza Naifi sordular Naif iki gündür kayıptır gördünüz mü acaba? Akrabaları tarafından evet Naif dün değil evvelki gün Askerler tarafından bir evden alınarak gözaltına aldılar.

Naifin kardeşleri İlçe Jandarma karakoluna gittiler. Naifi siz mi aldınız diye sordular. Dönemin karakol komutanı Metin Koç kardeşlere dedi ki hayır biz Naifi görmemişiz gidin başka yerde arayın. Naifin kardeşleri İlçe Emniyet Müdürlüğüne askeri taburuna gittiler ancak olumlu bir cevap alamadılar. Daha öncede Çukurca Jandarma karakolu komutanı Naifi tehdit etmişti ya artık tüm şüpheler karakol komutanının üzerinde yoğunlaşmıştı. Naifin kardeşleri tekrar karakola gittiler. Karakol komutanına dediler biz buradan gitmeyeceğiz siz Naifin nerde olduğunu biliyorsunuz.

Bu sefer karakol komutanı kardeşlere dedi ki gidin fazla kurcalamayın yoksa sizin için hiç iyi olmaz. Bir daha da buraya gelmeyin. Dönemin Yüksekova çetesinde yer alan ve PKK itirafçısı olan kahraman Bilgiç ceza evinde yazdığı bir kitapta Naif için şöyle demişti. Ben Çukurca da iken Naifi tanıyordum. Naif karakolun kantin ihalesini almıştı. Ama bir türlü parasını karakol komutanından alamıyordu. Karakol komutanı Naife zıt gitmişti sırf parasını vermemek için Naifi birkaç sefer benim yanımda da sen PKK’ ye yardım ediyorsun bahanesi ile tehdit etmişti. Bir gün ben karakolda iken gündüz vaktiydi yanımızda Yüzbaşı Bedrettin Konuk (kütük) ile karakol komutanı Metin Koç de vardı. Naif geldi tekrar parasını istedi dedi ki ben başkalarına borçluyum burçlarımı ödeyemiyorum evime gidemiyorum bana bir çare bulun paramı verin ki ben borçlarımı ödeyeyim.

Çok tartıştılar ondan sonra Naif ağlayarak dışarı çıktı. Akşam vaktiydi Yüzbaşı Bedrettin ile karakolda oturmuştuk bir baktım Naifi kelepçeli olarak getirip bir üst kata götürdüler. O sırada Bedrettin yüzbaşıda yukarı kata çıktı metin astsubay ile birlikte Naif bağlama teli ile boğazını sıkarak öldürdüler. Aradan bir saat geçti kapı açıktı gördüm ki 4–5 jitem elemanı Naifin cansız bedenini sürükleyerek aşağı doğru götürüyorlar. Hemen arkasında baktım karakol komutanı Metin ile Bedrettin yüzbaşıda içeri geldiler çok moralliydiler. Yaklaşık bir saat bekledik baktım Naifin cansız bedenini götüren kişiler geri geldiler karakol komutanı ve yüzbaşı onlara sordular ne yaptınız? Yüzbaşı ya dediler shorland zırhlı araca koyup pisliğinin ayağına taş bağlayarak zap soyunun akışına bıraktık. Ve geldik. Yüzbaşı dedi sizi gören odlumu? Hayır, hiç kimse bizi görmedi dediler. Bir kaç hafta sonra Jitem elemanları evimize gelerek Naifin oğlunu alarak götürdüler. Dediler ki senin Babanı PKK tarafından öldürüldü. Bu kâğıdı imzala ve her yerde de Babamı PKK öldürdü söyle.

Yoksa seni öldüreceğiz. Biz Naifin çocukları olarak 20.yıldır bu acıyla yatıp kalkıyoruz 20. Yıldır her kapımız açtığında hepimiz kapıya koşuyoruz acaba gelen babamız mıdır? Babamızın bir mezar taşı dahi yoktur. Yetkililere sesleniyoruz bize bu acıyı yaşatan katilleri bir an önce yakalayın ve hak ettiği cezayı verin. Bu olaylar faili meçhul değil katillerin isimlerini söylüyoruz. Bu katiller hala yaşıyor ve kimisi hala resmi görevdedirler. Tıpkı Bedrettin konuk(kütük) gibi Bedrettin yüzbaşı bir iki yıl öncede Hatay serin yolda Alay komutanı olarak görev yapıyordu. Ey Cumhur Başkanı Başbakan lütfen bu katilleri adaletin önüne çıkarın ve gereğini yapın. Biz Naifin ailesi olarak her türlü hukuk yollarını denedik ancak bir olumlu cevap alamadık. Davamızı Avrupa insan hakları mahkemesine götürdük ancak şu ana kadar bir cevap alamadık. Yine aile olarak haklı davamızın takipçisi olacağımızı belirtiyoruz. Tüm cumartesi Annelerini ve katılımcıları Saygıyla Selamlıyoruz.