YÜKSEKOVAGÜNDEM
Cumartesi Anneleri, İHD ve kayıp yakınları, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle sürdürdükleri adalet arayışlarının 59.uncu haftasında Yüksekova Sanat Sokağında bir araya geldi..
Yüksekova Belediyesi Eş Başkanı Ruken Yetişkin'in de destek verdiği eyleme çok sayıda vatandaş katıldı.Eylem 1 dakikalık saygı duruşu ile başlarken, kitleye hitaben ilk olarak İHD Hakkari Şubesi yöneticisi Muhyettin Önal konuştuÖnal, 15 Mayıs Ana Dil Bayramı'nı kutlayarak, "Dil, yüce Allah tarafından yeryüzündeki tüm varlıklara verilmiş bir haktır. Dili yasak eden, inkar eden asimile eden kimse yüce Allah'a karşı suç işlemiş olur" dedi.Önal, Kenan Evren'in ölümüne de değinerek, "Geçen hafta ölen Kenan Evren gibi bir yaratık için kimse bir fatiha dahi okumadı. O yaratık 'ölüp rahata kavuştuğunu sanmasın. Başta Berfo Ana olmak üzere 12 Eylül'ün tüm mağdurları şu anda etrafını çevirmiş hesap soruyorlardır" dedi.
Ardından Şeref Sırrı'nın hikayesini yeğeni Mizgin Sırrı okudu. Mizgin Sırrı, köy halkının geçim sıkıntısı yüzünden kaçakçılık ile uğraşmak zorunda olduklarını ifade ederek, "Olay tarihinde amcam köyden birkaç kişiyle birlikte mazot almak üzerine İran'a geçmek istedi. Sınıra 2 km kala Güvenli Karakolu'na bağlı askerler, 'Dur' ihtarı çekmeden ateş ettiler ve amcamın atını öldürerek amcamı da yakaladılar. Amcama yapılan yoğun işkenceden dolayı sesi köye kadar geliyordu. Ancak korkudan kimse müdahale edemiyordu. İşkence sırasında Ömer adındaki astsubay tabancasıyla amcamı yaraladıktan sonra, karakola kadar yerde sürükleyerek götürdü. Yaralı amcam karakolda uzun süre tutuldu ve kan kaybından yaşamını yitirdi. Karakol köy muhtarını çağırarak durumu anlattı. Sonra gece sabaha kadar onu da karakolda tuttu. Ertesi günü savcı ve doktor gözetiminde köy mezarlığında toprağa verdik" dedi.Amcasının ölümünden sonra komutanın kendilerini tehdit ettiğini söyleyen Sırrı "Güvenli Karakol Komutanı davacı olmamız durumunda bizi ölümle tehdit ettiği için davacı olamadık. Bu bir yargısız infazdır. Amcam yakalanıp adli makamlara teslim edilibelirdi. Suçu neyse o cezaya tabi tutulsaydı, kaçakçılığın bedeli ölüm olmamalıydı. Tüm köy hakı bu olaya tanıktır. Türkiye'nin başka sınırlarında kaçakçılık oluyor. Hatta dünyanın her yerinde var. Ancak bizim sınırlarımızda bunun bedeli ölüm oluyor. Devletin bilgisi dahilinde Roboski'de 35 can katledildi, hesabı verilmedi" ifadelerini kullandı.Daha sonra söz alan Abdullah Canan'ın oğlu Tayyüp Canan ise, gözaltında kayıpların akıbetleri açıklanmadığına, faillerin de korunduğuna dikkat çekti.
Canan kayıp aileleri adına, Kayıplar Haftası'na girerken taleplerini sıralayarak, "Bu taleplerimiz karşılık buluncaya dek susmayacağız" dedi.
Kayıp yakınları 5 dakikalık oturma eyleminin ardından dağıldı.
Kayıp yakınları yapılan açıklamasının ardından Engelliler Haftası vesilesiyle Yüksekova Engelleliler Şubesini ziyaret etti.