Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli CNN Türk yayınında gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Bahçeli'nin açıklamlarından satırbaşları şöyle:
Ankara Katliamı
“Gelişmeler üst üste olmuştur. Diyarbakır'da patlama, Suruç'ta canlı bomba olayı oldu. Arkasından Ankara'daki büyük facia… Türkiye üzerinde terörün boyutu nedir, amaçları nereye kadar uzanmaktadır? Bunlarla ilgili değerlendirmeler yapılmıştır.
“Mesela IŞİD diyorlar… IŞİD'le ilgili bilgiler yeni mi, yeni değilse neden saldırı öncesi uygulamaya konulmadı? 102 kişi hayatını kaybettikten sonra yapılan operasyonlar var. Bazı deliller var. Bunların üzerine gidilmesi gerekiyor. Terör kokteyli diyerek işi sulandırıyorlar, kendilerini kurtarmak istiyorlar.
Beyaz Toros
“Van'daki konuşmasında AKP düşerse diyor. Demek ki düşme ihtimali var. Kafasının bir kenarında var. Düşerse ne olur? Milleti tehdit ediyor. Bu arada beyaz Toros ortaya atıyor. ‘Bu bir şifre mi? Örgüt mü?' İktidar düştükten sonra iktidarın neden düştüğünün intikamını alabilecek bir yedek örgütlenme midir?
“Bu Toros'un başka bir anlamı daha var. 1 kilo toz 1 Toros. 3 kilo toz 1 minibas. Bölgenin ifadesi ile. 5 kilo toz 1 otobos. Acaba Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Ahmet Davutoğlu bu toz ile çok yakından alakalı olup beyaz Toros ile ne ilişkileri var? Kamuoyunu bu şekilde saptırmanın ne anlamı var?
“Toz da beyaz olduğu için. Tozdan kazanılan servetle alınan arabalara beyaz Toros denmiştir. Acaba bu böyle midir? Halkın ifadeleri bu. Benim özel bir araştırmam yok. Basının özellikle üzerinde durduğu bir konu. Türkiye'de bir beyaz toz ticareti kötü alışkanlıklara gençleri sevk eden yapılanmalar var. Acaba bu o mudur? Yoksa bizim bilmediğimiz bir örgüt müdür?
Cumhurbaşkanı Erdoğan
“Sayın Cumhurbaşkanı sürekli konuşuyor, anayasal sınırları aşıyor. Alaycı bir üslupla konuşması insanları zor duruma sokuyor.
“Recep Tayyip Erdoğan sevenleri kadar nefret edilen biri haline gelmiştir. Eğer sen “kuzu kuzu gelecekler” diyorsan millet bana yetki verirse bozkurt gibi kaçak saraya girer gerekeni yaparım. Cumhurbaşkanı kendi kafasına göre ülkeyi yönetme anlayışına son vermeli.
5. parti
“Koalisyon şartlarını zorlayacak bir katılım olursa 5. parti ortaya çıkabilir. 5. partiyi zaman gösterecek.
“5. parti bir başka partinin parçalanması anlamında değil, belki de seçim sonuçları bir partiyi beşinci parti olarak Meclis'e getirecektir. Recep Tayyip Erdoğan'ın vesayetinden bu milleti ve özellikle AKP'yi kurtarmak lazım.
1 Kasım seçimleri
“1 Kasım seçimleri 7 Haziran seçimine göre daha bir önem arz etmektedir. Bu seçim sonucu, önemli kaoslar yaratabilir, kabuslar yaratabilir. Bunları dikkate almak gerekir. Mesela çok az bir farkla Adalet ve Kalkınma Partisi devletin tüm imkanlarını seferber ederek medyayı aşırı derecede kullanarak halk ile temaslarını çok değişik ilişkiler kurmak suretiyle geliştirerek birinci parti konumuna geldiği zaman sayın Cumhurbaşkanı daha önce kullandığı bir ifadeyi hayata geçirebilir.
“Bu bir fiili durumdur. Başkanlık sitemini ilan ediyorum ben de devlet başkanıyım dediği anda önemli bir kaos. Türkiye bir kabus yaşar. Kabullenmiyor. Kaçak sarayda otururken partisi önemli bir yüzde 9 oranında oy kaybetmişken kalkıp bir fiili durumdan bahseden bir kişi tek başına bir iktidar durumunu bulduğu anda bu fili durum ve bunun uygulamaları Türkiye'de bir kabus ortamı ortaya koyabilir. Sıkıntılar olur. Böyle bir sonuç elde edilmez ise o zaman parlamentoda temsil edilecek olan partiler bulunmaktadır. AKP ile CHP'nin koalisyonuna zemin hazırlayan davranışlar sergileniyor.
“Bu defa da koalisyon yapılanması ile Türkiye yönetimsiz kalırsa o zaman yaşanacak sıkıntılar çok daha boyutlu olabilecek. 1 Kasım seçimleri fiili duruma ortam tanımayan, ama ülkeyi de yönetimsiz bırakmayan istikrar içerinde milletimize hizmet sunacak bir tabloyu ortaya koyması gerekir. 1 Kasım seçimleri, 7 Haziran benzer bir tablo olursa, koalisyon çalışmaları da sonuçsuz kalırsa, o zaman siyasi partilerde bir kaynama, arayış ortaya çıkar. Bu 5'nci bir partinin doğmasına vesile olabilir. Bu geçmiş dönmelerde yaşanmıştır. Bu yeniden bir seçimi zaruri kılar. Fakat Türkiye bu seçimi kaldıramaz.”