Partisinin seçim turu kapsamında Siirt'te bulunan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, parti binasında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Yüksekdağ, tüm engellemelere rağmen çalışan tek partinin HDP olduğunu söyledi. 7 Haziran seçimlerini anımsatan Yüksekdağ, “7 Haziran çok büyük yenilik ve umut oldu herkes için. Ama gördük ki yine sevinmemizi istemeyenler 7 Haziran seçimlerini hiçe saydılar,” dedi.
7 Haziran seçimlerinin hiçe sayılmasının halkın özgür iradesine yönelik yapılmış bir sivil darbe olduğunu söyleyen Yüksekdağ, şöyle konuştu:
“Artık biliyoruz ki darbeler yalnızca tanklarla yapılan askeri darbelerle sınırlı değil. 7 Haziran seçimleri sonrası sandıklara darbe yapıldığını gördük. Bu sivil darbeyi de yapanlar icat etti. Askeri darbeden şikayet edenler, halkı darbelere karşı savunacaklarını söyleyenler darbe yaptı. Bizzat Cumhurbaşkanı eliyle bir darbe gerçekleşti. Her fırsatta seçimle geldiğini söyleyerek övünen Cumhurbaşkanı seçimle gelen iradeyi yok saydı, 7 Haziran sonrası yapılan seçimi işlevsiz hale getirdi. 7 Haziran seçimleri sonrasından bu yana bu memleket Saray tarafından idare edilir hale geldi.”
‘Yarasanın ışıktan korktuğu gibi korkuyorlar'
Siirt'in, halkların bir arada yaşadığı Türkiye'nin minyatürü olan bir kent olduğunu da ifade eden Yüksekdağ, Siirt'e bakıldığında Türkiye'nin görülebileceğini vurguladı ve “İktidarın, Saray'ın ayırıp düşmanlaştırdığı insanları biz bir araya getirdik. Burada Arap'ıyla, Kürt'üyle, Türk'üyle çok büyük barış birliği hareketi gerçekleşti ve o kazandı. Ancak onlar birleşen halkı istemiyorlar. Halkların birleştiği zaman oluşturduğu o büyük gücü, aydınlık ve demokrasi gücünü istemiyorlar ve bundan korkuyorlar. Yarasanın ışıktan korktuğu gibi korkuyorlar,” dedi ve şöyle devam etti:
“Bizler karar vermeliyiz, bu ışığı koruyacak mıyız, bu ışığı diktatörlüğün karanlık bulutu altında kararmasına izin mi vereceğiz? Ya da bu karanlık bulut karşısında kendi ışığımızı, kendi taşıdığımız meşaleyi koruyup daha da güçlendireceğiz ve bütün bir Türkiye'ye ışık olmasını mı sağlayacağız?”
‘1 Kasım'da oylarımızı yükselteceğiz'
Siirt'te HDP'ye ilk kez oy verenlerin tehdit edildiğini de aktaran Yüksekdağ, HDP'yi tehditle oy toplamakla suçlayanların HDP'ye oy verenleri tehdit ettiğini ancak bunun hesabını vereceklerini söyleyerek, “1 Kasım'da Türkiye'nin özgür iradesi kazanacak. Biz iddiamızın arkasındayız. O yüzden inadına dedik. Ve onlar iyi bilirler ki biz inat ettik mi yaparız. Bu sefer iki kat daha fazla inat ettik. 1 Kasım'da oylarımızı yükselterek bu seçim maratonunu tamamlayacağız” diye ifade etti.
‘HDP saldırı odaklarının hedef tahtasına yerleştirildi'
Türkiye'nin artık güvenli bir ülke olmadığını ve bunun sorumlusunun iktidar olduğunu söyleyen Yüksekdağ, “Yıllarca uyardık ve eleştirdik. IŞİD'i o derin strateji gereği desteklemekten vazgeçin dedik. Ama hiçbir uyarımızı dikkate almadılar ve IŞİD'i desteklemeye, kollamaya devam etti siyasi iktidar. Suruç'ta, Diyarbakır'da, Ankara'da yaşanan katliamlar da Türkiye'deki siyasi iktidarın katliam şebekeleriyle geliştirdiği iş birliğinin ürünü ve sonucudur. HDP de bu saldırı odaklarının hedef tahtasına yerleştirildi” dedi.
Eş başkanlara tehditler
Kendisine ve Selahattin Demirtaş'a yönelik suikast planlarını hatırlatan Yüksekdağ, “Ama bugün burada aldıkları güvenlik tedbirini daha önce almadılar. Biz artık bu saldırı planlarının nasıl anlaşılması gerektiğini halkın vicdanına ve izanına bırakıyoruz. Beni defalarca ‘Bir kurşunla devrilirsin' diye tehdit edenler, siyasi iktidarın milletvekilleridir.Beni ‘Susturun şu şirreti' diye hedef gösterenler bu siyasi iktidarın yandaş basınıdır. Selahattin Demirtaş'ı defalarca haberleriyle, söylemleriyle hedef gösterenler bu siyasi iktidarın temsilcileri ve sözcüleridir. Cumhurbaşkanı'ndan bakanlara, Başbakan'a kadar bizi açıkça tehdit ettiler. Etmeye de devam ediyorlar. Ama bunlar bizi yolumuzdan döndüremez,” diye konuştu./imc