Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde kayıp yakınları ve İHD temsilcileri, "faili meçhul" cinayetlere kurban gidenlerin akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle 17'nci haftada da Sanat Sokağı'nda açıklama yaptı.
Belediye Eş başkanı Tacettin Sefalı, Hakkari Esnaf Sanatkarlar Odalar Birliği Başkanı İrfan Sarı, Yüksekova eski Belediye Başkanı Salih Yıldız, İHD yöneticileri ile çok sayıda yurttaşın katıldı.
İHD Temsilcisi Muhyettin Ünal, Hakkari'de yaşanan aşiret kavgasına değinen Unal, " Yüz yıllardır Kürt halkını sömüren hatta asimile eden aşiretçiliğin zihniyeti günümüze kadar devam etmektedir. Kürt halkı olarak bu çağ dışı, gerici, çürümüş zihniyeti kabul etmiyoruz" dedi.
Ünal'ın ardından konuşan Yüksekova eski Belediye Başkanı Salih Yıldız, cezaevinden yeni tahliye olduğunu anımsatarak, hasta tutsakların durumuna işaret etti. Hasta tutsak Gıyasettin Sevmiş'in hastalığının tanığı olduğunu dile getirerek, "Cezaevlerinde bulunan 600 tutsağın ağır hastalığının, tanığıyım. Bunlardan 68 arkadaşımızın durumu ağırdı. Bu konuyla ilgili Adalet Bakanlığı bilgilendirilmiş ve Sayın Öcalan'da çözüm süreci kapsamında serbest bırakılmalarını istemişti. Gıyasettin Sevmiş, Halil Güneş, Emin Özkan'ın durumları çok kötüye gitmekte. Bu 3 insanın şahsında 600 hastanın durumu gün geçtikçe ağırlaşıyor. Devlet verdiği sözleri ağırdan alıyor. Hastalara karşı geç kalıyor. Geç kalmadan verilen sözler yerine getirilmelidir" diye konuştu.
Açıklamalar ardından Umut Kitap Evi'nin bombalanması sonrası Yüksekova'da yapılan protesto eyleminde katledilen İslam Bartın'ın babası Abdurrahman Bartın kısa bir açıklama yaptı. Bartın, " Yüksekova halkı Şemdinli'deki Umut Kitap Evi'ne yönelik gerçekleştirilen JİTEM saldırısını protesto ederken, devlet bunu hazmedemeyerek 3 genci katletti. Bunlardan biri benim oğlumdu. Bu şehitler tüm Kürtlerin şehitleridir" dedi. Baba Bartın, ardından oğlu İslam Bartın'ın katledildiği günü ve ardından yaşanan sürecin anlatıldığı metni basına dağıttı.
Oğlunun katillerinin bulunmasını isteyen Bartın, 2005 yılında yaşanan olay sonrası, sorumlularının bulunması için savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını; ancak aradan geçen zamana rağmen bugüne kadar hiçbir gelişmenin yaşanmadığını dile getirdi.
Açıklama 5 dakikalık oturma eylemiyle son buldu.