Yaklaşık 7 saat çığ altında kurtarılmayı beklediklerini ifade eden Atlan, "Minibüs komple çığın altında kalmıştı. Yaklaşık 7 metre kar vardı üzerimizde. İlk bilinci yerine gelen bendim. Bir arkadaşımız da karın altında kalmıştı sadece eli dışarıdaydı. Yardım istedi, onu da kurtardık. Sonra arabada oturup kurtarılmayı bekledik. Yaklaşık 6 saat bilincimiz yerindeydi. Son saatlere doğru oksijen bitiyordu. Bizi kurtarmaya gelmişlerdi. Şişlerle kara vuruyorlardı. Hissediyorduk ama onlar bizi görmüyorlardı. Kepçe operatörü geldiğini hissettik ve o bize moral oldu. Sonlara doğruydu, nefesimiz gidiyordu. Çok kötü bir durumdu" diyerek yaşadıklarını dile getirdi.
Bazı yayın organlarında ölü olarak isminin geçtiğini de dile getiren Atlan, “Akrabalarım, benim öldüğüm yönünde haberler verildiğini söylüyorlardı, inanmıyordum. İnternet sitesine baktım, orada ölü olarak gösterilmiştim. Bu da benim için başka bir duygu oldu. İkinci kez dünyaya geldim diyebilirim” şeklinde konuştu.
“Ölen arkadaşlarımızın hepsi ön taraftaydılar”
Minibüsten yaralı olarak kurtarılan Mehmet Yaralı isimli güvenlik korucusu ise o anları "Saat 13.00 gibi Van'dan Bahçesaray'a doğru hareket ettik. O noktaya geldiğimizde saat 15.10 sıralarıydı. Bir çığ gelmişti ve kepçe yolu açmaya çalışıyordu. Aramızda 50 metre vardı. Şoför inip kepçeye doğru ilerledi. Ne konuştuklarını bilmiyorum ama geri geldiğinde zincir takmaya çalıştı. Şartlar iyi değildi. Ben de dışarıdaydım, arabaya bindim ve 3 saniye geçmeden çığ üstümüze geldi. Bizi sürükledi dereye kadar. Şoför ile bir arkadaş dışarıda kaldı. Arkadaşların yardımıyla çıkarıldım. Minibüsün yarısı kar dolmuştu. Çıktığımda 112'yi aradım ama bir fayda görmedim. Arkadaşlarla yaklaşık 6 saat bekledik. Araba ters dönmüştü. Kar öne doğru çok vurmuştu ve ölen arkadaşlarımızın hepsi ön taraftaydılar. Yaralı olarak kurtarılanlar da arabanın arkasında olanlardı. Ben de ön taraftaydım. Onlar beni oradan çıkardılar. Zor durumdaydık. Kepçe 20 dakika geç gelseydi belki biz de ölmüş olacaktık" ifadeleriyle anlattı.