Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nun 6 CHP'li üyesi, Cumhurbaşkanlığına bağlı Strateji Dairesi Başkanlığı bütçesinden belediyelere yardım yapılması, Finansal İstikrar ve Kalkınma Komitesi kurulması, işsizlik sigortası ödeneğinden yararlanma koşullarının değiştirilmesi ve en düşük emekli aylığına bin lira alt sınır getirilmesi gibi çok sayıda düzenleme içeren 71 maddelik kanun teklifine muhalefet şerhi düştü.
Muhalefet şerhine göre, Komisyona sevk edildiği sırada 71 maddeden oluşan söz konusu tekliften 4 madde çıkarıldı, 4 yeni madde eklendi. Söz konusu torba kanun teklifi toplam 40 Kanun ve 2 Kanun Hükmünde Kararnamede değişiklik yapıyor.
CHP'nin muhalefet şerhinde teklifin bir “yasama kurnazlığı” olarak nitelendirilen “Torba yasa” şeklinde getirilmesi eleştirildi, bütünde Cumhurbaşkanının yetkilerini artıran düzenlemelere tepki gösterildi. Cumhurbaşkanının yetkilerini arttıran düzenlemelerin yapılan Anayasa değişikliği ile de çeliştiği belirtilen şerhte, “Cumhurbaşkanı bir parti başkanı olduğundan verilen yetkiler bir parti başkanı tarafından kullanılacağı için Cumhurbaşkanına Anayasa madde 104'te açıkça tanınmış olan yetki dışında bir yetki verilmesi düşünülemez” denildi. Şerhte, “Torba yasanın genel esprisi, Cumhurbaşkanı için yaratılan adsız işlemleri, giderek ‘Cumhurbaşkanının kişisel tasarruflarında yoğunlaştırmak' şeklinde özetlenebilir” yorumu yapıldı.
Maddelerle ilgili değerlendirmelerde öne çıkan noktalar şunlar oldu:
FİNANSAL OHAL YETKİSİ, MECLİS DENETİMİNİ YOK EDER: Finansal İstikrar ve Kalkınma Komitesi, adı konulmadan yayılma ihtimali olan bir krizden açıkça endişe duyulduğu, böyle bir durumun gerçekleşmesi durumunda ise Cumhurbaşkanı'na her türlü yetkinin verilmeye çalışıldığını gösteriyor. Cumhurbaşkanına adı konulmamış ilave bir OHAL yetkisi veriliyor. Anayasa'nın 119. maddesinde, ekonomik bunalım halinde Cumhurbaşkanına OHAL hal ilan etme yetkisi verildiğinde yayımlanacak kararnameler TBMM denetiminde olur. Bu düzenleme ile Cumhurbaşkanının Kararname ve Kararları TBMM'nin denetimi dışına çıkarılmaktadır.
EMEKLİ AYLIKLARINDA YÜRÜRLÜK SIKINTISI: Yaşlılık/malullük/ölüm aylığı alan emeklilere ve hak sahiplerine 1.000 TL'lik alt sınır belirlenmesi ile yaklaşık 150 bin kişiye ek zam intibakı yaratıldı. Ancak bu maddenin yürürlük tarihi, yayım tarihinden sonraki ilk ödeme tarihi olarak belirlendi. Böylece Ocak zamlarından sonra bu zammın yapılması düzenlenerek, yararlanacak kişi sayısı oldukça azaltıldı.
CUMHURBAŞKANINA ÖDENEK BELEDİYELER ARASI AYRIMA NEDEN OLUR: Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı bütçesine belediyelere yardım ödeneği konulması, belediyeler arasında ayırımcılık ve kayırmacılık uygulamalarının olduğu bir dönemde, üstelik 2019 Mahalli seçimlerine giderken yapılması anayasal sakıncalar içeriyor. Parti mensubiyeti bulunan Cumhurbaşkanının, genel kriterlere göre belirlenen bütçe dışında belediyelere bütçe verebilmesi, belediyeler arasında bir ayrıma sebebiyet verebilir. Bütçenin hangi kriterler ölçüt alınarak verileceği ortaya konulmamış. Bu durum anılan bütçeden yararlandırılma açısından Cumhurbaşkanının mensubu olduğu partinin yönettiği belediyeler ile diğer partilerin yönettiği belediyeler arasında ayrıksı bir durum da yaratmaktadır.
VİZEDE ARACI FİRMA SUİSTİMALE AÇIK: Vize başvuru işlemlerinde aracı firmaların hizmetinden yararlanma, bu hizmetlerde Kamu İhale Kanununun uygulanmamasının nedeni anlaşılamamaktadır. Bu firma tercihinde suistimale açık unsurlar içermektedir. Bu firmaların nasıl ve kimler tarafından denetleneceğine dair bir belirleme de yoktur.
BÜYÜKELÇİ UNVANI DEVAM EDECEK KİŞİLER KİMLER OLACAK?: Cumhurbaşkanı tarafından özel bir misyonla görevlendirilen bazı kişilere büyükelçilik unvanının Cumhurbaşkanınca geri alınmadığı müddetçe devamını öngören düzenlemenin aniden Komisyon gündemine taşınarak yasalaştırılmak istenilmesinin nedeni anlaşılamamıştır. Bu maddenin kapsamına girenlerin kimler olduğu konusundaki sorularımız yanıtsız kalmıştır.
İLLER BANKASI İNŞAAT BATAKLIĞINA ÇEKİLİYOR: Bankanın yerel yönetimlerin kentsel dönüşüm, altyapı ve üstyapı projelerinin finansmanında hibe ve gerektiğinde faiz desteği şeklinde kullanılabilmesi ile banka adeta inşaat bataklığına çekilmektedir. Dolayısıyla il özel idarelerinin sorumluluğundaki geliri olmayan köyler ile küçük belediyelerin altyapı/üstyapı projelerine, özellikle sulama gibi yatırımlara destek sağlamak amacı olan İller Bankası, bir müteahhit bankasına, inşaat şirketine çevrilmek istenilmektedir. AKP'li belediyelerin şu an mali açıdan çok zor duruma düşmüş oldukları bilinmektedir. Yerel seçimler öncesi İller Bankasından seçim sonucunu değiştirme amacıyla bu tür destekler alınmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Teklif metninde yer alan bu madde değişikliği ile İller Bankası kaynakları beton sektörüne gömülecektir.
KRİZLE DEĞİL, SONUÇLARIYLA MÜCADELE STRATEJİSİ: Vergi ve prim alacaklarının yapılandırılması adı altında yapılan düzenlemelerin olumlu sonuç vermediği, özellikle son dönemde yaşanan ekonomik kriz nedeniyle taksit ödemelerinde ciddi sıkıntılar yaşanması Türkiye'de ekonomik krizin varlığını teyit etmektedir. Ekonomi yönetimi, krizin peşinden koşarak, siyaseten kendisi açısından en az maliyetli olan seçenekleri uygulamaya çalışsa da, yapısal krizi ekonomi yönetimini önüne katıp sürüklemektedir. AKP iktidarı krizle değil, krizin sonuçlarıyla mücadele stratejisini benimsemiştir. (Nergis Demirkaya / Duvar)