Demirtaş, Zafere ve çözüme yakınız

Demirtaş, Zafere ve çözüme yakınız

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yaptığı konuşmasında; “BDP’li Kürtler Türkiye Cumhuriyeti Devletinde vatandaş olarak kabul görmüyor. Düşman hukuku uygulanıyor.”dedi.

A+A-

MUSA DÜZENCİ - YÜKSEKOVAGÜNDEM

Hakkari"de yaşanan gözaltılar nedeniyle dün Hakkâri"ye gelen Demirtaş bugün BDP Hakkari Milletvekilleri Esat Canan, Adil Kurt, Hakkari Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu, Şemdinli Belediye Başkanı Sedat Töre, BDP İl ve İlçe yöneticileri ile birlikte Yüksekova ilçesine geçti.



Demirtaş"ı Yüksekova"da yüzlerce kişi Şakitan köprüsünde karşılayarak ilçe merkezine kadar konvoy halinde eşlik etti. Cengiz Topel Caddesi üzerinde toplanan kitleye hitaben bir konuşma yapan Demirtaş 12 Haziran seçimlerinin üzerinden tam bir yıl geçtiğini hatırlatarak, “Tam bir yıl önce bugün Cölemerg halkı, Gever, Şemzinan, Çelê halkı bütün dünyaya çok önemli bir mesaj vermişti. 12 Haziran akşamı sandıklar açıldığında 90 yıllık faşizan rejim burada iflas bayrağını çekmişti. Aradan tam bir yıl geçti o tarihi destan gününün yıl dönümü nedeniyle halkımızı bir kez daha kutluyorum.”dedi.

"BİZE DÜŞMAN HUKUKU UYGULANIYOR"

1 yıl önce yapılan seçim sonuçlarından bir çözüm umudu doğduğunu ancak seçim gününden bu yana devletin Kürtlere yönelik askeri ve siyasi operasyonlarının hiç bitmediğini belirten Demirtaş, “Bizi vatandaş olarak görmüyorlar bir defa. BDP"li Kürtler Türkiye Cumhuriyeti Devletinde vatandaş olarak kabul görmüyor. Düşman hukuku uygulanıyor. Roboski"de savaş uçağıyla parçalamak düşman hukukudur. Özel yetkili mahkemeler eliyle belediye başkanını, milletvekilini, gencini, yaşlısını kadınını zindanlara doldurup orada zulme tabi tutmak düşman hukukudur. Biz de diyoruz ki madem bize düşman hukuku uyguluyorsun, madem bizimle yaşamak istemiyorsun çık ben Kürt halkıyla birlikte yaşamak istemiyorum de. O zaman Kürt halkı da kendi kararını verir. Kürt halkı kendisini düşman olarak tanımayan bir devlet, bir hukuk sistemiyle iç içe yaşamaya mecbur değil. Bunları açık açık oturup konuşalım.”dedi.



"KÜRTÇE SEÇMELİ DERS OLMASIN DEMİYORUZ"

Başbakan Erdoğan"ın dün Kürtçe seçmeli ders açıklamalarına değinen Demirtaş, “Kürt halkı diye bir halk var inkâr etmiyorsun, dili var inkar etmiyorsun ama dilini kullanamaz diyorsun. Haftada 2 saat seçmeli ders olacak. Yav ben anamdan doğarken seçme şansım var mı ki 5. sınıftan sonra seçeyim? Kürt çocuğu anasından doğarken dilini seçiyor mu ki sen ona seçmeli ders sunuyorsun? Önce sen Tayip Erdoğan olarak torununu Türkçe seçmeli derse göndermeyi kabul et, Kürtler de çocuğunu Kürtçe seçmeli derse göndermeyi kabul etsin. De ki benim torunum da Türkçe"yi seçmeli ders olarak öğrensin. Bu eğer senin vicdanında ahlakında kabul görüyorsa Kürt halkı da bunu kabul etsin. Şimdi bir yasağın, bir psikolojik sınırın aşılması açısından Kürtçe seçmeli ders önemlidir. Biz olmasın demiyoruz, olsun ama Türkiye"nin batısındakiler için önemlidir. Onlar Kürtçeyi öğrensinler istiyoruz. Okulda 5. sınıfta da 1. sınıfta da Türk çocukları Kürtçeyi seçmeli ders olarak alsınlar, öğrensinler. Çünkü bu ülkenin bir dilidir Kürtçe. Ama Kürt çocuğu için 5. sınıftan sonra haftada 2 saat Kürtçe öğrenebilirsin demek, ben 5 sene önce seni asimile edeceğim, 5 sene seni Türkleştireceğim, 5. sınıftan sonra da Kürtçeyi yabancı dil gibi sana seçmeli olarak vereceğim demektir. Sen 5 sene çocuğa Türkçe eğitim verdikten sonra zaten asimilasyon süreci tamamlanıyor. 6. sınıfta vereceğin Kürtçe çocuğun anadili olarak kalmaz ki artık. Hesap bu. Fakat buna rağmen biz diyoruz ki önemlidir. Kürtçe de seçmeli ders olsun müfredatta. Ama Kürt halkı için değil, sizin için. Kürtçeyi öğrenin diye okullarsa seçmeli ders olsun. Eğer Kürt halkının talebini ve beklentisini karşılamak istiyorsanız ana sınıfından üniversiteye kadar Kürtçe eğitimdir talep.”dedi.

"BİZİM TÜRK MİLLETİ İLE BİR SORUNUMUZ YOK"

Türk milletini bölmek gibi bir dertlerinin olmadığını belirten Demirtaş, “Türk milleti tek olsun, büyük olsun. Bizim derdimiz siz Kürt milletini Türk milletinin içerisinde eritemezsiniz diyoruz. Bizim Türk milleti ile bir sorunumuz yok. Kürt halkı ayrı bir halktır, ayrı bir ulustur. Kürt halkını asimile edemezsiniz diyoruz. Bunları istiyoruz diye bana düşman hukuku uyguluyorlar. Erdoğan mikrofonu eline her aldığında bizi hedef gösteriyor. Her konuşmasında halka hakaretler yağdırıyor.”dedi.

"ARTIK FİNAL DÖNEMİNDEYİZ, ZAFERE VE ÇÖZÜME YAKINIZ"

Tarihi baskılarla karşı karşıya olduklarını ifade eden Demirtaş konuşmasına şöyle devam etti: “Halkın üzerindeki baskılar, partinin üzerindeki baskılar, 30 yıldır 12 Eylül de dahil olmak üzere görmediğimiz, karşılaşmadığımız düzeyde tutuklama ve soykırım operasyonlarıdır. Sadece Gever"den 600 arkadaşımız tutukludur. Binden fazla arkadaşımız sürgündedir, sınırın öbür tarafındadır. Binlerce insan aranır durumda. Ülkenin her yerinde parti teşkilatlarımızın tamamında böyle bir baskı var. Fakat bütün bunlara rağmen tek bir geri adım var mı, hayır. Sürekli ileri adım var. Sürekli bu faşizmin üstüne doğru kararlıca bir yürüyüş var. İşte bu yüzden bunu görünce çıldırıyorlar. Bunu gördükleri zaman kuduruyorlar, kudurdukça saldırganlaşıyorlar. Sizlerden ricamız, birbirinize daha fazla sahip çıkın. Artık final dönemindeyiz. Zafere, çözüme yakınız. Hiçbir psikolojik savaş hiçbir yalan sizin kafanızı bulandırmasın. Asla ve asla fitne sokmaya çalışanlara inanmayın. Hiçbir zaman olmadığı kadar güçlüyüz, kararlıyız, azimliyiz ve her zamankinden daha fazla fedakârca mücadele ediyoruz. Eğer tecridi kıracaksak, operasyonları durduracaksak, bu katliamları durduracaksak ricayla, minnetle, yalvarmakla olmayacağını en fazla biz biliyoruz. Dik durmakla direnmekle, kararlı bir şekilde faşizmin yüzüne tükürmekle ancak bunlar kazanılabilir.



"GEVER"E DİZ ÇÖKTÜRÜNCE BÜTÜN KÜRDİSTAN"A DİZ ÇÖKTÜRECEKLERİNE İNANIYORLAR"

Gever halkı bütün Kürdistan"da bu dönemlerin en fazla yükünü çekmiş bir halktır. Buradaki analar, değer aileleri, gençler en ağır bedelleri ödediler. Bütün dünya da bunu biliyor. Kürt halkının tamamı bunu biliyor. Devlet de bunu biliyor. O yüzden Gever"in üstüne bu kadar çok geliyorlar. Gever"e diz çöktürünce bütün Kürdistan"a diz çöktüreceklerine inanıyorlar. Çünkü biliyorlar ki Gever direniyorsa Kürdistan direniyordur. Sizler bugüne kadar elinizden geleni yaptınız. Biz de çözüm için siyaseten en kararlı duruşu göstermeye çalışıyoruz.”

Demirtaş ve beraberindekiler daha sonra yürüyüş halinde BDP İlçe Başkanlığında geçerek burada partililerle bir süre sohbet ettikten sonra taziye ziyaretlerinde bulunmak üzere parti binasından ayrıldı.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.