Eğitim-Sen'den 'anadil' açıklaması
Türkiye'deki eğitim sistemi ve anadilde eğitim vermek için açılan Kürtçe okullar üzerindeki politikalar Yüksekova Eğitim-Sen temsilciliği tarafından, İlçede açılan Dıbıstana Seratayi Ya Dayîka Uveyş İlkokulu önünde düzenlenen basın açıklamasıyla protest
YÜKSEKOVAGÜNDEM
Hükümetin, Diyarbakır Lice, Şırnak Cizre ve Hakkârinin Yüksekova ilçesinde Kürtçe ders verecek olan Kürtçe okullara olan tutum politikalarına tepkiler sürüyor. Yüksekova Eğitim-Sen Temsilciği, İlçede açılan Dıbıstana Seratayi Ya Dayîka Uveyş İlkokulu önünde bir araya gelerek anadil üzerindeki politikaları ve Türkiye'deki eğitim sistemini düzenledikleri basın açıklamasıyla protesto etti. Basın açıklamasını okuyan Yüksekova Eğitim-Sen temsilcilerinden Emren Çolakoğlu, toplumda acil çözüm bekleyen sorunların sürekli geri plana atıldığını söyleyerek, eğitim sistemi üzerinden toplumun iktidarın Siyasal İdeolojik hedefleri doğrultusunda biçimlendirilmek istendiğini belirtti.
AKP hükümetinin halkların inançlarını ve taleplerini görmezden geldiğini aktaran Çolakoğlu, Bağlar, Cizre ve Yüksekova ilçelerinde halkın kendi iradesiyle açtığı okulların kapısına mühür vurulmuş, bahçesinde nöbet tutan ve aralarında Eğitim-Sen üyelerinin de bulunduğu çok sayıda yurttaşa gaz bombalı ve tazyikli suyla müdahale edilmiştir. Fakat bu baskılar mücadelemizi her geçen gün daha fazla yaygınlaştırmaktadır dedi.
Anadil hakkının temel bir hak olduğunu ve yurttaşlara parasız bir kamu hizmeti olarak erişimin sağlanması için gerekli her şeyin yapılmasının zaruri olduğunu aktaran Çolakoğlu, Gelişmiş tüm ülkelerdeki uygulama da bu şekildedir. Eğer ülkemizde bugüne kadar gerekli anayasal ve yasal düzenlemeler yapılmamışsa bu devletin ayıbıdır. Halkın fiili olarak kendi okullarını açması ve çocuklarını anadillerinde eğitmek istemesi anlaşılır ve demokratik bir tutumdur. 1990lı yıllarda sendikamızı açtığımızda da kapılarımıza kilit vurulmuş kamu emekçilerinin sendika kurmasının yasal olmadığı söylenmişti.
Ancak soruşturmalar, göreve son vermeler, sürgünler, tutuklamalar ve faili meçhullerle ödenen bedeller sonrası devlet sendikalarımızı kapatmaktan vazgeçmek zorunda kalmıştı. 90lı yıllarda yapılan uygulamanın bir benzeri de bugün eğitim kurumlarında yapılmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), eğitimde yıllardır farklı kimlik, dil ve kültürleri yok sayan, din ve inanç istismarına dayanan, doğrudan dayatmacı politikalarının okullarda istediği gibi uygulanması için okul müdürlerinin tamamına yakınını kendi siyasal kadroları arasından belirlemiş, Eğitim-Sen üyeleri okul müdürlerinin yüzde 96sını tasfiye etmiştir diye konuştu. Milli Eğitim Bakanlığına uyarıda bulunarak, taleplerine kulak verilmesini ve eğitimde yaşanan sorunların kalıcı olarak çözülmesini istediklerini belirten Yüksekova Eğitim-Sen Temsilcileri, taleplerini şöyle sıraladılar:
-Kamusal, demokratik, bilimsel, laik ve anadilde eğitimin önündeki bütün engellerin kaldırılması.-Eğitimin ini kurallara göre değil, bilimsel kurallara göre yapılması -Eğitimde siyasi kadrolaşmaya, zorunlu rotasyon girişimlerine, angarya çalışma ve performans uygulamalarına derhal son verilmesi Söz konusu taleplerinin yerine getirilmesi için mücadelelerine devam edeceklerini ifade ettiler.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.