BDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani, İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın yanıtlaması talebiyle verdiği soru önergesi sondu.

Zozani, Marinos ve Kato Dağı'na yapılmak istenen kalekol ve askeri operasyonların yeni bir çatışma sürecini başlatabileceği tehlikesine dikkat çekerek Hükümet'in süreçle ilgili siyasi sorumluluğunu hatırlattı.

Sürecin başlangıcından bu yana, savaşın devamını isteyen kesimlerin sürecin bozulması için çeşitli provokasyon girişimlerinde bulunduğuna dikkat çeken Zozani, Paris Katliamı’nı örnek gösterdi.

Provokasyon girişimlerinin bir örneğinin de Hakkari kırsalında yaşandığını kaydeden Zozani, Hakkari’ye bağlı Kavaklı köyünde askeri operasyon ve, Kato Dağı Karşısında kalekol hazırlığı yapıldığı yönündeki bilgileri ve bu girişimi protesto eden kitleye saldırıyı hatırlattı.

Zozani, İçişleri Bakanı Efkan Ala'ya yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti:

Demokratik hakkını kullanan ve barış sürecine sahip çıkma iradesi taşıyan halka saldırılar ile ilgili Bakanlığınız bir soruşturma başlatmış mıdır?

Köylerin, yani yerleşim yerlerinin bulunduğu alana giden Şine Köprüsü üzerinde, bir süredir askeri araçların varlığı ve kimlik kontrolü yapılmasının nedeni nedir? Evlerine giden köylülerin, öncesinde olmayan bir uygulamayla, her gün kimlik kontrolüne ve psikolojik şiddete maruz kalması nasıl açıklanmaktadır?

Meskan Dağı'nda, kalekol inşa edilmesinin gerekçesi nedir?

Demokratik çözüm ve barış sürecinin birinci yılını bitirdiğimiz ve diyalogdan kapsamlı bir müzakereye geçişin zorunlu hale geldiği bir süreçte, savaş hazırlığı anlamına gelen karakol/kalekol inşa etmeye neden ihtiyaç duyulmaktadır?

Sözü geçen Kavaklı (Marûnîs) Köyü kırsalına ve Meskan Dağı bölgesinde askeri hareketliliğin nedeni ve operasyon hazırlığı yapıldığı iddiası doğru mudur? Doğru ise, bu askeri operasyonların, çatışmasızlık sürecini bitireceği ve yeniden bir savaş haline sürükleyeceği tarafınızdan bilinmemekte midir?

Barış sürecinin bitirilmesine ve yeniden çatışmalı bir sürecin başlamasına neden olacak askeri operasyonların başlaması ve kalekol/karakol yapımlarının devam etmesi, süreci yürüten aktörlerden biri olarak Hükümetinizin siyasi sorumluluğu altında değil midir? Bu konuda Bakanlığınızın tutumu nedir?

Bölgede askeri hareketliliğin devam etmesinin ve çok sayıda asker ile görev alanı olmadığı halde polis çevik kuvvetinin alanda konuşlanmasının nedeni nedir?

Yeni provokasyonlara sebep olacak gelişmelerin yaşanmaması açısından, Bakanlığınızın yetki alanı içinde bulunan kolluk güçlerinin alandan ne zaman çekilmesi düşünülmektedir?"