Van'da 23 Ekim 2011 tarihlerinde meydana gelen 7,2 şiddetindeki depremin üzerinden 4 yıl geçti. Ancak halen depremin yol açtığı yaralar sarılmayı bekliyor. Meydana gelen depremde sadece kent merkezinde 95 yurttaş yaşamını yitirirken, yüzlerce ev ve işyeri ise yıkıldı. Depremin ardından diğer bazı bölgelerde kurulan konteyner kentlerle birlikte kurulan bu konteyner kente yerleştirilen aileler, kalıcı konut talepleri karşılanmadığı gibi mevcut olumsuz koşullara daha fazla dayanamayınca peyder pey kaldıkları bu prefabriklerden taşındı. Maddi durumları kötü 30 aile ise mecburiyetten burada kalmaya devam etti.
Konteynırlarda büyüyen çocuklar
Hem unutamadıkları deprem felaketinden hemde sonrasında içerisinde bulundukları konteyner yaşamından en çok etkilenen ise hiç kuşkusuz çocuklar. Konteynırlarda büyüyen bu çocuklar, özellikle geceleri çok üşüdüklerini anlatıyor. Bu çocuklardan biri olan 11 yaşındaki 4'ncü sınıf öğrencisi Y.E.T., gündüzleri ateş yakarak, geceleri ise battaniyelere sarılarak ısınabildiklerini söylüyor.
'Kış geliyor ne yapacağımızı bilmiyoruz'
Nazan Baytar isimli depremzede ise soğuk havalardan dolayı konteynır kentteki herkesin hastalandığını dile getirdi.
"Önümüz kış ne yapacağımızı bilmiyoruz. Elektrikler olmadığı için nasıl ısınacağız. Odun ve kömürümüzde yok. Hangi vicdan kabul eder böyle bir şeyi" diyen Baytar, kendileri için yapılan TOKİ'lerin başkalarına peşkeş çekildiğini söyledi. Bu güne kadar bir yetkilinin gelip, hallerini sormadığını kaydeden Baytar, "Çocuklarımız soğuktan donuyor. Yarın kış iyice bastırdığında bu çocuklar nasıl yaşayacak, zaten çoğu hasta. Bizi böyle mağdur edenler bu seçimde kapımızı çalmasın. Çünkü onların yüzünden bu haldeyiz halen" dedi.