HDP: BM'ye Cizre için derhal izin verilsin
HDP Grup Başkanvekilleri İdris Baluken ve Çağlar Demirel, Cizre'ye dair BM'nin almış olduğu inceleme kararı hakkında ilçede yaşanılanların tüm boyutlarıyla ortaya çıkarılması için hükümetin söz konusu heyete derhal izin vermesini istedi.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad el Hüseyin'in, Cizre'de bağımsız soruşturma yürütecek ekibin bölgede engellenmeden inceleme yapabilmesine yönelik Türkiye'ye yaptığı çağrıya HDP'den destek geldi. HDP Grup Başkanvekilleri İdris Baluken ve Çağlar Demirel, yaptıkları yazılı açıklamada, BM heyetinin ilçede inceleme yapmasına derhal izin verilmesini istedi.
HDP Grup Başkanvekilleri tarafından yapılan açıklama şu şekilde:
"BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad el Hüseyin'in, Cizre'de bağımsız soruşturma yürütecek ekibin bölgede engellenmeden inceleme yapabilmesine yönelik Türkiye'ye yaptığı çağrıyı memnuniyetle karşıladığımızı ifade etmek istiyoruz.
Yüksek Komiser tarafından yapılan açıklamada halkı şiddet eylemlerinden korumada devletin sorumluluğuna vurgu yapılmış, yapılan operasyonlarda devletin insan haklarına, işkence, yargısız infaz, orantısız öldürücü şiddet ve keyfi gözaltı eylemlerini yasaklayan uluslararası hukuka daima saygı göstermesinin önemli olduğu ifade edilmiştir.
14.12.2015 tarihinde Cizre'de başlayan ve 79 gün süren sokağa çıkma yasağı boyunca yaşam hakkı başta olmak üzere sayısız insan hakkı ihlalinin yaşandığını daha önce ifade etmiştik. Özellikle vahşet bodrumları sürecinde sayısız kez Birleşmiş Milletler ve Avrupa Parlamentosu başta olmak üzere birçok uluslararası kuruluşa yaralıların hastaneye nakli ve toplu sivil katliamların incelenmesi konusunda çağrılarda bulunmuştuk.
Yasak boyunca siyasetçiler ve bağımsız sivil toplum örgütleri dâhil olmak üzere hiçbir yurttaşın Cizre'ye alınmadığı, bu süre boyunca özellikle operasyonlar sonrası delillerin karatılmaya çalışıldığı bilinen bir gerçektir. Yasağın gündüz saatlerinde kaldırılmasından sonra Cizre'ye inceleme ve raporlamada bulunmak üzere giren sivil toplum örgütleri ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından bizzat hedef gösterilmiştir.
Cizre özelinde bölgede uygulamaya konan sokağa çıkma yasakları boyunca sayısız insanlık suçu bölgede görev yapan devlet güçleri tarafından işlenmeye devam etmektedir. Bu suçların cezasız kalmayacağı bilinmelidir. AKP iktidarının ısrarla karartmak istediği ve birçok bağımsız sivil toplum kuruluşuyla birlikte partimiz tarafından da hazırlanan raporlarda kapsamlı bir şekilde belgelenen Cizre'de işlenen insanlık suçlarından bir gün mutlaka hesap sorulacağını bu vesileyle bir kere daha belirtmek istiyoruz.
BM'den aldığı bu kararın takipçisi olmasını bekliyoruz. Hükümetin de Cizre başta olmak üzere ablukaların sürdüğü yerleşim yerlerindeki sivil ölümlerin ve toplumsal yıkımın tüm boyutları ile açığa çıkarılması için Birleşmiş Milletler tarafından görevlendirilecek heyetlerin inceleme yapmasına izin vermesini bekliyoruz. Halkların Demokratik Partisi olarak elimizde bulunan belge ve bilgileri gelecek olan heyetle paylaşabileceğimizi de ayrıca ifade ediyoruz. Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün dünkü açıklamaları ise gerçeği yansıtmaktan uzaktır. Ablukaların yaşandığı bölgelere sivil toplum kuruluşlarının ve siyasetçilerin giremediği kamuoyunun yakından bildiği bir gerçekliktir. Cizre'de özellikle vahşet bodrumlarının yaşandığı süreçte ulusal ve uluslararası birçok sivil toplum örgütü ve kuruluşun inceleme talebine ret yanıtı verildiği bilinmektedir. Bakanlık Sözcüsünün açıklamaları bölge halkına yaşatılanları normalleştiren bir amaç gütmektedir. Halkların Demokratik Partisi olarak bu sürecin yakından takipçisi olacağımızın kamuoyu tarafından bilinmesini istiyoruz."
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.