Kırşehir'de geçen 8 Eylül'de Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Binası ve Gül Kitabevi'nin de olduğu dört işyerinin yakılmış 32 ev ve işyerinin saldırıya uğramasıyla ilgili Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) rapor hazırladı.
Gül Kitabevi'nde yönelik saldırıların görüntüleri 19 Eylül'de yayınlanmıştı.
Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre, CHP Ankara milletvekilleri Necati Yılmaz ve Murat Emir, , esnaf ve mağdurlarla görüşmeleri sonucu rapor hazırladı.
Raporda şu tespitlere yer verildi:
‘İstihbarat alındı'
* 8 Eylül'deki yürüyüş öncesi belediye araçlarından üç kez anons yapılarak, halk “Şehitlere Saygı ve Teröre Lanet Yürüyüşü”ne çağrıldı. Olaylar saat 18-19'da başlayıp altı-yedi saat sürdü. Başlangıçta yaklaşık bin kişi toplandı.
* Vali Şentürk'ün anlatımına göre, Ülkü Ocakları ile Osmanlı Ocakları'nın basın açıklaması yapacaklarına dair istihbarat alındı. Bu nedenle açıklama engellenmedi. Sadece HDP İl binası önünde “her zamanki tedbirlerden olan” sınırlı sayıdaki güvenlik mensubu tarafından önlem alındı.
* Türk Bayrağı taşıyan ve bozkurt işaretleri yapan grup, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” diye slogan attı. Kalabalık, sosyal medyanın da etkisiyle kısa sürede 5-6 bin kişiye ulaştı.
Facebook mesajı
* Raporda üç ayrı provokatif Facebook mesajına da yer verildi. Bunlardan ilkinde, “Son aldığım bilgiye göre HDP'den 300-400 kişi pasajlara saklanmışlar. Biz naptıysak onlar da yapacakmış millet. Hadi bütün Kırşehirli Türkler meydana” diye yazıyor. İkincisinde, “Arkadaşlar görünen köy kılavuz istemez, harekete geçelim” deniyor. Üçüncü mesajda ise “Buradan ahkam kesenler düşüncelerinizi kendinize saklayın, Kırşehir'de PKK 'nın siyasal uzantısına çok yardımı olduğunu bildiğimiz için operasyonlar yapıldı. Daha terör örgütüne ilaç desteği sağlayan eczacılar ve 22 adet iş yeri var. Oraların alayı da yakılacaktır” deniyor.
* Kalabalıkta, “kimsenin tanımadığı ve şehre yabancı oldukları” iddia edilen beyaz gömlekli kişiler, iddiaya göre ellerindeki adreslere protestocuları yönlendirerek, önceden belirlenmiş Kürt ve sol görüşlü vatandaşlara ait işyerlerini yakmaya teşvik etti. Bazı şahısların ellerinde daha önceden hazırlanmış benzin dolu pet şişeler gözlemlendi. Önce Gül Kitabevi yakıldı ve sonrasında “Burada işimiz bitti, sırada Çölpazarı var” sözleri duyuldu.
Beyaz gömlekliler
“Beyaz gömleklilerin” kim olduğu hakkında bilgi sahibi olunmadı. Ancak bunların “serseri takımından” olduğu belirtildi. Bu kişilerden birinin iki gün önceden arabasının üzerine örttüğü büyük Türk bayrağı ile ana cadde ve bulvarlarda dolaştığı, ırkçı içerikli küfür, hakaret ve söylemlerde bulunduğu, bir polis aracının kendisini sürekli uzaktan takip ettiği, ancak müdahalede bulunmadığı ifade edildi. Vali Şentürk'ün bundan haberdar dahi olmadığı anlaşıldı.
* Çölpazarı adlı işyeri, Ahi Polis Karakolu'na 70 metre mesafede olmasına karşın hiçbir müdahalede bulunulmadığı için tamamen yakıldı.
* Olaylar devam ederken, saat 22'de
* Aynı şekilde birçok polisin göstericileri onaylayıcı ve teşvik edici davranışlar içinde olduğu belirlendi. Raporda, “Emniyet mensuplarının müdahalesinin neredeyse hiç olmadığı tarafımıza iletilmiştir” denildi. Vali'nin ifadesine göre, zaten az sayıda olan güvenlik güçleri bazı bölgelerde saldırganlarla mağdurların arasına girmeye çalıştı.
‘Serinletmek amacıyla havaya su sıkıldı'
* Vatandaşlar, olaylar sırasında bir adet TOMA'nın var olduğunu belirtirken, saldırganlara müdahalede bulunulmadığı, bir dur ihtarı olmadığı, su sıkılmadığı, sadece eylemcileri serinletmek amacıyla havaya su sıkıldığı belirtildi.
* İtfaiye, Gül Kitabevi'ndeki yangını söndürmeye geç geldi. Yangının söndürülürken bir saldırgan itfaiye aracının hortumunu kesti ve söndürme işlemi, başlamadan bitti. Sadece Diyarbakır Tatlıcısı'na yapılan saldırında polis tarafından gaz kullanıldı.
* Gece 24'e kadar yağmalama ve kundaklama eylemleri devam etti. Kürt kökenli dört iş yeri yakıldı, 32 ev ve işyeri ciddi hasarlar gördü. Yakılan işyerlerinden birinin şehit yakını olduğu anlaşıldı.
Dört tutuklama
* Olaylarda iki vatandaş yaralandı, olaydan üç gün sonra toplam 20 civarında gözaltı yapıldı, bunlardan sadece dördü tutuklandı.
* Raporda “6-7 Eylül olayları ile Sivas ve Maraş katliamlarıyla benzerlikler bulunan olaylarda devlet görevlilerince eksiklik, ihmal ve kayıtsız tutumlar sergilenmiştir” denildi. Kırşehir Belediye Başkanı'nın saldırganlara karşı yaptığı konuşmanın tahrik ve taşkınlığa yol açtığı belirtildi. Raporda, “Saldırganlar adeta korundu, hukuk dışı eylemlerine kayıtsız kalındı, güvenlik görevlileri eylemcilere karşı kararlı irade sergileyemedi” denilerek, “Olayların büyümesini ve toplumsal çatışmaya dönüşmesini engelleyen sağduyu ve sorumluluk tamamıyla saldırıya uğrayan yurttaşlarımıza aittir. Devlet yetkilileri ve kolluk kuvvetleri olayların oluşumunu ve gelişimini iyi yönetememiş, sağduyulu irade ortaya koyamamış, basiretsiz bir yönetim anlayışı hâkim olmuştur” ifadesi kullanıldı./imc