Yüksekova'da 3 yıl önce evinde uyurken, bitişikte yapılan binaya beton dökülürken, duvarın göçmesi sonucu ıslak beton altında kalarak ağır yaralanan ve 3 yıldır bilinci yarı kapalı hayata tutunmaya çalışan 33 yaşındaki Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni Kumru Konak için arkadaşları ve öğrencileri görev yaptığı okulda köşe hazırladı. Konak'ın avukatlarının ve ailesinin başlattığı hukuk mücadelesi ise sürüyor.

İzmirli olan Kumru Konak ilk görev yeri olan Yüksekova Farabi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'ne 2013 yılının Eylül ayında atandı. 8 Haziran 2014'te İpek Mahallesi Hacı Ömer Sabancı Caddesi üzerinde bulunan apartmanın 3'üncü katında bulunan evinde uyurken, görünmez bir kazanın kurbanı oldu. Oturduğu apartmanın bitişiğinde yapılan 5 katlı binanın betonu dökülürken, Kumru öğretmenin kaldığı dairenin duvarı çöktü. Çökmenin ardından ıslak beton, yatak odasına dolup yatağındaki Kumru öğretmenin solunum yollarına kaçarak nefessiz bıraktı.

Yaşanan acı olayı ilk olarak aynı okulda beraber görev yaptıkları arkadaşları duydu ve Kumru öğretmen olay yerine çağrılan ambulansla Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Beynine oksijen gitmediği için bilinci kapanan öğretmen Kumru Konak, Van'a, ardından da çeşitli hastanelerde ve yurt dışında uzun sürecek bir tedavi sürecine girdi. Kumru öğretmenin tedavisi yarı koma halinde devam ederken, hukuki süreç ise devam ediyor.

Konak Ailesi, 7 sanık için 2 milyon TL manevi tazminat davası açtı. Aile, 80 bin TL'lik harç ücretini yatıramayınca avukatları adli yardım için Yüksekova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne dava açtı. Ancak 14 Şubat 2017'deki duruşmada öğretmen olan ağabeyi Ali Ekber Konak'ın 3 bin TL maaş alması gerekçe gösterilerek bu istek reddedildi. Avukatların 2. Asliye Hukuku Mahkemesi'ne yaptığı itiraz da ağabeyin maaşının yanı sıra Kumru Konak'ın malulen emekli olduğu ve aylık gelirinin bulunduğu gerekçe gösterilerek reddedildi.

Avukat Harikat Günay Karataş, Konak'ın Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında çalışır göründüğünü ve malul maaşı almadığını söyledi. Avukat Karataş mücadelelerinin devam ettiğini belirterek, "Mahkeme Kumru Konak'ın ağabeyi Ali Ekber Konak'ın 3 bin lira olan gelirini gerekçe göstererek adli yardım talebimiz red etti. İtirazımızı da 2'nci Asliye Hukuk Mahkemesi değerlendirdi. Ancak burda yaşanan sıkandal daha da büyüktü. Müvekilimiz malunen emekli olmamasına rağmen müvekilimiz sanki malunen emekliymiş gibi bunu gerekçe göstererek müvekilimizin malunen emekli olduğu gerekçesiyle adli yardım talebimiz reddetti" dedi. Avukat Karataş, ceza davasının da başlı başına bir hukuk garabeti olduğunu söyledi. Karataş, "İddianame hukuki gerekçelerden yoksun ve fazlaca araştırma yapılmadan yani soruşturma aşamasında tüm evraklar toplanarak ve elde edilmesi gereken delilere ulaşılmadan bir ceza soruşturması yapıldığı görülüyor. Bunun aslında sonuçlarını yargılama yapılırken görüyoruz. Çünkü sadece basit bir kazasıymış gibi taksirli insan yaralama suçundan sevk maddesi düzenlendi ve bu şekilde devam ediyor. Biz sevk maddesinin daha ağırlaştırıcı bir maddeye dönüştürmesi için taleplerde bulunuyoruz. Soruşturma aşamasındaki eksiklerin de giderilmesini istiyoruz" diye konuştu.

Yüksekova'da sadece 9 ay görev yapmasına rağmen Kumru Konak, Farabi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde çok sevildi, hiç unutulmadı. Beraber görev yaptığı arkadaşları ve öğrencileri Konak için bir köşe hazırladı. Özlemin dile getirildiği yazı ve şiirlerin bulunduğu köşelede ayrıca Kumru öğretmenin bir fotoğrafı bulunuyor. Arkadaşları, Kumru öğrtemenin acısını ilk günkü gibi yaşadıklarını, asla unutmayacaklarını ve iyileşeceğine inandıklarını söyledi.

Kaza günü yanında olan öğretmen arkadaşı Tevhide Öztürk, "Biz burda birbirimize emanettik. Onunla çok güzel günlerimiz oldu. Mesleğini çok seviyordu. Atandığına bile inanamıyordu. Çok mutluyken öğretmenlikten mahrum kaldı. Kazadan bir gün önce de beraberdik. O gün hadi bana gelin demişti, keşke gitseydik. Onu o halde görmek ve haber vermem bana çok ağır geldi" dedi.