Yüzde 100'e yakın katılım ile okulların boşaldığı Hakkari ve ilçelerinde, yurttaşlar boykot kararını yerinde bulduklarını dile getirerek, artık Kürt halkının haklarını kimsenin engellemesine izin vermeyeceklerini söyledi.

Anadilde eğitim hakkı önündeki yasaklamaları protesto etmek amacıyla gerçekleştirilen bir haftalık okul boykotuna en büyük katılımın yapıldığı illerden biri Hakkari oldu. Kent genelinde Pazartesi günü açılan 277 ilk ve orta öğretim okullarına kayıtlı 30 bin 714 öğrenci ile 32 lise ve dengi okullarda okuyan 16 bin 555 öğrencinin büyük bölümü okullarını boykot ederek, bir hafta boyunca okula gitmedi. Okul boykotu oranının yüzde 90 civarında olduğu kentte, okulların tamamı haftayı boş geçirdi. Öğrencilerin okulları boykot ederek anadillerine sahip çıkmalarına en büyük destek ise öğrenci velilerinden geldi. Öğrencilerin eylemini desteklediklerini dile getiren Erhan Koç isimli yurttaş, "Bizler zamanında dilimizde okul okuyamadık, bari onlar okusun. Bu boykotun güzel bir katılımla geçtiğini gördük. Bundan sonra da amacına ulaşıncaya kadar bu boykotun devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Anadil hepimize hayırlı olsun" dedi.

'Tek çözüm dilimize sahip çıkmaktı'

Çukurca'da ikamet eden Hamdi Yıldız ise boykotun çok güzel geçtiğini belirterek, "Şemdinli'den Hakkari'ye ve Çukurca'ya kadar okul boykotu çok güzel bir katılımla geçti. Bizler dilimizi istiyoruz. Tarihi bir dilimiz var ve ona sahip çıkmalıyız. Dilimizi kullanmak için ne gerekiyorsa yapacağız. Öğrencileri de yaptıkları boykottan dolayı kutluyorum" dedi. Herkesi boykotu sahiplenmeye davet eden Hüseyin Tekin isimli yurttaş, "Bu güne kadar devlet bizim için bir şey yapmadı. Bundan sonra da bizlerin gidip devlet okullarında onların dili ile eğitim görmemiz bizlere çözümü getirmez. Bizlerin sorunlarını çözecek tek şey dilimizdir. Ona sahip çıkmalıyız" dedi.

'Biri de çıkar hayır Kürt'üm, doğruyum der'

Hakkari'de çok güzel bir bilincin ortaya çıktığını ve her insanın ancak kendi dilini kullanarak kendisini tanıtabileceğini belirten Naif Kayacan, "Bu boykot sürece de iyi denk gelmiştir. Ve bence kentimizde amacına da ulaşmıştır" dedi. Türkiye'deki tek tipleştirme politikalarına tepki gösteren Kayacan, "Bakın buraya bir İngiliz geliyor ve İngilizce konuştuğu için onun nereli ya da kim olduğunu biliyoruz. Ama Kürt'e Kürtçe konuşma yasak. Dili olmayan bir insan yaşamış sayılır mı? Bir de her sabah 'Türk'üm doğruyum …' diye çocuklarımıza bir şeyler okutuluyor. Türkiye'de okuyan bir İngiliz'e de bu andımızı okutabiliyorlar mı? Hayır. Ama Kürt çocuklarına okutuluyor. Sizler bunu dayatırsanız biri de 'Kürt'üm doğruyum' diye çıkar karşınıza" dedi.

'Dilimizi kimseden dilenecek değiliz'

Hakkari'de hedeflenen amaçlara ulaşıldığını ve kentte anadil boykotunun yüzde 100'e yaklaştığına dikkat çeken KURDÎ-DER Hakkari Şube Eş Başkanı Vasfi Ak, boykota büyük oranda sahip çıkan öğrenci velilerinin de bu katılımda payı olduğunu dile getirerek, bütün öğrencilere ve velilerine anadillerine sahip çıktıkları için teşekkür etti. Dilin insanın hayati bir organı kadar önemli olduğunu ifade eden Ak, "Dilimiz insanın teni gibidir. Bir insan teni olmadan yaşayabilir mi? Bir insan nefes almadan yaşayabilir mi? Buradan halkımıza çağrımız; dilimizi kimseden dilenecek değiliz. Gelin kendi anadilimizi günlük yaşam dili yaparak koruyalım" çağrısında bulundu.

'Boykot sistemi korkuttu'

Yüksekova halkının neredeyse tamamının boykot kararına uyduğunu aktaran KURDÎ-DER Yüksekova Şube Başkanı Arife Kutlar, bunun sistemi korkuttuğunu dile getirdi. Anadil talebiyle Cumhuriyet İlköğretim Okulu önünde yapmak istedikleri 30 dakikalık eğitime tahammül edilmediğini ve zırhlı araçlarla müdahale edildiğini söyleyen Kutlar, "Boykotla AKP hükümetine halkların var olma nedeni olan anadildeki ret ve inkârına dikkat çektik ve anadilde taviz verilmeyeceğine işaret ettik. Bir haftalık anadil çalışmaları boyunca 23 bin imza toplanmış, Milli Eğitim Müdürlüğü'ne teslim edilmiş, okul boykotu gerçekleşmiş, sembolik eğitim verilmiş ve talepler kamuoyuna resmen sunulmuştur" diye konuştu.

'Erdoğan bilsin; okula gitmeme kararı aldım'

Yüksekova'da gerçekleşen boykotu değerlendiren ilçe halkı, artık kendi dillerinde eğitim görmek, hizmet almak ve yaşamak istediklerin dile getirdi. İlçe sakinlerinden İlhan Yaşar, "Kürtçe yoksa bizim için okul da yoktur. Her gün 'Andımız'ı okumak, yemin ettirilmek, Türkçe konuşmaya, Türkçe öğretilmeye zorlanmak istemiyoruz" dedi. "Dilimiz bizim varlığımızdır" diyen Hüsamettin Çelik, varlıklarını inkar edenlere, asimilasyona tabi tutanlara karşı sonuna kadar direneceklerini dile getirdi. Kürtçe eğitim oluncaya kadar okul boykotlarına devam edeceklerini söyleyen Çelik, "Erdoğan iyi bilmelidir; ben okula gitmeme, çalışma kararı aldım. Ne zamanki anadil de eğitim sağlanırsa okula gideceğim" diye konuştu.

'Dersleri Kürtçe görmek istiyoruz'

Kendilerinin de anne ve babaları gibi Kürtçe konuşmak istediğini dile getiren Fırat Tekin isimli yurttaş, "Okula gitmememizin sebebi kendi okullarımızda anadilimizi öğrenemememizdir. Biz okullarımızda kendi dilimizde eğitim görmek, öyle konuşup kendimizi öyle ifade etmek istiyoruz. Bu nedenle bu hafta okulları boykot ettik. Hükümetin gerekenlerin yapmasını istiyoruz. Türk öğrencilerin gördüğü Türkçe dersleri bizler de Kürtçe görmek istiyoruz" talebinde bulundu.

'Şemdinli'de boykota katılım yüzde 99'

Şemdinli'deki boykota ilişkin bilgi veren KURDÎ-DER Şemdinli Şube Başkanı Hamza Arslan, bir haftalık boykot çağrısının Şemdinli'de tam destek aldığını ve yüzde 99 kadar bir katılım olduğunu vurguladı. Arslan, "Yani artık kimse Kürtleri kandıramaz. Anayasa paketi açılacak, iktidardakiler ve hükümet, 'Anadilde eğitim yok' diyor ve 'Biz barış sürecinin sağlıklı olduğunu düşünüyoruz' diyor. Açıklayacağınız anayasa paketinin içinde anadilde eğitim yoksa bu nasıl bir demokrasi getirmektir. BDP ve DTK'nin almış olduğu 'Anadilde eğitim istiyorum' kampanyası ve boykot kararı yerindedir. Bu kararı, Şemdinli KURDÎ-DER ve Şemdinli halkı olarak da esas alıyoruz" dedi.

'Kendimizi anlatmakta zorlanıyoruz'

Şemdinli Lisesi'nde okuyan Orhan Bay isimli öğrenci, boykot kararının yerinde bir karar olduğunu ifade ederek, "Ana dilimiz olmayan dillerde eğitim görüyoruz. Ve anadilde eğitim alamadığımız için kendimizde bir şeylerin eksik olduğunu hep görüyoruz. Lise 2'ye gidiyorum. Hep başka dil, İngilizce, Arapça, ama Kürtçe yok. Okul okumamıza rağmen kendimizi anlatmakta zorlanıyoruz ve kendi anadilimizden eğitim almak istiyoruz. Bu da bizim en doğal hakkımız. Artık her yerde Kürtçe eğitimin verilmesini istiyoruz, ancak Kürtçenin seçmeli ders olarak okutulmasını kabul etmiyoruz. Resmi dil olmasını talep ediyoruz" diye konuştu. Diha