Akdoğan: Bu seçim hayati bir seçim

Akdoğan: Bu seçim hayati bir seçim

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, “AK Parti’nin bu seçimden güçlü çıkması lazım. Bu seçimi ben, çok hayati bir seçim olarak görüyorum” dedi.

A+A-

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Kanal 7'de yayınlanan “İskele Sancak” programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Seçimlerin bir kader seçimi gibi görülmesi gerektiğini belirten Akdoğan'ın açıklamalarından başlıklar şöyle:

7 Haziran seçimleri

“Çünkü sistemin demokratikleşmesine verilen çevreler, odaklar, yaklaşımlar… Bunlar bunu kendileri açısından hayat memat meselesi gibi görürler. ‘Bu seçimi de AK Parti kazanırsa tamamen bu vesayet sistemi son bulacak' diye bakıyorlar. Yani derin devlet, paralel devlet yapılanmaları işte KCK'sı…

“AK Parti'nin bu seçimleri kazanması, bu vesayet odaklarının temizlenmesi açısından önemlidir, bunlar olmadan o yeni Türkiye'yi inşa edemeyiz. AK Parti'nin bu seçimden güçlü çıkması lazım. Bu seçimi ben, çok hayati bir seçim olarak görüyorum.

Kılıçdaroğlu'nun koalisyon açıklaması

“Ben mümkün görmüyorum, bu da ilkesiz siyaset örneğidir. MHP ile HDP biraraya gelebilir mi? Negatif siyasetle, AK Parti karşıtlığıyla tutum olarak zaman zaman benzer tutumlar sergileyebilirler. Fakat kitleler bunu taşıyamaz, kaldıramaz.

“Bugün diyelim ki, HDP'yi parlatmaya çalışan birtakım çevreler var. Bu çevrelerin yaklaşımlarına bakın. Yani HDP'nin varlığına tahammül edemeyen, çoktan kapatılması gerektiğini düşünen ve çok ağır bir takım eleştiriler getiren ulusalcılardan tutun da başka bir takım çevrelere kadar. Bunların düşüncelerini HDP kitlesi ne kadar içine sindirilebilir veya HDP'nin bir takım aşırılıkları, siyasi zihniyetini oradaki insanlar ne kadar içine sindirebilir. Bunlar iki ayrı dünyadır.

“Bu yüzden ben, böyle bir şeyi facia gibi görürüm, böyle bir ihtimali de görmüyorum. AK Parti'nin çok rahat bir şekilde iktidarını koruyacağını düşünüyorum. Bu bir siyasi faciadır, intihar gibi bir şeydir. Fakat bunları konuşsunlar, gerçek yüzlerini ortaya koysunlar, tabanları da nasıl bir noktada ne tür işbirliklerine açık olduklarını da görsün.

“Asıl olan Türkiye'dir, Türkiye'nin menfaatleri var, ona göre hareket etmemiz gerekir. Burada son bir ellerinde ‘acaba HDP barajı geçerse bu oyun bozulur mu? Yani AK Partinin iktidarını bozabilir miyiz?' Şimdi HDP'ye sarılmış durumdalar, buna bel bağlayarak bir yere varmaya çalışıyorlar.

“Bu statükoyu bu niyetle, bu kumaşla hareket ettiği sürece hep başarısız olacak. Bunu ben söylüyorum akıllanmıyorlar. Şimdi farklı bir aktörle bunu tekrar zorluyorlar, bu HDP'ye de çok büyük zarar verir. Onları şu anda bi şekilde kışkırtan, kullanmaya çalışan yapı, senin varlığına karşı ve geçmişten bu yana bu sorunu üreten zihniyet bunlar” ifadelerini kullandı.

Seçim barajı

“Kimin barajı geçip, geçmeyeceğine halk karar verir. Cumhuriyet ile yaşıt birçok parti barajın altında kaldı, kıyamet mi koptu? Barajın altında kalırsın, hiç de bir şey olmaz, bir dahaki seçimde de barajın üstüne çıkabilirsin. Sen demokrasiye inanıyorsan, bu siyasi rekabeti, kuralları kabul ettiysen bunu da içine sindireceksin.

“Kürtler'in temsili sadece HDP'de de değil, diğer partilerde de birçok Kürt var. Bu yüzden ben bunun bir sorun oluşturacağını düşünmüyorum. Bu milletin takdiridir. Çözüm Süreci de kendi bağlamında yürür. Burada ana aktör, lokomotif AK Parti'dir. AK Parti denklemde olmadıktan sonra bunların hiçbiri olmaz.

‘Barajı geçmezse şöyle olur, böyle olur.' Bu bir tehdit dilidir. Bu tehdit dilini de bırakmak lazım, buna saygı duyacaksın. Hem bir siyasi otorite hem bir silahlı otorite. Sen, demokrasiye inanıyorsan bir kere diğerinin devre dışı kalması lazım. Yani bir elinde silah olacak, silahlı bir örgüt terör örgütü olacak, aynı zamanda sen barajı geçeceksin, Meclis'te belli bir sayıya ulaşacaksın, demokratik siyaset diyeceksin. Bu ikisi bir arada gitmez.

“Sen silahları gömersin, ondan sonra millet sana barajı da geçirtir, gerekirse daha fazla temsil gücüne de sahip olursun, demokratik siyasette önün açılır. Artık demokrasi bir kapasiteye ulaştıysa, artık silahın tamamen devre dışı kalması lazım. Bu yönde güçlü bir çağrısı var mı HDP'nin? HDP, ‘yedekte dursun' diyor.

“Bölgede ben silahtan medet umayım, silahtan güç devşireyim, bölgede hala bir şekilde silahlı unsurlar dolaşsın, millete baskı yapsın, batıda da farklı bir yüzle ben görüneyim. Bu bir kandırmacadır, bunun devre dışı kalması lazım.

Çözüm süreci

“Çözüm Sürecinin ana hedeflerinden biri PKK'nın silah bırakması ve silahların gömülmesi. Burada Kandil tarafından bir isteksizlik olduğunu zaten biliyoruz. HDP ne kadar istekli bu da tartışmaya açık bir konu. Öcalan, Şubat'ın ilk haftası HDP heyetiyle görüşmede bu çağrıyı yaptı.

“Kongre toplanıp silah bırakılmasıyla ilgili açıklama yaptı. Yanlış hatırlamıyorsam 4 Şubat'tı ama bu 28 Şubat'ta ancak yapılabildi. Arada 24 gün var, normalde Ada'dan döner dönmez, hemen açıklama yapılırdı.Neden açıklama yapılamadı? Çünkü Kandil ayak diretti.

Ağrı'daki çatışma

“Batıda başka bir imaj oluşturmaya çalışırken Doğuda da hala bildiğin gerilim üzerinden bir şey yapmaya çalışıyorsun. Bu kabul edilebilir bir durum değildir, bunun için de devlet gerekeni yapacaktır.

“Sen teröristle buluşma, kucaklaşma şenliği yapacağına, halkla buluşma, kucaklaşma, bütünleşme programı yap. ‘Ben burada bunlarla buluşurum, istediğimi yaparım ama asker buraya yaklaşmasın.' Bu kabul edilebilir bir şey değildir, buna müsamaha göstermeyiz ve bundan sonra da gösterilmeyecektir.

“Bunun adını ne koyarlarsa koysunlar. O silahlı adamları biz mi gönderdik oraya? AK Parti mi tutup da gönderdi? Bunlar sizin adamlarınız. Siz, bunlarla bu etkinlikleri yapıyorsunuz, bunu normal göstermeye çalışıyorsunuz.

‘Kumpas lafı'

“Kumpas lafını ben söyledim. Bu kamu vicdanının sesini dile getirdim. Yüzlerce kişi göz altına alındı, bir sürü kişinin ailesi yok edilmiş, kariyeri yok edilmiş, geleceği çalınmış. Düşünün yüzlerce kişi casus olmakla suçlanıyor.

“Bir deniz kuvvetlerini çökertiyorsunuz, yani bir ülkenin milli istihbarat teşkilatına operasyon yapıyorsunuz, milletin seçtiği hükümete operasyon yapıyorsunuz, milli ordusuna operasyon yapıyorsunuz ve bir sürü kişi uydurma delillerle içeriye atılıyor.”/İMC

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.