İHD Hakkari şubesi ve kayıp yakınları, Yüksekova’nın Sanat Sokağı’nda bir araya geldi. Bu haftaki eylemde Münir Sarıtaş için adalet talep edildi.

Eylemlerin 116. haftasında İHD Hakkari Şube Sekreteri Pınar Şen Zengin basın açıklamasını okudu.

Zengin, "116 haftadır haykırıyoruz: Türkiye’de Devletin hukuka aykırı eylem ve işlemlerini engelleyecek, yurttaşın haklarını koruyacak ve hak ihlaline uğrayanların adalet beklentisini karşılayacak bir yargı organı yok. Sahip olduğu siyasal gücü, adaleti tesis etmek için kullanacak bir iktidar yok. Olamayan gerçekliklerin tam karşısında ise Cumartesi Anneleri var. 116. haftamızda tüm hukuk yollarına başvurulduğu halde adaletin sağlanmadığı Münir Sarıtaş dosyası ile kamuoyunun karşısındayız" dedi.

27 Ekim 1995'te Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul'un komutasındaki Yüksekova Komando Taburuna bağlı askerlerin, Yüksekova’nın Ağaçlı Köyü'ne baskın yaptığını belirten Zengin, "Baskın sırasında köylülere ağır şiddet uygulandı. Askerler köyden ayrılırken Binbaşı Yurdakul’un “üç kişiyi alın” talimatı ile rastgele üç köylü seçildi. Henüz 13 yaşındaki Münür Sarıtaş, askeri araca bindirilerek Yüksekova İlçe Jandarma Taburuna götürüldü. Gözaltına alınan 3 kişiyi sormak için tabura giden aileler, gözaltına alınanları kanlar içinde gördü. Binbaşı Yurdakul, “24 saat gözaltında tutulacaklar” dedi. Aileler tekrar tabura gittiğinde ise “kimseyi gözaltına almadık, bir daha buraya gelmeyin” dendi. Gözaltına alınan 3 insanımız işkence ile gözaltında katledildi" dedi.

29 yıldır ailelerin tüm başvurularının sonuçsuz bırakıldığına vurgu yapan Zengin, "Etkin bir soruşturma ve kovuşturma süreci işletilmeyerek maddi gerçek açığa çıkarılmadı, ceza adaleti sağlanmadı.
116. haftamızda adli ve siyasi makamlara, Sarıtaş, dosyasında adaletin sağlanması için sorumluluk üstlenme çağrısında bulunuyoruz. Kaç yıl geçerse geçsin Münir Sarıtaş için ve tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz" dedi.

Eylemde konuşan Münir Sarıtaş'ın kardeşi Velat Sarıtaş, abisinin akıbetini sorarak şu ifadelere yer verdi, "Biz bunlara Yüksekova çetesi diyoruz. Sadece Mehmet Emin Yurdakul'un yapmış olacağı bir şey değildir. Bir bireyin bütün haklarını elinden alıp arkasına devlet gücünü alıp korkunç ve korkakça işlenmiş bu cinayetlerin faillerinin kim olduğu ortadadır. Faillerin arkasındaki gücün yargılanmasını talep ediyoruz" şeklinde konuştu.