Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, anaokulundan itibaren öğrencilerin eğilimleriyle ilgili çalışmalar yürütülmesi gerektiğini, başarının da bu yolla geleceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Sanat Özel Ödülleri Töreni'nde yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:

PAPAĞANLAŞMAYACAĞIZ

Biz Türk milleti olarak asla papağanlaşmayacağız. Kendi hazinelerimize sahip çıkacağız. Unutturulmaya çalışılan tüm hazinelerimizi keşfederek ortaya çıkaracağız. Birileri bu sözlerimize bakara bizleri yanlış anlayacak, Batı düşmanlığı ile itham edecek. Tam tersine bizim dünyada nerede iyi olan, faydalı olan bir şey varsa onu değerlendirmekle mükellef olduğumuza inanıyoruz. Taklit değil, telif peşinde koşan papağanlaşan değil, analitik düşünen olmamız gerektiğinin bilinciyle yönümüzü çevirdik. Maziden atiye kurduğumuz köprüyü güçlendirerek vizyonlarımızı biçimlendiriyoruz. Medeniyetimizin büyük sosyoloğu İbni Haldun ‘coğrafya kaderdir' diyor. Bu hakikat birilerine coğrafyamızın kaderini belirleme hakkı vermez. Bize düşen kendi irademiz nispetinde çalışarak kaderimizin gerçekleşmesine imkân tanımaktır.

AFRİN ŞAVAŞINDA YALAN YANLIŞ ŞEYLERE İNANMAYIN

Coğrafyamızın içinde bulunduğu durumu kadere giden yolda bir işaret bir ikaz olarak görüyoruz. Daima en iyisini umarak ancak en kötüsüne de hazırlıklı bulunarak yolumuza devam edeceğiz. Bu sabah itibariyle Afrin savaşında 1829 teröristi Mehmedimiz etkisiz hale getirdi. Bazı yalan yanlış şeyler çıkıyor. Hiçbirine aldırmadan yolumuza devam ediyoruz

ANAOKULUNDAN BAŞLAMALIYIZ

Bugün gelişmiş ülkelerin spordan sanata kadar her alanda anaokulundan itibaren çocukların ilgilerini tespit etmeye yönelik sistemler kurduklarını görüyoruz. Ülkemizde benzer bir anlayışı hayata geçirmeye inanıyorum. Ana sınıfından itibaren lise yılları boyunca öğrencilerin eğilimleri ile ilgili çalışmalar sürdürmeliyiz. Evlatlarımıza inanıyoruz, güveniyoruz. Çalışmaksa, bizim milletimizin çalışkanlığının örneği çok az bulunur.

BİRŞEYLERİ EKSİK BIRAKMIŞIZ

Eksiklikleri, insan keşfetme ve yetiştirme sistemimizde, daha doğrusu sistemsizliğimizde arayacağız. Saldım çayıra mevlam kayıra mantığıyla bu işlerin içinden çıkamayız. Eğitim-öğretim ve kültür konusunda niye nispeten geri kaldığımız konusunda hep hayıflanıyorum. Demek ki bir şeyleri eksik bırakmışız. Gençlerimizdeki heyecanı, şevki gördükçe geleceğimiz konusundaki umudum katlanarak artıyor. 2019'dan itibaren bu konularda da Türkiye yeni bir döneme girecektir.