Erdoğan: Mahmur Kampı için çalışma yapmamız gerekecek

Erdoğan: Mahmur Kampı için çalışma yapmamız gerekecek

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Konsolosluğu'nda öldürülmesine ilişkin açıklamalarda bulundu.

A+A-

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Fransa dönüşü geleneksel hale getirdiği üzere gazetecilere gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

ABD'nin PKK'nin lider kadrosundan 3 isim için 12 milyon dolar ödül koyması hakkında “Biz bunu, PKK ile PYD'nin ayrı yapılar olduğu iddiasını meşrulaştırmak için ortaya atılmış bir oyun biçiminde telakki ediyoruz. Bu oyuna gelmeyiz” diyen Erdoğan, Mahmur Kampı'nı da gündeme getirerek, “Burayı kimin dağıtması lazım?” diye sordu.

Hürriyet'ten Hande Fırat‘ın haberine göre Erdoğan'ın açıklamalarında şu başlıklar öne çıktı:

TRUMP ‘HALKBANK NİYE BU KADAR UZADI' DEDİ: (Trump görüşmenizdeki Halkbank, PYD-YPG konusu) Halkbank konusu ile ilgili olarak telefon görüşmemizden sonra Sayın Trump, 24 saat içinde Hazine Maliye Bakanı'na talimatı verdi ve bakan da bizim Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Bey'i aradı. Bu konunun halliyle ilgili olarak neler yapılabileceği konusunu görüştüler. Fakat daha sonra farklı bir gelişme olunca, bunun üzerine arkadaşlar Sayın Pompeo ile görüşmeyi yaptı. Görüşmeyi Dışişleri Bakanımız Mevlüt Bey yaptı. Pompeo da konuyu takip etti. Washington'dan New York'a kaydırılması söz konusuydu. Ben söyleyince Trump, ‘Ben döner dönmez talimatı vereceğim; Hazine ve Maliye Bakanıma bizzat konunun takibi için talimat vereceğim. Ben bu işin bittiğini zannediyorum. Niye bu kadar uzadı?' dedi. YPG konusunda da bazı konularda kendi aralarında bir iletişimsizlik var gibi geliyor bana. ‘Bu konuda da beraber yapabileceğimiz çok şey olabilir' dedim. Bu konuda gerek Mevlüt Bey'in gerek Savunma Bakanımızın, muhatapları ile yapacakları çalışmalar inşallah bizi daha rahatlatacaktır.

MAHMUR KAMPI İÇİN ÇALIŞMA YAPMAMIZ GEREKECEK: (ABD'nin PKK'lı üç isim için 12 milyon dolar ödül koyması/Fırat'ın doğusuna askeri harekat açıklamaları) Tüm bu süreç içinde uluslararası camianın, PKK konusunda çok büyük vebali var. Birleşmiş Milletler'in çok büyük vebali var. Zira sadece Kandil değil, bir de Mahmur Kampı meselesi var. Mahmur Kampı, PKK'nın kuluçka yuvası. Şu anda orada 12-13 bin kişi var. Burayı kimin dağıtması lazım? BM de artık bu işten bıktı. Orayı dağıtma havası içinde. Peki dağıtıldıktan sonra ne olacak? Bu konuda gerek ABD, gerek koalisyon güçleri, gerek merkezi yönetim ile daha yoğun temas içine girerek, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'ni dahil ederek, Irak'taki PKK varlığı hususunda çalışma yapmamız gerekecek. Bu çalışmayı hep beraber yürütmemiz lazım. Temenni ederim ki bu adımlarla bu sıkıntıyı çözeriz. ABD'nin bu iddialı çıkışını Kandil'de böylece farklı bir zemine oturturuz.

YEMEN'DE ONBİNLER AÇLIK TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA KALABİLİR: (Fransız gazetesi Le Figaro'ya kaleme aldığı makale) Tehlikeler maalesef halen devam ediyor; sona ermiş değil. Mesela Filistin'de olanları görüyorsunuz. Yemen'deki mevcut gelişmeler malum. Çok kısa zaman içerisinde Yemen'de on binlerce insan açlık tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. Sayın Trump, gerek Sayın Macron, gerek Sayın Merkel ile Yemen'in durumunu da konuştuk. Şansölye Merkel, ‘Yemen için çok ciddi bir parasal destek hazırlamamız lazım. Bunu sadece ben yapamam, bunu beraberce yapalım' diye ortaya bir teklif attı. Sefalet, açlık meydana gelirse Yemen'de de Suriye'dekine benzer bir durumla karşılaşılabilir. Paris'te tüm bunları BM Genel Sekreteri Sayın Guterres'e de söyledim. BM'nin reforme edilmesi şart. Yeni bir BM Güvenlik Konseyi yapısının oluşması şart. Sayın Guterres sağ olsun bu düşüncelerimizi aynen destekliyor. O da aynı kanaatte. Müdahale edebilme gücü olması lazım. BM Güvenlik Konseyi, beş ülkenin iki dudağı arasında ya da bir ülkenin dudağı arasında olmamalı. Bunun sayısı 20 olur ve 20'si de daimi olur. Bunlara bir yaptırım gücü sağlanır ve bu yaptırım gücü ile birlikte de müdahil olur. Bunun başarılması lazım. BM noktasında güvenlik dendiği zaman akla ne geliyor? Barış gücü geliyor. Yaptırım gücünün olabilmesi için barış gücü dışında bir şey düşünülmesi gerekir.”

KAŞIKÇI OLAYINDA BİR ŞEYLERİN DÖNDÜĞÜ ORTADA: “(Trump görüşmesi, Kaşıkçı cinayeti) Kaşıkçı cinayetini akşam yemeğinde ele aldık. Kaşıkçı cinayetini konuşurken görüşmemize Merkel ile Macron'u da dahil ettik. Kaşıkçı cinayeti konusunda bizim yaklaşımımızın ne olduğunu, Washington Post'ta yayınlanan yazımda ortaya koyduğumu anlattım. Bu cinayetin önceden planlanmış olduğu; emrin Suud'daki üst makamlardan geldiği ortada. Makalemde de ifade ettiğim üzere, kendisine sonsuz saygı duyduğum Kral Selman hakkında benim bu tür bir şey düşünmem asla mümkün değildir. Ancak biz, talimatı verenin kim olduğunun da ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Bu talimatı kim vermiş, cinayetle alakalı olarak tutuklananların konuşmaları, bunu söylemeleri lazım. Katilleri sağda solda aramaya gerek olmadığını Sayın Trump'a da söyledim. Bir defa katiller bu 18'in içindedir. Cuma gününden gelenler bir ön hazırlık için mi gelmiştir? Malum cumadan konsolosluğa gelişi ve o gün iyi karşılamaları var. Ondan sonra salı gününe ayrıca davet var. Pazartesiyi salı gününe bağlayan gece gelen ekip var. Cinayetin hemen akabinde, yetkili ağızların Kaşıkçı'nın konsolosluktan çıktığını iddia ettikleri açıklamaları var. Böyle bir şeyin olması mümkün mü? Çünkü nişanlısı dışarıda bekliyor. Kaşıkçı o kapıdan ya da başka bir kapıdan çıkacak, nişanlısını almadan oradan ayrılacak. Bu olayda bir şeylerin döndüğü çok açık ve net ortada.

KAŞIKÇI KAYDI BİR FELAKET: Suud Dışişleri Bakanı Adil el-Cübeyr'in bu işte bir yerli işbirlikçiden söz ettiği yönünde haberlerçıktı. Daha sonra ‘El-Cübeyr öyle bir şey söylemedi' dediler.
Biz bu cinayetle ilgili ses kayıtlarını bizden isteyenlerin hepsine dinlettik. İstihbarat örgütümüz hiçbir şeyi saklamadı. Suudiler dahil, ABD, Fransa, Kanada, Almanya, İngiltere kim istediyse hepsine biz bunu dinlettik. Kayıt gerçekten bir felaket. Hatta Suudilerin istihbaratçısı, kaydı dinlediğinde, ‘Herhalde bu eroin almış; bunu ancak eroin alan birisi yapar' diyecek kadar şok oldu. Ortada böyle bir gerçek var. Buna rağmen olayı saptırma peşinde olanlar var. Başsavcı geldi, İstanbul Başsavcısı ile görüşme yaptı. Gelen savcıda maalesef ipe un serme havası var. Veliaht Prens, ‘Ben olayı aydınlatacağım, gereğini de yapacağım' diyor. Biz de sabırla bekliyoruz. Ortada bir gazetecinin katledilmesi olayı var, bu olayın aydınlatılması, faillerinin ortaya çıkarılması gerekiyor. Suudi Arabistan'da 18 tutuklu var. Failler kesinlikle bu 18 tutuklunun içinde. Bunların dışında olan kim? Talimatı veren. Onlara cinayet talimatını kimin verdiği de ortaya çıkarılmalıdır. Kaşıkçı'nın cesedinin akıbeti ne oldu? Gömüldü ise nereye defnedildi? Yoksa parçalanıp kaçırıldı mı? Bizler uluslararası düzeyde bu olayın takipçisi olacağız. (Ses kayıtlarını dinleyen liderlerin tepkisi) Bu tür görüşmelerde siyasetçiler ne yapılacağının, ne yapacaklarının cevabını anında vermezler. Kendi kayıtlarına girerler, gerekli değerlendirmeleri yapmalarının ardından da adımlarını atarlar. Reflekslerinden hareketle, bu cinayetten çok ciddi manada rahatsız olduklarını hissediyorum. Sayın Trump'ta da Sayın Merkel'de de Sayın Macron'da da bunu müşahade ettim. ABD'de Kongre, bu konuda CIA'den bilgilendirme istedi. Bu bilgilendirme de yapılınca bakışın değişeceğini düşünüyorum.”

3 DÖNEMLER EMEKLİYE: Büyük şehirlerimiz üzerindeki çalışmalarımızın çok çok önemi var. Belli bir noktaya kadar geldik, devam edeceğimiz arkadaşlar var. Ama üç dönem mantığı diye bir anlayış var. Üç dönem belediye başkanlığı yapmış arkadaşlarımızı da büyük oranda istirahata çekeceğiz. Tamamına yakını için geçerli. Çünkü halk değişim istiyor. Üç dönem aynı yerde belediye başkanlığı yapmış arkadaşlara dördüncü dönem için aynı yeri düşünmüyoruz. Ha ne olabilir? Dördüncü dönem bir başka yerde bir başka il veya ilçede belediye başkanı adayı olabilir. Bu daha ziyade ilçeler bazında böyle olur.

KILIÇDAROĞLU İLMİNİ ARTIRSIN: (Kılıçdaroğlu, ‘AK Parti'ye oy verirseniz harama ortak olursunuz' dedi) Haram helal gibi meseleleri Kılıçdaroğlu ile konuşacak değiliz. Haramı da helali de biz gayet iyi biliriz. Kılıçdaroğlu, ilmini, bilgisini arttırsın, ondan sonra konuşsun. Bugün Türkiye'de 1800'e yakın belediye AK Partili ise bunun bir sebebi var.

PATLAMA TOP ATIŞI TESTİ SIRASINDA OLMUŞ: (Hakkâri'deki patlama) Olayın bir top atışı testi sırasındaki bir patlama ile cereyan ettiği kesin. Fakat teknik heyetin raporunu henüz alamadım. Döner denmez teknik heyetin raporunu öğreneceğiz. Bildiğimiz şey burada sadece top atışları sırasında patlamada cereyan eden bir olay. Mühimmat deposu ile birbirine yakın, bundan kaynaklanan bir olay. Yedi evladımız maalesef mühimmat deposunun yakınında bir konumdaydı. Rapor netleştikten sonra açıklamayı Savunma Bakanımız yapacaktır.”

BİZİ ZORA SOKMAYIN: (Kıbrıs ve Doğu Akdeniz'deki uzlaşmazlık) Bu konuyla ilgili olarak çıkarlar çatışıyor muhakkak. ABD'liler de ‘Oraya siz girmeyin bunun dışında ne yapacaksınız yapın' havasındalar. Sondaj gemilerimizden biri Doğu Akdeniz'de, diğeri Karadeniz'de çalışacak. Kararlı şekilde bu yola devam edeceğiz. Bu konuda dostlarımıza da gerekeni söylüyoruz. ‘Bizi dara, zora sokmayın' diyoruz.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.