Feyzi Tekin’in hikayesini dinledi

Feyzi Tekin’in hikayesini dinledi

Yüksekova’da kayıp yakınları bu haftaki eylemlerinde işkençeler sonucunda ağır yaralanan ve bir gözünü kaybeden Feyzi Tekin’nin hikayesini dinledi.

A+A-

MUSA DÜZENCİ - YÜKSEKOVAGÜNDEM

İHD ve Cumartesi Anneleri her hafta düzenledikleri failler yargılansın eyleminde Sanat sokağında bir araya gelerek bu haftaki eylemlerinde ağır işkenceler sonucunda yüzünün bir kısmını kaybeden Feyzi Tekin’in hikayesini dinledi.

Kendi hiyakesini anlatan Feyzi Tekin,  15 Temmuz 1994 tarihinde eniştem Faysal Aslan ile kışlık yakacak için çalı - çapı toplarken akşam saatlerinde eve gittiğimiz sırada eli silahlı 3 kişi yola çıkarak aracımızı durdurdu.

Alyava köyüne gittiğini söyleyen Tekin, silahlı kişiler bizide götürün demesi üzerine tanımadığımız için alamadık. Beni ve eniştemi tehdit ettiler. Yapılan tehditlere rağmen götürmedik.’


Tekin, ‘Alyava Köyüne gittiğimizde operasyon köye gelmişti. Ancak bizim operasyondan haberimiz yoktu. Dur ihtarı yapılmadan bize ateş açıldı. Açılan ilk ateşte yanımda bulunan eniştem Faysal ‘ah çekerek, öldüm’ dedi.

Bende aynı anda yere düştüm ve gözlerimi açtığımda hastanedeydim. Çok ağır yaralıydım.

Kısa bir tedaviden sonra beni o yaralı halimle Diyarbakır E Tipi kapalı cezaevine götürdüler. O zamanlar beni 125.ci   maddeyle yargıladılar. Cezaevinde beni tedavi etmediler yüzüm çok yaralıydı. Tedavi olamadığım için yüzüm mikrop kapmıştı solucanlar (kırm) vardı.

Her gün bana işkence yapıyorlardı. Tedavi olabilmem için sevkim Ankara'ya çıkmıştı. Ancak beni Adana cezaevine gönderdiler.

HER CUMA BANA İŞKENCE YAPIYORLARDI

Beni Adana'ya götürürken ayaklarımı, ellerimi zincirle ringin koltuk demirlerine bağladılar. Bir aydan fazla Adana cezaevinde kaldım.  Her cuma günü bana akşama kadar işkence yapıyorlardı.  Ağır yaralı olmama rağmen her gün bana işkence yapıyorlardı.

BEN HER GÜN ÖLÜYORUM

Beni mahkemeye getirdiler. Bir gözümü tamamen diğer gözümde de % 96 görme kaybım olduğu için beni tahliye ettiler.

Hükümete, Devlete sesleniyorum beni bu hale getirenleri bir an önce yakalayıp adaletin önüne getirilmesini istiyorum. Faili meçhul olarak giden arkadaşlarım ölüp gittiler. Ben ise her gün ölüyorum. 21 yıldır bu azabı çekiyorum. Mağdurum Allah kabul etmesin. Dedi.

Daha sonra söz alan İHD Yüksekova yöneticisi Muhyettin Önal, ‘Hasta tutsaklar birer birer ölüyor. AKP hükümetine sesleniyoruz yaşam hakkını pazarlık konusu yapmayınız. Tüm canlının yaşam hakkı kutsal, Evrensel ve İlahi bir haktır. Öldürmeyin yaşatın. Cezaevinde ölen her hasta tutsaktan siz sorumlusunuz.' Dedi.


HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.