Rojava Devrimi nedeniyle uygulanan ambargo koşullarından dolayı geçimini sağlamak için sınır ticareti yapmak zorunda kalan Rojavalı köylüler, Güney Kürdistan yönetimine bağlı peşmergelerin baskı ve engellemelerine maruz kalıyor. Rojava sınırına kazılan uzun ve derin çukurların ise, Rojavalı köylülerin geçişini engelleme amacını taşıdığı bildiriliyor.

Güney Kürdistan ve Rojava sınır köyü Sihela’da bir süre önce peşmergeler tarafından, sınır kaçakçılığı yapanlara yönelik baskı ve işkence haberleri basına yansımıştı. Buna göre, sınır ticareti yapan halka dayak, işkence, baskı gibi uygulamalarda bulunan peşmergeler, köylülerin günlük ihtiyaçlarını karşılamak için getirdikleri tüp gaz, gıda maddeleri gibi eşyalarının yarısını ellerinden alıyordu. Köylüler ancak bu  rüşvet karşılığında  sınırdan geçiriliyordu.

Federal Kürdistan bölgesine bağlı peşmergeler, ayrıca bir süre önce günlük ihtiyaçlarını karşılamak için sınıra giden köylülerden birini de taramış ve ağır yaralanmasına sebep olmuştu. Rojava’nın Derik kentine 40 km uzakta bulunan Sihêla sınır köyünde peşmergelerin sınır ticareti yapan halka dayak, işkence, yaptıkları ve rüşvet aldıkları ortaya çıktı.

MALLARINA EL KOYUP, RÜŞVET ALIYORLAR

Derik’e bağlı Girêsor, Binişkeft, Tilxezan, Basta Sus, Girkê Hewil gibi köylerinden gelip, günlük ihtiyaçlarını almak için Güneye gitmek isteyen Rojavalı köylülerin getirdiği tüp gaz, benzin, gıda maddeleri gibi eşyalarını zorla ellerinden alınıyor. Eşyalarını vermek istemeyenlere de dayak atılarak işkence yapılıyor.

Alınan bilgilere göre, Peşmergeler sınırı geçmesine izin verdikleri kişilerin hem mallarının yarısından fazlasına el koyuyor, hem de onlardan zorla rüşvet alıyor. Özellikle son bir ayda köylülerin ihtiyaçlarını karşılamak için getirdikleri 700 ile 1000 arasındaki tüp gaza peşmergeler tarafından el konulurken, köylülerin at ve eşek gibi yük ve binek hayvanları da ellerinden alındı.

Peşmergelerin, son olarak da S. H. İsimli bir vatandaşın atını Şêbana sınır köyü yakınlarında öldürdükleri ortaya çıktı. Peşmergelerin işkence ve baskılarından dolayı bir aya aşkındır köylüler sınır ticareti yapamıyor.

KADINLARA YÖNELİK İŞKENCE DAHA FAZLA

Peşmergelerin özellikle kadınlara dönük insanlık dışı muamelelerde bulundukları bildiriliyor. Kadınlara daha fazla işkence, dayak uygulamaları söz konusu. Son zamanlarda tüp gaz getiren 3’ü kadın 4 kişiyi yakalayan peşmergeler, işkence yaparak tüp gazlarını ellerinden aldılar. İşkence yapılanlar arasında S.H., N. C, A. M. isimli Rojavalı kadınlar ile M.H. isimli erkek bulunuyordu.

SINIRDAKİ KAZILAR NE İÇİN?

Öte yandan, Güney Kürdistan sınırındaki Sihela köyü civarında yapılan kazı çalışmaları da dikkat çekiyor. İş makinaları ile açılan derin ve uzunca çukurların, köylülerin Güney Kürdistan’a geçişini engellemek için açıldığı düşünülüyor.

İş makinalarının kazdığı çukurların uzunluğu yüzlerce metreyi buluyor. Kazılar sonrasında, çıkarılan toprağın Rojava tarafında metrelerce üst üste yığılması ve Güney Kürdistan’a bakan tarafında ise derince çukurlar açılması gözden kaçmıyor.

MART AYI BAŞINDA BİR KİŞİ VURULMUŞTU

Batı Kürdistan'ın Derik kentinin Güney Kürdistan ile olan sınır bölgesinde, sınır ticareti yapan bir köylünün Peşmergeler tarafından açılan ateş sonucu yaralandığı iddia edilmişti.  İddiaya göre, Mart ayı başında Derik'e 40 km mesafedeki Sihêla sınır köyünde, Z.S.X isimli 34 yaşındaki kişi günlük ihtiyaçlarını karşılamak için Güney Kürdistan sınırına geçmek isterken peşmergeler tarafından taranmıştı.

Kalçasından yaralanan Z.S.X'nin Zaxo hastanesine kaldırılarak ameliyata alındığı öğrenilmişti. Ateş açıldığı sırada Z.S.X'nin yanında olan ve güvenlik gerekçesiyle adını vermek istemeyen bir kişi, Rojava tarafına kaçarak kurşunlardan kurtulabildiğini söylemişti.

Güney Kürdistan hükümeti, Rojava’da gerçekleşen halk devrimine karşı uzun süredir sert tutum izliyor. Semelka Sınır Kapısı’nın ticarete kapatılması nedeniyle, Rojava’ya yönelik Türkiye ve diğer devletler tarafından uygulanan ambargoya, Güney Kürdistan’ın uyguladığı tecrit politikası eklendi.

Rojava’ya giden birçok batılı medya mensubu ve sol politikacılar da, Güney Kürdistan Yönetimi’nin Rojava karşıtı ve Türkiye destekçisi politikalarını eleştiren haber ve açıklamalar yapmıştı.