Kılıçdaroğlu: Cumhuriyet tarihinin en derin krizini yaşıyoruz

Kılıçdaroğlu: Cumhuriyet tarihinin en derin krizini yaşıyoruz

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, Başbakan Davutoğlu’nun “Kimse terör örgütünü muhatap alacağımızı beklemesin… Geri dönüş yoktur ve asla olmayacaktır” sözlerini işaret ederek, “Türkiye Cumhuriyeti yönetilmiyor. Fiilen yönetilm

A+A-

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.

Başbakan Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı  Erdoğan arasındaki çözüm süreci çatlağına gönderme yapan Kılıçdaroğlu, “Birisi diyor ki, ‘Masaya otururuz' biri diyor ki ‘Oturmayız'. Sonra çark ediyor, diyor ki, ‘Evet, oturmayız'. Tam müsamere başbakanı” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

Avukatlar Günü

“CHP iktidarında savcı ve hakim eşit seviyede olacağı mesajıyla tüm avukatlarımızın Avukatlar Günü'nü kutluyorum.

“Yasayla Türkiye Barolar Birliği Başkanı'nın yargı açılışında konuşmasını yasakladılar. Benim hakkımı savunan bir avukat orada konuşmayacaksa kim konuşacak? Adli yıl açılışı artık iki törenle açılıyor. Biri resmi tören, diğeri barolar birliğinin yaptığı tören.

Tahir Elçi

“Tahir Elçi, bir aydın sorumluluğu içinde bir basın toplantısı yaptı. Bir kutsal mekanın önünde toplantı yaptı. İnsanlığın bu ortak mekanında silah çatışma istemiyorum dedi. Bunu söyledikten dakikalar sonra katletildi.

Polis Haftası

“Bu hafta aynı zamanda Polis Haftası. Polislerin görev yetkisi de bir yasayla belirlenmiş. Polisler 24 saat çalışır. Gecesi, gündüzü yoktur polisin. Hayatın her alanında polis vardır. Çünkü hayatın her alanında kişinin can ve mal güvenliğini devlet sağlamak zorundadır polisin yardımıyla. Polisler fazla mesailerinin hakkını alabiliyorlar mı alamıyorlar. CHP iktidarında polise 365 ek gösterge hakkını analarının ak sütü gibi vereceğiz.

“Polislerden sadece bir şey istiyoruz siyasetin iktidarın polisi değil halkın polisi olun sizi baş tacı yapacağız.

Ankara saldırısı

İkinci sorum Meclis Başkanı'na… Meclis başkanısınız. Raporlar gelmiyorsa, siz bunu sormak zorundasınız. İlla ben mi hatırlatacağım size?  Siz o koltukta hangi gerekçeyle oturuyorsunuz? Parlamentonun itibarını korumak için. O zaman 2015 ve 2016'nın raporlarını derhal isteyin.

“Daha vahim bir olay. 103 kardeşimiz teröre kurban gitti. Soruşturma açıldı. Güzel. Ön soruşturma sonunda müfettişler dediler ki, bu konunun  soruşturulması lazım ve gerçek faillerin yakalanması lazım. Bu konuda yetki izin açıp açmama yetkisi Ankara Valisi'ne verildi. Ankara Valisi soruşturmaya izin vermedi.

“Sayın Davutoğlu'na söylüyorum. 103 kişinin günahı kimin boynunda.

“Bu sorulara cevap vermek için gerçek anlamda başbakan olman gerekir.

“Nusaybin'den gelen her şehidin sorumlusu sensin”

“Başka bir acı olaydan söz edeyim. 2015 Aralık ayında emniyet ve jandarma diyor ki Nusaybin'de ciddi yığılma var. İzin verin Nusaybin'e gireceğiz. Mardin Valisi izin vermiyorum diyor. Vali izin vermiyorum derken kime güvenmiştir?

“Sayın Davutoğlu'ndan bu talimatı almıştır. Nusaybin'den gelen her şehidin sorumlusu sensin. Sen neden 2015'in Aralık ayında bu izni vermedin? Gidecektik ama yeterli güvenlik elemanımız yoktu. bunu güvenlik elemanları istiyor zaten.

CHP'ye yönelik saldırılar

“CHP'ye yönelik saldırılar var. Bekledim geçen hafta Başbakan çıkıp bir açıklama yapacak mı?

“Bu saldırıyı yapanlar sözde CHP'yi terör örgütleriyle irtibatlandırarak yapıyorlar. CHP'yi terör örgütleriyle irtibatlandıranlar alçaklar ve şerefsizlerdir. Bu terör örgütleriyle masaya oturanlar kim?

“Biri çözüm masasına oturacağız, biri oturmayacağız diyor”

“Türkiye Cumhuriyeti yönetilmiyor. Fiilen yönetilmiyor, savruluyor. Cumhuriyet tarihinin en derin krizini yaşıyoruz. Birisi kalkıyor çözüm masasına oturacağız diyor, birisi diyor hayır oturmayacağız. Sonra evet oturmayacağız diyor. Çark ediyor. Türkiye'nin geleceğinde bütün uygar dünya kaygı duyuyor. Haberleri izleyemez hale geldik. Böyle bir yönetim olamaz. 3. sınıf adamlarla 21. yüzyılın Türkiye'si yönetilemez. Tonlarca patlayıcı yükleyeceksiniz kimsenin haberi olmayacak?

“Niye sapıklara teslim ediyorsunuz çocuklarımızı?”

“Karaman'dan sonra Türkiye'nin dört bir yanında olaylar patladı. Bunlar sabah akşam müslümanlıktan din imandan bahsediyorlardı. Bu çocukları bu yoz kültüre siz nasıl teslim ettiniz? Vakıfları savunuyorlar. Çocuklara sahip çıkın vakıflara değil. Bu çocuklar yasa dışı burada nasıl kaldı?

“Valisi konuşmuyor, Milli Eğitim Bakanı konuşmuyor. Aile Bakanı birilerinin önüne yatmış durumda o zaten hiç konuşmuyor. Bu işlerin baş sorumlusu Milli Eğitim Bakanı niye konuşmuyor?

“Niye sapıklara teslim ediyorsunuz çocuklarımızı. İtibar sahibi olmak yüksek ahlak sahibi olmakla başlar. Adalet duygularını içinde hissetmekle başlar. Ben büyük saraylarda oturuyorum benim itibarım yüksektir hiç olmaz. İtibar parayla pulla satın alınabilecek şey değildir.

“Obama ile görüşmek için 50 takla atıyorsun”

“Dalkavuk sayısının fazlalığı size itibar kazandırmaz. Amerika'ya gitmeden istenmeyen adam ilan edildi. Dışişleri Bakanımız Amerika'da Cumhurbaşkanını karşıladı. Türkiye için ayıptır bu ayıp.Bu ayıbın altına imza atanlar Türkiye'yi böyle itibarsızlaştırıyor.

“Obama ile görüşmek için 50 takla atıyorsun, görüşmüyorsa ben de görüşmüyorum diyeceksin. Bir enstitüde konuşma yapacaksınız araya iş adamları giriyor işte konuşturur musunuz diye? Sorun Türkiye'nin bozulan imajında. Türkiye artık devletler uygar dünyanın bir tarafı olarak görmüyor. Çatışan ortadoğunun bir parçası olarak görüyor. Bu imajı düzeltecek tek parti CHP'dir.

Ekonomi

“Bütün hataların faturasını bu millet çekiyor. Haziran 2014. Petrolün varili 115 dolar. Sonra bu fiyat 30 dolara kadar indi. Bugün 36 dolar. Bunlar benzine mazota zam yapınca ne diyorlardı Türkiye'de yok fiyat artınca onlar da zam yapıyor. Fiyat düştü o zaman fiyatı millete yansıt. Faturayı bu ülkenin şoförüne kestiler. Herkesten sanki hiç petrol fiyatı düşmemiş gibi fiyatları dayattılar.

“Doğalgazı millete yüksek fiyattan halka satıyorlar. Yetmedi kayıp kaçağı namuslu insanların cebinden almaya başladılar. Türketici örgütleri dava açtı, dediler ki kayıp kaçağı bize ödetemezsiniz. Yargıtay bu parayı alamazsınız dediler. Sonra hepsini toplayıp tek kalemde tüketicinin faturasına yansıttılar. Kayıp kaçak adı altında vatandaştan 33 milyar TL aldılar. Bunlarda din var mı inanç var mı ahlak var mı?

Dokunulmazlıklar

“AKP, dokunulmazlık konusunda da iki yüzlü. Davutoğlu'nun hodri meydanı Tiyatro Başbakanı'nın hodri meydanıdır.”/İMC

Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.