Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa'daki temasları kapsamında Belçika Başbakanı Charles Michel ile görüştü.

Görüşme sonrası düzenlenen basın toplantısında söz alan Erdoğan, Rusya'nın Türkiye hava sahasını ihlal etmesiyle ilgili Erdoğan, “Rusya, Türkiye gibi bir dostunu kaybederse çok şeyi de kaybeder” ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

‘İstanbul'da 400 bini aşkın Suriyeli var'

“Farklı bir süreci yaşıyoruz. AB'nin merkezi Brüksel'de bu toplantıları yapmak yeni bir sürecin başlamasını sağlayacak. Suriye ile Türkiye arasındaki sınır boyu 911 kilometredir. Irak ile de 351 kilometre sınırımız var.

“Sadece Suriye'den mülteci almıyoruz. Ayrım yapmadan mültecileri ülkemizde ağırlıyoruz. Sadece İstanbul'da 400 bini aşkın Suriyeli var. Kamplarda olanlara yaptığımız yardım 7.8 milyar dolar. Dünyadan gelen destek ise 417 milyar dolar.

“Biz açık kapı politikası uyguladık, uygulamaya da mecburduk. Varil bombalarının kullanıldığı Suriye'de kapılarımıza dayananlara hayır giremezsiniz diyemezdik. Mülteci krizi ufacık bir yavrunun kıyımıza vurmasıyla dikkat çekti.

“Biz sadece sınırımıza gelenleri değil, denizde ölüme mahkum edilenleri de topluyoruz.

‘Türkiye'ye yapılan saldırı NATO'ya yapılmıştır'

“Suriye krizi, savaşın sona ermesi, Esed'in artık burayı bırakıp gitmesi noktasında hassasiyeti olanlar var, olmayanlar var. 350 bin insanın ölümüne neden olan bir devlet terörü estiren bir kişi şu anda Suriye'nin başındadır ama bunu korumaya çalışanlar var. İran bunlardan bir tanesidir.

“Rusya bunlardan bir tanesidir. Bunu koruma çalışanlar işte şu anda Rusya'nın Suriye'de yaptığı ve orada kendine ait bir üs hazırlama gayreti ve bunun yanında bizim sınırlarımızı ihlal etme olayı. Bu tabii NATO'nun da dün biliyorsunuz bu konuyla ilgili sert bir ültimatomuyla karşılık bulmuştur. Buna tabii bizim sabretmemiz mümkün değil.

“Nitekim dün bu konuyla ilgili evvelsi gün de ne yazık ki arzu etmediğimiz bazı adımlar atılma durumundadır ve bunu kabullenmek özellikle Türkiye'ye yakışmayacağı gibi NATO'nun da kendi prensiplerinin tamamen dışındadır ve dolayısıyla da buna karşı tavrını NATO almıştır ve bundan sonra da alacağına kesinlikle inanıyorum, çünkü Türkiye'ye yapılan saldırı NATO'ya yapılmış saldırıdır, bunun bilinmesi lazım.

“Bu konuyla ilgili olarak Rusya ile olan ilişkilerimiz malumdur ama Rusya, Türkiye gibi eğer bu konuda bir çok işbirliği yapmış dostunu da kaybederse çok şeyi de kaybeder, bunu da bilmesi lazım.”

Ne olmuştu?

3 Ekim günü Rusya 32 Hava Kuvvetleri'ne ait bir savaş uçağının, Türkiye hava sahasını Hatay civarında ihlal etmesi üzerine, Türkiye iki F-16 jetini bölgeye göndermiş ve Rusya uçağını hava sahasından çıkarmıştı.

Dışişleri Bakanlığı 5 Ekim'de yaptığı açıklamada ise bir Rusya savaş uçağının Türkiye hava sahasını ikinci kez ihlal ettiğini duyururken, Rusya Büyükelçisi'nin bakanlığa çağırıldığı belirtildi.

Rusya olayın ‘navigasyon hatası' sonucu meydana geldiğini ve birkaç saniyelik bir ihlal yaşandığını bildirmiş, Başbakan Ahmet Davutoğlu ise Rusya'nın kendilerine bunu sehven yapıldığını bildirdiğini aktarmıştı.

Rusya Savunma Bakanlığı da Rusya savaş uçağının Türkiye hava sahasına yönelik kısa süreli ihlalinin kötü hava koşulları nedeniyle yaşandığını açıklamıştı.

Üye ülkeleri acil toplantıya çağıran NATO'dan, “Rusya, Suriye'deki muhalafete ve sivillere yönelik saldırılarını bir an önce durdursun. Rus savaş uçağının Türk hava sahasını ihlali çok tehlikeli ve sorumsuzca bir hareket. Rusya, Türkiye-NATO hava sahasını ihlal etmeyi durdursun ve acil konuya açıklık getirsin” denilmişti.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise “Rusya'nın Türkiye-NATO hava sahasını ihlali yanlışlıkla olmuş gibi görünmüyor” demişti.