Ata; Yeni Bir Vatandaşlık Tanımına İhtiyaç Var

Ata; Yeni Bir Vatandaşlık Tanımına İhtiyaç Var

Yüksekova belediye tarafından 4'üncüsü düzenlenen Cilo Doğa, Kültür ve Sanat Festivalinde BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, Kürt sorunu dünün sorun değildir Kürt sorunu Türkiye cumhuriyeti devleti kurulduğu günden beri varlığını sürdürmektedir.

A+A-

MUSA DÜZENCİ - YÜKSEKOVAGÜNDEM

Festivalden ilk konuşmasını yapan Hakkari BDP Milletvekili Adil Zozani’den sonra sahneye çıkan Batman BDP Milletvekili Ayla Akat Ata, önemli bir süreçten geçiyoruz Sayın Abdullah Öcalan 2012’nin Kasım ayında devletle görüşmeye başladı. Bu görüşmelerin akabinde Kürt siyasetçiler İmralı adasına giderek Sayın Abdullah Öcalan’la görüşmeye başladılar. 2012 Kürt halkının nede Türk halkının ne Türkiye’yi yönetenlerin nede Ortadoğu hesapları olanların unutabilecekleri bir yıl değildi.

KÜRT SORUNU DÜNÜN SORUNU DEĞİLDİR

Atak, bu yıl PKK Lideri Abdullah Öcalan Türk yetkilileriyle görüşmeye başladı. Bu görüşmelerden sonra 2013 yılının ocak ayından Kürt siyasetçiler Kürt sorunu dünün sorun değildir Kürt sorunu Türkiye cumhuriyeti devleti kurulduğu günden beri varlığını sürdürmektedir. Sorunun altında yatan inkârdır, imhadır asimilasyondur. 1924 anayasasında anayasal güvence altına alınan teklik anlayışıdır. Tek millet, tek dil, tek kültür, tek din diyen anlayıştır. Osmanlı döneminde merkezleşme eylemleri başlar başlamaz Kürtler biz kendi topraklarımızda kendi kimliğimizle yaşamak istiyoruz dediler. Bu direniş cumhuriyet tarihi boyunca sürdü. Ve 29. isyan bizi bugünlere getirdi.

BİR İLK YAŞANDI

Bir ilk başlandı Kürtler Şeh Said’in idamının ardından cenazesinin bile nereye gömdüğünü bilmiyorlar. Kürtler Dersim katliamından sonra yaşı küçültülerek idam sehpasına götürülen Seyit Rızanın mezarının nerde olduğunu bile bilmiyorlar. Ama bugün Kürtler İmralı cezaevinde 14 yıldır bir rehine olarak tutulan Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü istiyorlar.

YENİ BİR DÖNEM BAŞLADI

2013 yılında gerek Kürt halkı vermiş olduğu onurlu mücadele tarihinde gerekse Türkiye cumhuriyeti devletinin tarihinde bir ilk yaşandı. Kürt siyasetçiler Kürt halk önderliğinin Sayın Abdullah Öcalan’ın yanına gittiler. Bu yıl Amed Newrozun da okunan Sayın Öcalan’ın manifestosuyla birlikte yeni bir dönem başladı. Manifestonun hemen ardında özgürlük hareketi önemli tarihi bir karar aldı. Ateşkes ilan etti. Ardından da bu ateşkesi destekleyecek bir adım daha attı. 1999’da bu adım atılmıştı. Öcalan’ın çağrısıyla gerilla sınırın dışına çekilme kararı aldı. Bir özgürlük yürüyüşü başladı. Devlet bu manifestoda belirlendiği üzere 3 aşamadan ibaret olan sürecin bir parçası olarak Türkiye cumhuriyeti tarihinde ilk kes parlamento çatısı altında çözüm komisyonu kurdu. Sayın Abdullah Öcalan’ın da önerdiği üzer Türkiye’nin 7 bölgesi oluşturulan akil insanlar komisyonu tarafından gezildi. Mart ayından bugüne nerdeyse 5. ayının tamamlandığımızda bugüne süreç gösterdi ki Kürt sorunun çözümünde denenmeyen tek yöntem olan diyalog ve müzakere denediğinde sonuç verebiliyor.

CENAZELER GELMİYOR

Ata, 8 aydır Türkiye’nin hiçbir şehrine ve Kürdistan’ın şehirlerine cenaze gelmedi. Bu ortaya koydu ki diyalog ve müzakerede çözüm isteyen herkes ısrar etmelidir. Bunun önünü tıkayan diyalog ve müzakereyi sonlandıran ya da sonlandırma noktasına getirenlerde halk tarafından çözüme zorlanmanın ya da teşhir edilmelidirler.

Bugünlerde görüyoruz ki hükmet birinci aşamanın tamamlanmadığı Sayın Abdullah Öcalan ve özgürlük hareketinin de birinci aşamanın tamamlandığını bizler Kürt siyasetçilerinin de tamamlandığı noktasında ısrar ettiği günlerden geçmekteyiz birinci aşama silahların sustuğu, cenazelerin gelmediği, konuşabilecek bir ortamın yaratıldığı süreçtir ve bunlar tamamlandı.

ARTIK KONUŞACAĞIZ

Ayla Akat Ata, zor aşamaya gelindi. Şimdi ikinci aşamadayız diyoruz atık konuşacağız diyoruz. ‘Hatırlarsanız ülkenin başbakanında artık fikirler konuşsun demişti’ fikirlerin konuşması için önce fikirlerin konuşabileceği ortamın yaratılması gerekmiyor mu peki bu ortam yaratıldı mı yaratılmadı.

YENİ BİR VATANDAŞLIK TANIMINA İHTİYAÇ VAR

Ben yeni anayasa çalışmasındayım bizim ısrarla üzerinde durduğumuz eğer yeni bir anayasa yapılacak bunun ısrarı var deniyorsa atılması gereken adımlar nedir bunu açık bir şekilde ortaya koyduk. Dedik ki bu ülkenin yeni bir vatandaşlık tanımına ihtiyaç var dedik ki bu ülkede artık merkezi yönetimler yerel yönetim ilişkileri yeniden şekillenmeli bu halk artık Ankara’dan atanan vali, kaymakam, emniyet müdürü istemiyor. Bunları da kendi içinden seçebilir dedik.

DEMOKRATİK ÖZERKLİK SADECE KÜRTLER İÇİN DEĞİL

Demokratik özerlik sadece Kürdistan için değil Marmara, Karadeniz, Akdeniz, iç Anadolu içinde geçerli dedik.  O masada bunu ilk söylediğimizde kıyametler koptu. Ama bugün herkes Kürtlerin sadece kendisi için özgürlük ve eşitlik istemediğini Türkiye’de ki bütün halklar dinler ve inançlar için özgürlük ve eşitlik istediğini biliyor işte bu noktadan sonra o masada susmaya başladılar.

KÜRTÇE’DE RESMİ DİL OLSUN İSTİYORUZ

Kendi anadilimizde yaşamak istiyoruz bu ülkede Türkçenin resmi dil olmasıyla hiçbir sorunumuz yok ama Kürdistan da Kürtçede resmi dil olsun istiyoruz. Dedi.

Konuşmalardan sonra sinevizyon, Şoreş Gever Grubu, Hemit Diyala, Ehmed Zebari gibi isimlerin verdiği konserlerle son buldu.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.