BM Genel Sekreteri'ne 'Cenevre-2' mektubu

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'a gönderdiği bir mektupta 22 Ocak'ta yapılması öngörülen Cenevre-2 konferansına ilişkin kaygı ve önerilerine yer verdi.

BDP, Kürt Yüksek Konseyi'nin (KYK), Cenevre-2'e Rojava Kürtlerinin temsilcisi olarak katılımının güçlü bir şekilde desteklenmesini istedi.

Bir kopyası ANF'ye ulaşan mektup BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Eşbaşkan Yardımcısı Nazmi Gür'ün imzasını taşıyor.  Mektupta, Demokratik ve Federal bir Suriye için, Rojava’da inşa edilen demokratik özerkliğin daha gerçekçi ve akla uygun bir model  olarak değerlendirilmesi talep edilirken, Cenevre-2 konferansına Kürtleri temsilen KYK'nin katımının desteklenmesi isteniyor.  BDP, KYK'yi Baas rejimi ile köktenci ve radikal gruplar karşısında “üçüncü bir yol" olarak nitelendiriyor.

BDP'nin mektubu şöyle:

"BM  Genel Sekreteri Sayın Ban Ki Moon,

Bu mektup, Ortadoğu’yu ve 22 Ocak’ta gerçekleşecek Cenevre-2 toplantısını derinden etkileyen Suriye’deki mevcut krize yönelik kaygılarımızı ve önerilerimizi  size ifade etmek için yazılmıştır.

Suriye’deki muhalif gruplar arasında gelişen çok taraflı çatışmaların giderek artan bir istikrarsızlığa ve Suriye halkları arasında onarılması güç kutuplaşmalara neden olduğu iyi bilinmektedir.  Şimdiye kadar Suriye’de,  Arap, Kürt, Süryani, Dürzî, Alevi, Sünni, Hıristiyan ve daha bir çok kimlik kendisini özgürce ifade etme şansını elde edemedi. Baas Rejimi döneminde hiçbir fikir, kültür veya yaşam biçimi kendini geliştirme fırsatını yakalayamadı.

Arap Baharı, Suriye’nin daha demokratik bir ülke olması için bir şanstı. Birçok Suriyeli, yaşanacak bir değişim ile Suriye’de yaşayan herkese özgürlük sağlanacağına inandı. Suriye halkı isyana hazırken ve devrimi umut ederken, gerçekçi olmayan dış müdahaleler,  Suriye demokrasisine yönelik devrimci ruha ciddi zararlar verdi.

Yaygın bir şekilde dile getirildiği gibi devrim “çalınmıştır”. Özellikle, bazı devletler tarafından desteklenen radikal ve köktenci gruplar, Suriye’nin meşru ve siyasi iradesini olumsuz bir doğrultuya sevk etmektedir. Başta El-Kaide bağlantılı gruplar olmak üzere, radikal grupların Suriye’de yaşanan derin krizde önemli bir sorumluluklarının olduğunu düşünmekteyiz. Bu nedenle sizden bu konudaki hassasiyetinizi ifade etmenizi ve hem Suriye’de hem de Ortadoğu genelinde yaşanan radikalizmi ve köktenciliği önlemek için eyleme geçmenizi talep etmekteyiz.

Suriye’nin her köşesinde çatışmalar giderek artarken, Rojava olarak bilinen Suriye’nin Kürt bölgesinde Kürt Yüksek Konseyi'nin desteği ile görece bir  istikrar kazanılmıştır.

Kürt Yüksek Konseyi, Suriye’nin kuzeyini El-Kaide ve Baas Rejimine karşı koruyan en büyük politik örgütlerden birisidir. Çok sınırlı uluslararası destek almalarına rağmen, Rojava halklarına hizmet etmek için  Kürtler kendi kurumlarını oluşturdular.

Bugün, Suriye’nin kuzeyinde özerklik ilan edildi ve geçici bir bölgesel hükümet kuruldu. Orada, Suriye halklarının iradesine dayalı, çoğulcu, demokratik ve seküler bir yönetim inşa edildi. Bu sistemin, Cizire, Kobani ve Afrin olmak üzere üç kantonda kurulacak yerel meclislerle işlerlik kazanması öngörülmektedir. Her kantonun, kendi resmi dilini seçme hakkı bulunmaktadır. Rojava Toplumsal Sözleşmesi'ne göre Kürtçe, Arapça ve Süryanice resmi dil olarak kabul edilmiştir.

24 Aralık 2013 tarihinde Irak Federal Kürdistan Bölgesinde, Batı Kürdistan Halk Meclisi (MGRK) ve Suriye Ulusal Kürt Konseyi (ENKS) tarafından  imzalanan Hewler (Erbil) anlaşmasına göre,  Cenevre-2 toplantısına Kürtlerin üçüncü bir taraf olarak katılması kararlaştırıldı. Bugün, iki meclis tarafından imzalanan bu anlaşma Türkiye’de Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), Sayın Mesud Barzani başkanlığındaki  Kürdistan Bölgesel Yönetimi ve bölgedeki diğer Kürt siyasi partiler tarafından tam olarak desteklenmektedir.

Güvenlik meselesi, sivil bir organ olan Kürt Yüksek Konseyine karşı doğrudan bir sorumluluğu bulunan Halk Savunma Birliklerinin kontrolü altındadır. Bu ordu içerisinde Kürt, Arap ve Süryanilerden oluşan taburlar bulunmaktadır.

Suriye’nin doğru bir istikamete yönelebilmesi için Kürt Yüksek Konseyi'nin politika ve pratiklerinin büyük bir fırsat olduğuna inanıyoruz. Demokratik ve Federal bir Suriye için, Rojava’da inşa edilen demokratik özerklik daha gerçekçi ve akla uygun bir model  olarak değerlendirilebilir.

Kürt Yüksek Konseyi, Baas rejimi ile köktenci ve radikal gruplar karşısında “üçüncü bir yoldur”.  Türkiye’de dördüncü büyük parti ve Kürtlerin büyük çoğunluğunun desteğini alan bir parti olarak Barış ve Demokrasi Partisi, Cenevre-2’de Rojava Kürtlerinin temsilcisi olarak Kürt Yüksek Konseyi'nin katılımını güçlü bir şekilde desteklemektedir.

Bu bakımdan, sizden Kürt Yüksek Konseyi'ni  Suriyeli Kürtlerin önemli bir temsilcisi ve aynı zamanda Suriye'nin önemli ve güçlü bir demokratik muhalefeti olarak Cenevre-2 toplantısına davet etmenizi istemekteyiz. Bu yönde göstereceğiniz her çabanın Suriye’nin gelecekteki demokrasisine daha fazla katkı sunacağına ve bu yöndeki umutları büyüteceğine inanmaktayız." ANF

Siyaset Haberleri

Zeydan'a verilen ceza Yüksekova'da protesto edildi
Milletvekili Düşünmez, Yüksekova'da okulu olmayan mahalleyi sordu
MHP Lideri Bahçeli, DEM Partili Bakırhan’ı konuşması sonrası alkışladı
Bahçeli: “ İmralı ile DEM’in görüşmesi gecikmemeli”
Yüksekova DEM Parti'den, Dersim ve Ovacık’a Kayyum Atamasına Tepki