HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, parti Genel Merkezi'nde olağanüstü toplanan Merkez Yürütme Kurulu toplantısının sonuçlarına ilişkin basın mensuplarına açıklamada bulundu.

Bilgen, Türkiye'de AKP'nin ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 400 vekil hesabı yüzünden kan dökülmeye devam ettiğini belirtti.

Erdoğan'ın asker ailelerine yönelik açıklamalarını değerlendiren Bilgen, "Ayrıştırmayı normal gören siyaset anlayışı var ki polis ve asker babalarını bile bu şekilde tasnif ediyor" dedi. 

'Kürtlere saldırarak mı 400 vekil çıkaracaksınız?'

Bir AKP'li vekilin "Seçimlerin sonucu ne olursa olsun seni başkan yaptıracağız" açıklamasına Bilgen, şu sözlerle yanıt verdi: "Seçimlerin sonucu ne olursa olsun başkan olmakta ısrarcıysanız bunu nasıl yapacağınızı açıklamak zorundasınız. Demokrasi seçimle gelmez. Aynı zamanda hukuka bağlı evrensel insan hakların savunulması demektir. Keyfi davranmamaktır, seçimle gitmeyi bilmektir. Şehirlerde, ilçelerde sıkıyönetim ilan ederek, çocukları katlederek mi, Kürtlere saldırarak mı ya da daha fazla askeri ve polisi ölüme göndererek mi, 400 vekil çıkaracaksınız." 

'Toplumsal barış vazgeçilmezdir'

Kürt halkına yönelik linç girişimleri ve HDP binalarına yönelik yapılan 100'ü aşkın saldırıları değerlendiren Bilgen, "Bunlar toplumsal barışın ne kadar değerli ne kadar vazgeçilmez olduğunu ortaya koyuyor. Bir taraftan asker cenazelerini almak için kendini kalkan eden bir halk var, bir yandan da otobüslerin önü kesilerek 'Kürt var mı' diye sorarak linç etmek isteyen psikoloji var" dedi. Bu saldırıların aynı zamanda Türkiye toplumuna hiçbir şey kazandırmayacağını ve bu ülkeyi yaşanılmaz kılacağına dikkat çeken Bilgen, halkı dayanışmaya ve sağduyuya çağırdı. 

'Adım adım darbeye'

Cizre'de yapılan bütün görüşmelere rağmen sivilleri hedef alan saldırıların devam ettiğini vurgulayan Bilgen, Cizre'de yaşatılanların Türkiye'yi adım adım askeri darbeye götüreceği koşulların hazırlanmasına yönelik olduğuna dikkat çekti.

Cizre başta olmak üzere her yerde hukuka bağlı kalınarak, sivillerin hayatını önemseyen bir yaklaşımın içine dönülmesi çağrısı yapan Bilgen, "Türkiye'nin batısında dönüşü olmayan bir iç savaşa sürükleyecek yerden bir an önce geri dönülmesi lazım" dedi. 

'60 yıl önce ile aynı'

6-7 Eylül Rumlara yönelik saldırılarının 60'ıncı yıldönümünü de hatırlatan Bilgen, "60 yıl önce nasıl ki yalanlarla linçi provoke eden ve bu ülkede yıllarca birlikte yaşamış halkları linçe, göçertmeye, katliama maruz bırakanlar bu gün de aynı yöntemi, Cizre, Nusaybin, Varto, Konya, İstanbul, Niğde'de yapamaya çalışıyorlar. Bu toplumsal çatışma o kadar kolay kontrol edilmeyebilir. O yüzden sağduyuya ve siyasi partileri bu durma karşı sorumlu davranmaya davet ediyorum" diye konuştu. 

'Barış için sesimizi daha fazla yükselteceğiz'

Bilgen, açıklamanın ardından gazetecilerin sorunlarını yanıtladı.

Medyada HDP'li vekillerin hedef gösterilmesini darbe dönemine hizmet eden medya olduğunu belirten Bilgen, tetikçilerin değiştiğini ancak zihniyetin değişmediğini ifade etti.

PKK ve HDP arasındaki mesafeye ilişkin sorulan soruya Bilgen, şu şekilde cevap verdi: "Biz mesafemizi asker, polis, çocuk, siviller ölmesin diye, taşın altına sadece elimizi değil başımızı da koyarak yapıyoruz. Ankara'da siyaset hamaseti yapanlar ülkedeki ölümlerden sorumludurlar. Biz elbette bugüne kadar nasıl ki ölümler, çatışmalar olmasın diye mücadele ettiysek bundan sonra da savaş dursun diye mücadele edeceğiz. Barış için sesimizi daha fazla yükselteceğiz."