Şemdinli'de 15 Şubat kınandı

Şemdinli'de 15 Şubat kınandı

PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın tutuklanıp Türkiye’ye getirilişi, 15 yılında Şemdinli’de düzenlenen bir yürüyüş ve basın açıklaması ile protesto edildi.

A+A-

Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat 1999 tarihinde yakalanıp, Türkiye’ye getirilmesi, 15. yılında Şemdinli’de düzenlenen yürüyüş ve basın açıklaması ile protesto edildi. Yürüyüş esnasında sı sık Abdullah Öcalan lehine slogan atılırken, yürüyüşte “15 Şubat komplosunu’’yazılı bir siyah pankart açıldı.

Protesto gösterisine BDP ilçe başkanı Cabbar Taş, Belediye Başkanı Sedat Töre, Belediye Eş Başkan adayları Nahide Yıldız ve Seferi Yılmaz, Kurdi-Der, Meya-Der, STK temsilcileri, halk ve esnaf katıldı.

BDP Şemdinli ilçe örgütü önünde toplanan kalabalık, buradan Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan ve Şemdinli olaylarında bombalanan Umut Kitap Evi önüne kadar yürüdü. Umut Kitap Evi’nin gelerek basın açıklaması yaptı. Kitle adına basın açıklamasını BDP Şemdinli İlçe Başkanı Cabbar Taş okudu. Taş; "15 Şubat 1999 tarihinde uluslararası güçlerin düzenledikleri bir operasyonla PKK lideri Sn. Abdullah Öcalan, Kenya da yakalanarak Türkiye'ye teslim edilmiştir. Yıllar sonra dönemin Başbakanı Bülent Ecevit basının sorusu üzerine "Ne için bize teslim edildi, anlamış değilim" diyecekti. Uluslar arası güçler bu komployla ne yapmak istediler. Türkiye'yi nasıl bir kaosun içine sürüklemek istediler. Bunu yıllar geçtikçe kamuoyu daha iyi anlamaya çalıştı. Sayın Abdullah Öcalan'ın müdahaleleri, barış için yaptığı girişimler, bu komplonun amacına ulaşmasını engelledi. Bugün geldiğimiz süreçte devlette Sayın Öcalan'ı anlamaya başladı. Kürt sorununu çözümünde muhatap olarak kabul etmekte ve onunla sürecin barışa evrilmesi için görüşmeler yapılmaktadır.

“KÜRT SORUNU DEMOKRATİK ÇÖZÜM VE EŞİTLİK MÜCADELESİDİR”

Kürt sorununda demokratik çözüm ve eşitlik mücadelesine önemli bir evresinde bulunuyoruz. İmralı'da Sayın Abdullah Öcalan'a yönelik tecrit uygulamasının sona ermesi yönünde adım atılması ve başlatılan görüşmeler Kürtler ve Türkiye de yaşayan bütün hakların geleceği açısından önemlidir. Kürt sorununda eşit halklara dayalı bir çözüm için adım atmak, tüm halkların yararına olacaktır. 30 Yıldan bu yana devlet tarafından terör ve güvenlik meselesi olarak ele alındı. Kürt sorunu bir halkın demokratik hak ve özgürlük talebi olduğu anlaşıldı. O nedenle İmralı'da başlatılmış olan görüşmeler olumlu bir yönde gelişmeli, diyalog sürmeli, müzakereler Kürt sorununun çözümü için yapılmalı. Atılan adımlar gelecekte yapılacak seçimler için olmamalı. AKPhükümetinin ve Devletin Abdullah Öcalan'ı tecritle susturması, BDP'yi tutuklamalarla engelleme ve Kürt özgürlük hareketini imha uygulamalarıyla etkisiz kılma hesapları boşa çıkartıldı ve başarısızlıkla sonuçlandı. Barış ve Demokrasi Partisi'nin "Israrlı barış", "İnadına Barış" , demesiAKP'nin bu planı boşa çıkardı. 30 yıldır yaşanan acılar ödenen bedeller herkese çok şey öğretti. Son gelişmeler gösteriyor ki, Kürt sorununun barışçı ve demokratik çözümü için diyalogun gerekli olduğu ancak müzakereler başlatılarak ve demokrasi yönünde adımlar atılarak kalıcı ve anlamlı bir sonuç alınacağı devlet aklı tarafından da anlaşılmış görünüyor. Ne yazık ki bunca yıldan ve bunca acıdan sonra da olsa hükumet Kürt sorununu silah ve baskıyla çözümleyeceğini fark etti.

“AKP YEREL SEÇİMLER İÇİN DEĞİL GELECEK İÇİN ÇÖZÜM ÜRETMELİ”

Taş konuşmasının devamında,“AKP Hükümeti 2014 seçimlerine yönelik bir rahatlama taktiği içindeyse bundan sadece kendisi değil Türkiye'de yaşayan herkes zarar görür. AKP Hükümeti Kürtlerin arasında nifak sokma ve seçim öncesi seçim hesapları peşinde koşmamalı. Çünkü bugüne kadar bu amaçla yapılan tüm hesaplar boşa çıktı. KCK adı altında operasyonlarla tutuklanan binlerce BDP'li üye ve yönetici Belediye Başkan'ı ve seçilmiş Milletvekilleri serbest bırakılmalı. Roboski'nin sorumluları yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır. Anadilde eğitim için adım atılmalı. Yeni Anayasa'da Kürt halkının temel haklarının güvence altına alınmasını talep ediyoruz. Her gün televizyonları izlerken artık ölümleri, Siyasi ve Askeri operasyonların olmasını istemiyoruz. "EDİ BES'E (artık yeter) diyoruz. 15 Şubat 1999 Uluslar arası komployu kınıyor. Kürt sorununun demokratik yollardan çözümü için diyalog ve müzakerelerin başlaması ve asla vazgeçilmemesini istiyoruz.” diye konuştu.

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.