AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Cuma gününe kadar seçim mitinglerini askıya aldıklarını belirtti. Çelik, "Cuma gününe kadar miting yapmayacağız ama daha sonra yapacağımız mitingleri 'Teröre karşı, birlik dirlik ve kardeşlik' mitingi çerçevesinde gerçekleştireceğiz" dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik şunları söyledi:
Demokrasi ve sivil siyasetimize bir suikast girişimidir. Seçimlere bu kadar kısa zaman kalmışken bu şekilde hedef gözetilmesi terörün en büyük saldırısıdır. Saldırı, Türkiye'nin seçim sürecine yönelik bir suikasttır. Amaç, 1 Kasım seçim sonuçlarını etkilemek. Bu tip terör saldırıları ile Türkiye'nin iç siyasetini etkilemeye çalışılıyor. Türkiye bu saldırılara karşı toplumsal bilince sahiptir. Bu saldırılarla Türkiye'ye dizayn vermek, dış politikada Türkiye'yi içe kapatmak gibi sonuçlar hedefleniyor. Bunlara karşı yapılması gereken, birlik ve dirlik ile teröre tek bir sesle karşılık verilmesidir. Bu terörün amaçlarına ulaşmasını engelleyecek en önemli unsurdur. Devletlerin hayatında böyle dönemler oluyor. Bugün düşünmemiz gereken; bir yandan cenazelerimizi defnediyoruz, gereken hassasiyeti gösteriyoruz.
"MİTİNGLERİMİZİ ASKIYA ALDIK"
Biz AK Parti olarak mitinglerimizi askıya aldık. Cuma gününe kadar miting olmayacak. Cumadan sonraki mitinglerimizi ise, rutin takvim içerisinde teröre karşı birlik, dirlik mitingleri olarak yapacağız. Bursa'dan itibaren. Yaralıların bir an önce şifaya kavuşması için de dua ediyoruz.
"TAM OLARAK ADRES BELLİ OLANA KADAR PAYLAŞMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL"
Olayın aydınlanması için gereken çalışmalar sürüyor. Araştırmalar somut bulgularla ilerliyor. Tam olarak adres belli olana kadar bunları paylaşmak mümkün değil. Etrafımızda birçok terör örgütü var. Bu örgütlerin belirli karakteristlik yapıları var. Dikkatle analiz ediliyor.
"BU BİR MİLLİ GÜVENLİK MESELESİDİR"
Bu milli güvenlik meselesidir. Tam bir organizasyon içerisinde bu yürütülüyor. Başbakan'ımız günlük olarak kriz merkezini yürütüyor. Süreç bu şekilde ilerleyecek. Terörün ulaşmak istediği hedeflere ulaşamaması için, gereken hassasiyeti gözeteceğiz. Seçim sürecine giderken ulusal bir yas içerisindeyiz. Terörün hayatımızı akamete uğratmasına imkan vermeyecek bir hassasiyeti ciddi şekilde gözetiyoruz.
"ÖRGÜT YA DA ÖRGÜT KOALİSYONU YAPMIŞ OLABİLİR"
Bunu örgütte, örgüt koalisyonu da yapmış olabilir. Çeşitli şeyler var. Hassasiyetim şudur. Acele karar vermemek lazım. Acele adres göstermek şeklindeki resmi ağızların yaptığı değerlendirmeler kamuoyunu yanlış yönlendirebilir. İstihbarat kamuoyuna duyurulmamış onlarca olayı engelliyor.
"ZAAF VARSA ÜSTÜ ÖRTÜLMEZ"
Bir yandan faillerin bulunulmasına bir yandan idari soruşturma sürdürülüyor. Zaaf varsa örtülmez, üzerine gidilir. Herhangi zaaf tespit edilmemişse siyasi sorumluluk teröre karşı tek ses olmayı gerektiriyor.
"RAKAMLAR SAKLANYOR GİBİ ŞEYLER YAKIŞIKSIZ"
Adli Tıp'ta yürüyen süreç var. Rakamlar saklanıyor gibi şeyler yakışıksız şeyler. Bunun konusunda gizli, saklı iş olmaz. Taziye, acı hepimizin acısı.
"BAHÇELİ'İN BİR ADIM ÖNDE OLMASI GEREKİRDİ"
MHP tabanının en çok hassas oldukları konu terör konusudur. Bahçeli'nin konuşmaları negatif. Koalisyon konusundaki çelişkileri bir yana bırakalım. Mantık şunu gerektirir. Bahçeli'nin bir adım ileride olmasını gerektirir. Bahçeli kişisel olarak milliyetçi siyasete ipotek koymuş gözüküyor. MHP'nin terör konusunda hükümetle, devletle dayanışma içinde olmaması Bahçeli'nin daveti reddetmesi tarihte ilk rastlanan durum. En geride kalan parti MHP. Taban Türkiye'nin güvenliği konusunda en hassas tabandır. Bahçeli'nin tutumu ve onların arzu arasında çelişki olduğunu görüyoruz.