TBMM'nin bugünkü oturumunu yöneten Meclis Başkanvekili Pervin Buldan, tesadüfen arka arkaya gelen iki gündem nedeniyle faili meçhul bir cinayetle katledilen eşi Savaş Buldan'ı hatırladı…

Meclis Genel Kurulu'nda söz alan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Muammer Aksoy'un 28 yıl önce Türkiye'nin aydınlık geleceğini karartmak isteyen, Türkiye'nin bugünlerini hedef alan karanlık odaklar tarafından kurşunlanarak katledildiğini söyledi. Özel, laik cumhuriyetin, Atatürk devrimlerinin yılmaz savunucusu, insan hakları ve özgürlüklerden ödün vermeyen Prof. Dr. Muammer Aksoy'u ölümünün yirmi sekizinci yılında CHP grubu olarak andıklarını ifade etti.

Özel'in ardından söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı söz aldı. Bu cinayetleri Türkiye'nin yakın siyasi geçmişinde demokratik siyasete karanlık çevrelerin müdahale araçlarından birisi olarak değerlendiren Bostancı, “Topyekûn, bu tür karanlık cinayetlerle, bunlarla toplumun algısını dönüştürüp özgür iradesi üzerine tahakküm kurmaya çalışan politikalara karşı, bunları telin eden yaklaşımımızı ifade ederken, bu çerçevede hayatını yitirmiş, sağdan, soldan her kim olursa olsun hepsini rahmetle anıyorum, Muammer Aksoy'u da vefatının 28'inci yılında rahmetle anıyorum” dedi.

YIĞILCA'DA ELEKTRİK KESİNTİLERİ

Grup Başkanvekillerin konuşmalarının ardından CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal kısa bir söz istedi. Tanal'ın gündeminde Düzce Yığılca ilçesinde son aylarda sık sık yaşanan elektrik kesintileri vardı. Yığılca'da neredeyse elektriksiz bir hayat yaşandığını söyleyen Tanal bakanı göreve davet etti.

Önce Muammer Aksoy anması, ardından elektrik kesintileriyle gündeme getirilen Yığılca ilçesi Meclis Başkanvekili Pervin Buldan'a 24 yıl önce yine faili meçhul bir cinayet sonucu öldürülen eşi Savaş Buldan'ı hatırlattı.

SAVAŞ BULDAN'IN CESEDİ YIĞILCA'DA BULUNMUŞTU

Meclis Başkanlık Divanı olarak 28 yıl önce öldürülen Muammer Aksoy'u rahmetle, minnetle andıklarını söyleyen Buldan şöyle devam etti:

“Faili meçhul cinayetler elbette ki bu ülkenin karanlık tarihinin bir gerçeği. Şimdi Sayın Tanal Yığılca'dan bahsedince, yirmi dört yıl önce ben de eşimin cenazesinin, cesedinin Yığılca'da bulunduğunu bir an gözlerimin önüne getirdim. Eşim Savaş Buldan 2 arkadaşıyla birlikte İstanbul'dan Bolu'nun Yığılca ilçesine götürülerek infaz edilmişlerdi. Ancak o karanlık tarih hâlâ devam ediyor yani failleri, cinayeti işleyenler hâlâ gün yüzüne çıkmadı, ne yazık ki yargılanmadı, cezaya çarptırılmadı. Dolayısıyla, bu ülkenin elbette ki aydınlık geleceği açısından faili meçhul cinayetlerin bir an önce açığa çıkması gerektiğini ifade etmek istiyorum ve tüm bu cinayetleri işleyenlerin yargı önünde cezalandırılması gerektiğini ifade etmek istiyorum ve teşekkür ediyorum Sayın Tanal.”(Nergis Demirkaya - GazeteDuvar)