BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yerel seçim mitinglerinin ilkini Diyarbakırın Eğil İlçesinde düzenledi.
'ÖYLE VEKİL OLDUN DİYE HALKA ELİNİ ÖPTÜREMEZSİN'
Sağanak yağmur altında meydanda toplanan yaklaşık 3 bin partiliye seslenen Demirtaş, Türkiyedeki siyaset algısı ve anlayışını değiştirmek için siyasete girdiklerini, halkın oyuyla milletvekili ve belediye başkanı seçilen kişilerin, halkın ağası ve paşası değil, hizmetkarı olması gerektiğini belirterek, "İnsanları tek tek sıraya koyup, ellerini öptürerek, havaalanlarından şehre giriyorlar. Biz bir utancı siliyoruz. Öyle vekil oldun diye halka elini öptüremezsin." dedi.
Selahattin Demirtaş'ın konuşmasının satır başları;
"Şimdi kendilerini karşılamak için havaalanlarında gelenlere para dağıtıyorlar. Bu halk onurlu bir direniş göstererek, onurluca yaşıyor. Bu halka ellerini öptürerek aldıkları ihale ve yolsuzluklarla ceplerini dolduruyorlar. Bunların devri bitti halk devri başladı. Biz bu halka karşı borçluyuz ve mahcubuz. Canını veren, zulüm gören, işkence ve baskılara rağmen bugünlere, bizleri taşıyan halka ne versek azdır.
'AKP VE CEMAAT'TEN MEDET UMARAK SİYASET YAPMIYORUZ'
AK Partinin anlayışı ve cemaatin pislikleri teşhir oldu. Kaset siyaseti bizim siyasetimiz değil. AK Partiyi sandığa gömmek için sandığa ihtiyacımız yok. AKP ve cemaatten medet umarak siyaset yapmıyoruz. Kasetler ve yolsuzluklar arasında tercih yapmayacağız. Biz kendi demokratik halk mücadelemizi vereceğiz.
'HIRSIZLARA VE ALÇAKLARA ASLA YOL VERMEDİNİZ'
AK Partiye verilen her oy, panzerlerden gaz yemek, coplanmak, ayakkabı kutularıyla çalıp, çırpmaya destek vermiş olursunuz. Bu topraklar yolsuzluğu, hırsızlığı ve paraleli de bağrına basan topraklar değil, bu topraklarda hırsızlığa ve alçaklığa asla yol vermediniz.
'HALK BARIŞ İSTİYOR'
Gerillası, polisi, askeri, candır, cigerdir. Hepsi bu halkın çocuklarıdır. O nedenle barış politikalarını destekliyoruz. Çok şükür dağlarımızda kurşun sesi gelmedi. Çatışmalara bağlı bir canımızı yitirmedik. Süreçle belki 5 bin gencin ölümünü engelledik. Biz barış dedikçe, birileri bizi AK Partiyi desteklemekle suçluyor. Vicdansızlar; bu dağlarda sizin çocuklarınız ölmüyor mu? Sen Edirne ve Kırklarelinden gençleri gönderip bu dağlarda ölmesine sebep oluyorsun. Sonra şehit oldu diye ailesinin sırtını sıvazlıyorsun. Sen bunu yaparak, kendi çocuğuna çelik kasalara paralar koyarak sağlayamayacaksınız. Halk barış istiyor. Sen istemiyorsun. AKP de zaten bunun gereğini yapmıyor.
'BARIŞ POLİTİKASI SAĞLANMAZSA BU HALK SENİ SANDIĞA GÖMER'
MHP ve CHP oturup ellerini ovuşturarak, ne zaman savaş çıkacak diye bekliyorlar. Bugüne kadar ne CHP, ne de MHP lideri bir yıldır gençler ölmedi, ne mutlu bize diyemediler. Başbakan Erdoğan ise, meydan meydan dolaşıp, barışı sağladığını söylüyor. Ben buradan sesleniyorum, bu barışı henüz sağlamış değilsiniz. Tek başına da sağlayamazsın sen, el ele vermemiz gerekir. Barış politikasını sağlama bağlamazsan bu halk seni sandığa gömer. Onlar ancak çaldıkları paraları sayıyorlar. Bizim dönemimizde Eğilin içme suyu ve kanalizasyon sorununu çözdük. Bu yıl da arıtma tesisinin temelini atacağız."