1792 yılından itibaren 4 yılda bir, her Kasım ayının ilk salı gününde yapılan ABD başkanlık seçimlerinde Amerika Birleşik Devletleri'nin başkan ve başkan yardımcısı seçilir. 6 Kasım 2012 tarihinde gerçekleştirilecek olan seçim Cumhuriyetçiler ile Demokratlar arasında geçecek. Oy kullanmanın zorunlu olmadığı ABD'de başkanlık seçimlerinde seçmenler aslında doğrudan doğruya başkan ve başkan yardımcısını seçmezler. Her eyaletin seçmenleri eyaletlerinin seçiciler kurulu adı verilen bir kurultayda temsil edecek üyeleri seçerler. Seçimlerden sonra bu seçiciler kurulu toplanarak başkan ve başkan yardımcısını seçimini gerçekleştirir. Bu yılki Amerikan başkanlık seçimlerde göze çarpan en önemli iki isim Demokratların adayı Obama ve Cumhuriyetçilerin adayı Mitt Romney. Şu ana dek yapılan kamuoyu yoklamalarında Barack Obama önde görünse de Ağustos ayının sonunda Quinnipiac Üniversitesi tarafından yapılan son ankette, Obama'nın yüzde 52, Romney'in ise yüzde 45'lik bir halk desteği görünüyor.
Demokratların adayı: Barack Hussein Obama
4 Ağustos 1961'de Hawaii Eyaleti'ne bağlı Honolulu doğumlu olan Barack Obama ABD'nin ilk Afro-Amerikan başkanı olma ünvanını taşıyor. Aslen Kenyalı olan Obama, 4 Kasım 2008'de gerçekleştirilen seçimde ABD'nin 44. Devlet Başkanı olarak seçilmişti. Başkanlığının ilk günlerinde patlak veren ekonomik krizin etkilerinin azaltılması için ABD hazinesinden büyük kaynaklar ayrılmasını kararlaştıran Obama ve ekibi, seçimi kazanmalarındaki en büyük etkenlerden birisi olan sağlık reformu vaatlerini yerine getirmek için 14 Temmuz 2009 tarihinde büyük bir çalışma başlattı. Hedeflerinin sağlık sektörünün ülke bütçesine yüklediği büyük ekonomik yükü azaltırken, medikal kaliteyi arttırmak olduğunu söyleyen Obama, bu hedef doğrultusunda bin sayfalık kapsamlı bir sağlık raporu hazırlattı.
Başkan Obama Ocak 2009'da iktidara geldiğinin ikinci günüde, Guantanamo Üssü'nü kapatacağını ve önde gelen 'terör' zanlılarının ABD'deki sivil mahkemelerde yargılanacağını ilan etmişti. Ancak bazı tutuklulara salıverildiklerinde gidecek ülke bulunamaması ve davanın ABD'de görülmesine gelen yoğun tepkiler üzerine Nisan 2011'de fikir değiştirdi.
'Barış' ödülü almıştı
2009 Nobel Barış ödülünü 'uluslararası diplomaside ve halklar arası birliktelik için gösterdiği olağanüstü çabalarından' dolayı Norveç'in başkenti Oslo'da törenle alan Obama, Afganistan'a takviye asker gönderme kararı almıştı.
Obama başkanlığının en dikkat çekici olaylarından biri de Usame bin Ladin'in 2 Mayıs 2011 tarihinde Pakistan'ın Abbottabad kentinde öldürülmesiydi. Ladin öldürüldükten 1 ay sonra, Obama "ABD Afganistan'daki amaçlarının geneline ulaşmıştır ve artık geri çekilme zamanı gelmiştir" dedi. Şubat 2012'de Obama yönetimi, askeriyenin Afganistan'daki rolünün 2013 yılının ortasına dek bitireceğini duyurdu.
Obama 15 Aralık 2011 tarihinde Irak'taki Amerikan öncüllü savaşın resmen bittiğini ilan etti. Mart 2003'te başlayan savaş yaklaşık olarak 9 yıl sürdü, 4 bin 440 Amerikan askeri öldü ve savaş Amerika'ya 1 trilyon dolara mal oldu.
Barack Obama; sağlık için daha fazla yatırımı, vergileri daha fazla yükseltmeyi, siyasi kampanyalarda daha sert sınırlandırmaları, kiliselerin yoksullar için hizmetlerine izin vermeyi, kürtajın kadınlar için bir hak olduğunu, şirketlere kadınları işe almaları için gereklilikler getirmeyi, aynı-cins evlilik haklarını, illegal göçmenlerin vatandaşlık haklarını, ABD'yi Afganistan ve Irak'tan çekmeyi ve silahlı kuvvetleri kuvvetlendirmeyi destekliyor. Diğer yandan, öğretmen merkezli okul sistemine, sosyal güvenliğin özelleştirilmesine ve idama karşıdır.
Cumhuriyetçilerin adayı: Mitt Romney
12 Mart 1947 tarihinde Detroit kentinde doğan Mitt Romney, finans ve işletme danışmanlığı yaparak yükseldi ve zengin oldu. Siyasi deneyimleri fazla olmayan Romney'in ekonomik alanında tercübeli olduğu söyleniyor. Mitt Romney'in siyasetteki ilk deneyimi 1994 yılında Massachusetts eyaletinden ABD Senatosu'na girmek üzere Ted Kennedy'ye karşı yarışmasıydı. Bu seçimi kaybeden Romney 2002 yılında da eyaletin valilik seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti'den aday oldu. Bu sefer seçimi kazandı ve Massachusetts valisi oldu. Valiliği dönemindeki en büyük başarısı ABD tarihinde ilk defa olarak Massachusetts eyaletinde evrensel sağlık sigortası sistemini kurmasıydı. Bu sistem daha sonra Barack Obama tarafından geliştirilen ABD çapındaki federal yasaya örnek teşkil etmiştir.
13 Şubat 2007 tarihinde 2008 ABD başkanlık seçimleri'nde yarışmak üzere Cumhuriyetçi Parti'den ABD başkanlığı ön seçimlerine adaylığını koydu. Ancak ön seçimleri partinin adaylığını kazanan John McCain'e kaybederek 7 Şubat 2008'de adaylıktan çekilmek zorunda kaldı. Barack Obama'nın John McCain'i yenerek başkan seçildiği bu seçimlerden kısa bir süre sonra Mitt Romney, hiç vakit kaybetmeden bir sonraki başkanlık seçimlerine hazırlanmaya başladı.
Başkan yardımcısı olarak Paul Ryan'ı seçti
2 Haziran 2011 tarihinde de resmen 2012 ABD başkanlık seçimlerine adaylığını koydu. Mitt Romney aday olur olmaz Cumhuriyetçi Parti seçmenleri arasında yapılan kamuoyu yoklamalarında üst sıralara oturdu. Newt Gingrich ve Rick Santorum gibi Cumhuriyetçi siyasetçilerle şiddetli bir rekabete giren Mitt Romney çeşitli eyaletlerde yapılan ön seçimlerde en fazla delege kazanmayı başardı. Rakipleri birer birer adaylıktan çekilmeye başladılar. 10 Nisan 2012 tarihinde en son ciddi rakibi Rick Santorum'un adaylıktan çekilmesi üzerinde Mitt Romney'in Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı olması kesinleşmiş oldu. Romney 11 Ağustos 2012 tarihinde ABD Temsilciler Meclisi üyesi Paul Ryan'ı başkan yardımcısı adayı olarak seçtiğini açıkladı. Böylece 6 Kasım 2012 tarihinde yapılacak ABD başkanlık seçimlerinde Barack Obama-Joe Biden çiftine karşı başkanlık için yarışacak Cumhuriyetçi Parti ekibi Mitt Romney-Paul Ryan olarak belirlenmiş oldu.
İdamı savunuyor
Mitt Romney; sağlık için daha fazla yerel yatırım yapmayı, ilaç kullanımına karşı yasaklamayı, idamı, okulların özelleştirilmesini, kiliselerin yoksullar için hizmetlerine izin vermeyi, şirketlerin kadınları işe alması için gereklilikler oluşturmayı, öğretmen merkezli okul sistemini ve silahlı kuvvetleri kuvvetlendirmeyi destekler. Diğer yandan, Afganistan ve Irak'tan çekilmeye, illegal göçmenlerin vatandaşlığına, kürtaja, aynı-cins evliliklere, vergileri daha fazla yükseltmeye ve siyasi kampanyalarda daha sert sınırlandırmalar getirmeye karşı çıkıyor.
ABD seçimleri
ABD Anayasası'na göre başkan, Amerikan'ın birliğini sembol eder. Başkan olabilmek için 35 yaşını doldurmuş olmak, doğal yollardan Amerikan vatandaşı olmak (anne-babadan dolayı kazanılan vatandaşlık ya da ABD'de doğum yoluyla elde edilen vatandaşlık) ve en az 14 yıl ABD'de ikamet etmiş olmak gerekmektedir. ABD'de seçim süreci 1 yıldan fazla sürmektedir. İki partinin, yani Cumhuriyetçi Parti ile Demokrat Parti'nin egemen olduğu siyasal sistemde seçim kampanyaları her ülkede olduğu gibi burada da çok önemlidir. ABD'de başkanların iktidarda kalış süresi 4 yıldır. Bu 4 yıl dolmadan, eğer olağanüstü bir durum yaşanmazsa, hiçbir başkan görevden ayrılamaz. Başkan'ın istifası ya da Federal Kongre tarafından görevden alınması durumunda gelecek seçimlere kadar başkan yardımcısı, ABD'yi yönetir. Başkanlar en fazla 2 dönem görevde kalabilmektedir. Tarihsel sürece bakıldığında Amerikan halkı seçtiği başkanı genellikle 2 dönem için görevlendirmektedir.
Anayasa'ya göre Amerika'da oy kullanmak zorunlu değildir, bu haklarını kullanmak isteyen vatandaşlar seçim öncesinde kayıt yaptırırlar. Oy kullabilmek için; Amerikan vatandaşı olmak ya da Puerto Rico, Guam ile Virgin Adaları doğumlu olmak, bulunulan eyalette kayıtlı olmak, 18 yaşıdan gün almış olmak, ağır suç kapsamında olan bir suç nedeniyle mahkumiyet almamış olmak gibi yükümlülükleri vardır. DİHA