SİİRT - Siirt'te bulunan ve bir zamanlar uluslararası ulaşımda kullanılan, Asurlulardan kalma 3500 yıllık akabe yolu ilk günkü gibi duruyor. İnsan eliyle yapılmış sarp, zor geçit anlamına gelen ve dünyada sayılarının üç olduğu belirtilen akabelerden biri olma özelliği taşıyan ve kent merkezinde bulunan, akabe yolunun Siirt Ekoturizm Master Planı çalışmaları kapsamında tanıtımı yapılacak.
Kent merkezini Botan Çayı'na bağlayan akabenin tanıtımı ve turizme kazandırılması için İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Orman Su İşleri Şube Müdürlüğü'nce çalışmalara başlandı.
İl Kültür ve Turizm Müdür vekili Remzi Uslu, 19. yüzyılın ikinci yarısında Ergani Mutasarrıfı olarak görev yapan Arifi Paşanın Millet Kütüphanesi'ndeki el yazması eserler bölümünde bulunan Diyarbekir Seyahatnamesi adlı eserinde Siirt'teki akabeden bahsettiğini söyledi.
İnsan eliyle yapılmış sarp, zor geçit anlamına gelen akabelerin dünyada sadece üç tane olduğunu bildiklerini ifade eden Uslu, Bunlardan biri Sina Yarımadası'nda Hindistan yolu üzerinde, biri Suudi Arabistan'da Mekke-Medine yolunda biri de Siirt'te bulunuyor. Amacımız bu yolu turizme kazandırmaktır. Buna yönelik çalışmalara başladık. Siirt akabesinin Asurlular tarafından yapıldığına dair ciddi kanıtlar var. Yaklaşık 3500 yıllık bir geçmişi olduğunu tahmin ediyoruz. Siirt il merkezini Botan Vadisi ve Botan Çayı'na bağlayan bu yol o dönem hem ulaşım ve hem de güvenlik için kullanılmış dedi.
Uslu, yolun 19. yüzyılın başlarına kadar kullanıldığını, Siirt'i başta Irak olmak üzere birçok ülkeye bağladığını söyledi.
GENİŞLİĞİ 6 METRE
Siirt Orman ve Su İşleri Şube Müdürü Nevzat Amcalar, yaklaşık 6 metre genişliğindeki akabe yolunun Ekoturizm Master Planı'na alınacağını söyledi.
Amcalar, ekoturizm konusunda çalışma yaptıklarını kaydederek, Ekoturizm Master Planı çalışmaları çerçevesinde akabede çalışma yaptık. Amacımız öncelikle yerini tam anlamıyla tespit ederek, araştırmak ve bu bilgileri kitap haline getirerek, akabeyi tanıtmaktır. Çalışmalarımızı ileriye dönük olarak bakanlıkla yapacağız diye konuştu.
Sanat tarihçisi Cabir Alper ise, yolun o günkü imkanlarla çok mükemmel yöntemlerle yapıldığını ve halen kullanılabilecek durumda olduğunu anlatarak, taş parke ile döşenen yolun sağ ve sol banketlerinin yapıldığını söyledi.
Alper, taş döşeme işleminin taşların kaymasını önlemek amacıyla üç metrede bir yolu paralel kesen taşlar yerleştirilerek yapıldığına dikkati çekerek, bu taşlar sayesinde yolun asırlardan beri korunarak günümüze geldiğini belirtti.(aa)