AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Koalisyon tartışmalarına değinen Davutoğlu, “Burada nasıl Meclis Başkanlığı koalisyon ile irtibatlı değilse, Cumhurbaşkanlığı makamı da koalisyon görüşmelerinin parçası değildir olmayacaktır” dedi.
Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
Milletvekillerine seslendi
“Ben yine kurucu başkanımızın o gün kullandığı ifadeyi aynen söylüyorum. Hiçbir milletvekilimiz parmak kaldırma makinası değildir ve olmayacaktır.
Her birimiz düşüneceğiz ki, bir gün o görevi ifa ederken yaptığımız her şey hem ilahi anlamda manevi şekilde sicile kaydediliyor, hem de tarihin siciline kaydediliyor. AK Parti'nin sicili hep temiz olmuştur, hep temiz olacaktır.”
‘İnsani çizgimizi sürdüreceğiz'
“İki esası öne çıkardık. Bir insani diplomasi, iki Türkiye'nin stratejik çıkarları. İnsani anlayışı bugün dünyanın her yerinde temsil eden Türkiye, keşke hiç olmasaydı, keşke hiçbir mülteci bizim kapımıza gelmeseydi. Ama gururla söyleyeyim ki, BM heyeti buraya geldiğinde, Dünya Mülteci Günü'nü Türkiye'de kutlamaya karar verdik dedi. Biz bu insani çizgimizi sürdüreceğiz.”
‘Sıkıntı görmek istemeyen siyasete girmeyecek'
“Sınamalar siyasetin doğasıdır. Sınama beklemeyen, sıkıntı görmek istemeyen siyasete girmeyecek. Siyaset zor dönemde zor kararları alma cesareti gösterenlerin işidir. Gerektiğinde risk alabilecek iradeyi gösterebilecek kişilerin işidir. Tarihe yön verenlerin işidir. Türkiye hiçbir tarihi olayı, serüveni izlemekle yetinmedi, hepsine müdahil oldu.”
Koalisyon tartışmaları
“Madem ki millet koalisyon demiştir, kimseye kapımızı kapatmayız. Koalisyon görüşmelerinde en iyi niyetli tavrı sürdürürüz. Ama ilkelerimizden taviz vermeyiz, dayatmalara izin vermeyiz. Bütün bu çabalar inşallah iyi bir netice verir. Ama vermezse, milletimizin huzuna gider onun kararı neyse gereğini yaparız.
O günden bu yana, işte milletimiz şahit. Hiçbir parti yetkilimizin ağzından, herhangi bir partiye, onun liderine, seçmenlere dönük olarak rencide edecek tek bir söz çıkmadı. Şucular, bucular diye bir tasnif olmadı. Tek bir gün dahi bize oy vermeyenleri rencide edecek bir dil kullanmadık. Etik dışı davranışlara yönelmedik. Ahlaklı erdemli tutumumuzu sergiledik.”
CHP
“Ama diğer partilere bakalım. Eleştirmek kastıyla söylemiyorum. Milletimizi şahit kılmak için söylüyorum. CHP, günlerdir başka partilerin ne yapması gerektiğini incelemekle meşgul. Kendilerinin yüzde 25 aldığı gerçeğini unutup, yüzde 41'in hiçe sayıldığı bir koalisyon nasıl oluştururuz ile meşgul.
Blok ne demek? Yüzde 60'lık blok demek, karşıda da yüzde 40'lık blok var demek kutuplaştırıcı dilin en ağırı değil mi? Çünkü onların meselesi AK Parti ile ilgili. Bütün formülleri Kılıçdaroğlu ortaya koyuyor kendince. Yüzde 60 nereden çıkıyor? Parlamento dışındaki partilerin oylarını da oraya koyuyor, bizden de yüzde biri kendi tarafına alıyor. Bunlarla blok yapıyor. Gelin buradan Kılıçdaroğlu'na, bu kutuplaştırıcı dili zihninden gönlünden çıkarsın da ondan sonra bizimle konuşsun ya da biz geldiğimizde ona göre bizimle konuşsun.”
MHP
“Daha ilk geceden tam bir öfkeyle, bütün diğer partilere yönelik bir dil. Arkasından o günden bugüne retçi bir tavır. Siyaset reddetme sanatı değildir. En doğru kabulü, milletin kabulüne dönüştürme sanatıdır. Yeni tabloyu okumadığınız her dönemde yaptığınız her hata ile bir sonraki siyasi döneminizi daraltırsınız. İşte koalisyon görüşmeleri öncesinde, MHP ile bir değerlendirme yaparak, muhasebeci bir tutum, ülke geleceğiyle ilgili kritik ortamda, gelecekle ilgili atılması gereken adımları ele alacak bir tutum benimsemesini tavsiye ediyoruz.”
HDP
Baktığınızda seçim kampanyasında dillerinden, Batı'da barış, Doğu'da şiddet söylemi çıktı. Şimdi işte sınama vaktidir. Bu ülkenin siyasetinde yer edineceklerse, önce her türlü teröre açık tavır sergilemek zorunda. HDP'den beklediğimiz, milletin beklediği barış sözcüklerine kanarak onlara oy verenlerin beklediği öncelikli tutum, PKK terörüne karşı nerede durdukları tutumudur. Ama milleti bir kez aldatırsınız, iki kez belki aldatabilirsiniz ama daima aldatamaz. Ya şiddet ya demokrasi, ya terör ya barış. İkisi bir arada olmaz.”
İsmet Yılmaz'ın adaylığı
“Değerli adayımız burada, sayın İsmet Yılmaz. Siyasete girmeden önce de tanışmaktan büyük onur duyduğumuz dava arkadaşımız. Hiç kimsenin gönlünü kırmamış, her zaman tevazunun sembolü olmuş dava arkadaşımız. Sayın İsmet Yılmaz'ı aday gösterirken de bütün kurullarımızda, sizlerden aldığımız değerlendirmeleri birlikte ele alarak bu sonuca ulaştık. Ve o gece, Perşembe gecesi sizlerle yaptığımız iftar sonrasındaki tabloyu paylaşmak istiyorm ki, erdemli davranış nedir bütün alem görsün.”
En büyük onayı almış iki arkadaşımızı davet ettim, sayın Nabi Avcı ve sayın İsmet Yılmaz. Önce her biriyle ayrı ayrı konuştum. İkisi de diğer arkadaşım bu göreve daha layıktır, dedi. Şunu da ifade edeyim. İsmi geçen bir çok arkadaşımız oldu ama emin olun yine gururla söylüyorum, o arkadaşlarımıza da teşekkür ederek söylüyorum, bana gelip de kendini göstermesi için kulis yapması konuşması söz konusu olmadı.”
Meclis Başkanlığı seçimleri
“Bir kere birkaç istisna hariç olmak üzere, Türkiye'de bir teamül oluşmuştur. En büyük partiden Meclis Başkanı seçilir. Bir takım söylentiler duyuyoruz. Acaba Meclis Başkanlığı koalisyon görüşmelerinin bir parçası mıdır? AK Parti tercihini değiştirir mi? Buradan hepinize net olarak ifade ediyorum ki, bizim bir tane Meclis Başkanı adayımız var, son turun son saniyesine kadar da sadece onu destekleyeceğiz. Erdemli davranış, herhangi bir dava arkadaşını pazarlık meselesi yapmayı ahlaksızlık olarak görür.
Biz sayın İsmet Yılmaz'ı aday gösterdiysek, kazansa da kazanmasa da son ana kadar 258 desteğin arkasında olmasını talep ediyorum.”
‘Seçimi kazansak bile siyasetin ahlakını kaybederiz'
“Bir senaryo gündeme getiriliyor. Üçüncü turda bizim bazı arkadaşlarımızın bazı arkadaşlara yöneleceği, iki adayın kalmasını sağlayacağı. Bizde hızlı hesap olmaz. Bizde siyasetin ahlakına aykırı tek bir davranış olmadı olmayacak. Yok şu matematiksel oyunu oynarsak şu neticeyi alırız, dediğimiz anda o seçimi kazansak bile siyasetin ahlakını kaybederiz. Bu gruptan AK Parti grubundan milletimizi rencide edecek hiçbir davranış olmadı, olmayacak.”
‘Cumhurbaşkanlığı koalisyon görüşmelerinin parçası değildir'
“İnşallah Meclis Başkanı seçildikten sonra cumhurbaşkanımızdan görevi alacağız. Burada nasıl Meclis Başkanlığı koalisyon ile irtibatlı değilse, Cumhurbaşkanlığı makamı da koalisyon görüşmelerinin parçası değildir olmayacaktır. Cumhurbaşkanlığı makamını rencide edecek hiçbir müzakerenin içinde olmayız. Bunu da erdemli davranışın, 17 Mayıs 2001'de bu hareketi erdemlilier hareketi olarak başlatan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a saygımızın bir gereğidir.”
Yunanistan'ın durumu
“Ekonomik kriz etkilerini göstermeye devam ediyor. Bu kürsüden, komşu Yunanistan'a dayanışma mesajını da iletmek istiyorum. Biz çevremizde barış içinde yaşayacağımız, güçlü ülkeler görmek isteriz. Hiçbir komşumuzun zayıf düşmesinden menfaat duymayız. Yunanistan ekonomik kriz içindeyken, 2011'den itibaren Yunanistan ile işbirliği konseyini bu mantık içinde gerçekleştirdik.
Son ziyaretimde, Sayın Tsipras ile görüşmüştüm. İfade etmiştim. Biz Yunanistan'ın güçlü olmasını isteriz. Ege'nin barış gölü olmasını isteriz. Kıbrıs'ın çözülmesini isteriz. O yüzden Türkiye her türlü işbirliği teklifine olumlu yaklaşacaktır. Ama tabi Yunanistan'ın iç şartları nedeniyle bu mümkün olmadı.”
‘Gerekeni yapmaya hazırız'
“Yunanistan'ın ekonomik krizi aşabilmesi için, elimizden ne gelirse, turizm ticaret alanlarında ne yapmamız gerekiyorsa yapmaya hazırız. Bu çerçevede de Yunanistan'ın ekonomik sorunları karşısında, birlikte atabileceğimiz adımları, karışlıklı oturup konuşmak üzere, daha önce planladığımız işbirliği konseyi için Yunanistan'a gideceğiz.”/İMC