Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Meclisi Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş başkanlığında parti genel merkezinde toplandı. Toplantının basına açık kısmında konuşan Demirtaş, Türkiye'nin her tarafına cenazelerin gittiği bir dönemde parti meclisinin bir araya geldiğini belirterek, "Bir yerde insan hakları ile ilgili bir çalışma yapmak istiyorsanız öncelikle o devlette o ülkede ifade özgürlüğünü incelemeniz yeterlidir. O ülke insan haklarını içselleştiriyor mu? insan haklarını pratikte saygılı mı? Görmek istiyorsanız tek tek başlıklara bakmamıza gerek yok. İfade ve düşünce özgürlüğüne bakmanız gerekiyor. Neden bu kadar değerlidir. Yaşama hakkı kutsal bir haktır. Ama ifade özgürlüğü olmazsa geri kalan bütün insan hakları ihlali mümkündür. Türkiye de yaşandığı gibi hak ihlalleri üstü örtülen bir hale gelebilir" dedi.
'Okullar yıkılıp yerine karakol yapılıyor'
"Eğer ki topluma düşüncelerimiz objektif şekilde ulaştırabilseydik. Bu gün savaşı değil barışı konuşuyor olacaktık" diyen Demirtaş, barış talebinde bulundukları gerekçesiyle akademisyenlerin tutuklanmasına değindi.
Demirtaş, bölgede okulların yıkılarak yerlerine karakolların yapıldığını kaydederek, "Bazı üniversite rektörleri 'polise 24 saat üniversiteye girebilirsin' izni vermiş. Dersten öğrencileri gözaltına alabilirsin izni verilmiş. Bu öğrenciler ne yapmış barış istedikleri için bunlar yapılıyor. Aynı şekilde muhalif gazeteciler baskı altına alınıyor. Çağlayan Adliyesi'nde bir avukat darp edildi. Kaburgası kırıldı. Adliye avukatın işyeridir. Hakim. savcı ve avukatlar yargının üç ayağını oluşturuyor. Savunma ayağı olmadığı zaman yargıdan bahsedilemez. Bu darpta yargının diğer ayağı savcının verdiği izinle oldu" dedi.
'Karanlık diktatörler için güvenli alandır'
Demirtaş, şöyle konuştu: "Gazla müdahale ettiler, basını uzaklaştırdılar. Barış sesimiz duyulmasın diye. Almanya'da bir klip yayınlandı. Buradan müdahale edildi. Almanya'da yayınlanan bu klibin yasaklanmasını istediler. Çılgınlaşmanın sınırı aklını yitirmenin sınırı yoktur. ABD'de böğüren çağıran korumalar bütün bunlar diktatörlüğün fotoğrafıdır. Diktatörlükler düşüncelerden korkarlar. Işıktan korkarlar. Karanlık diktatörler için en güvenli alandır."
'Ölçüsü ve şirazesi kaymış bir şahsiyet'
Demirtaş, "Saray yaptıklarımızdan rahatsız oluyorsa demek ki doğru yoldayız. Ölçüsü şirazesi kaymış bir şahsiyetten bahsediyoruz. Klinik bir vakadan bahsediyoruz. Ülkede kendisine muhalefet eden herkesi düşman gören durumdan bahsediyoruz. Direnen bir biz kalmışız. Sarayı çılgınlaştıran da bu direnişimizdir. AKP'liler bile kamuoyuna açık konuşamıyorlar. Tek adam yönetimi hevesiyle buraya kadar bu çılgınlık gelmişse bundan sonra ülkenin nereye gideceğini tahmin edemeyiz" dedi.
'AKP'nin içinde gidişattan şikâyetçi olanlar var'
Kendilerinden daha fazla bugünkü durumdan şikayetçi olan AKP'lilerin olduğun belirten ve onlara çağrıda bulunan Demirtaş, "Şimdi fısıltıyla konuşuyorlar. Çoğununuz bakan ve cumhurbaşkanı dahi oldunuz. Bu canavarı siz bu güne getirdiniz. Bu gün barıştan bahsedemiyorsak AKP'nin içinde bu durumun farkında olup da konuşmayanlar suçlu olacaktır. Tek kişilik bir devlet yarattınız. AKP içindekiler bu günahlara daha fazla sessiz kalmaması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
'Davutoğlu TOKİ'nin taşeronu gibi davranıyor'
Davutoğlu'nun Sur'da dün yaptığı konuşmada tek kelime barıştan bahsetmediğine işaret eden Demirtaş, "Davutoğlu, TOKİ'nin taşeronu gibi davranıyor. Zannedersiniz TOKİ müteahhit ve ihale almaya gitmiş. Sürekli yıkmaktan bahsediyor, inşaat faaliyetinden bahsediyor. Müteahhit kötü bir şey değildir. Ama Başbakan olarak müteahhit gibi bakamazsın. Sur'da benim evim olsun diyemezsin. Burada ne kadar rant çıkar kaç kişiye dağıtırız diyemezsiniz" diye konuştu.
'Demografik yapıyı değiştirmek istiyorlar'
Hükümetin kimliksiz kentler yaratmak istediğini dile getiren Demirtaş, şöyle devam etti: "Arap Suriyeli mültecileri vatandaş haline getirip buralara yerleştirme planı hazırlıyorlar. Daha önce baba Esat bu uygulamayı Kürtlerin yaşadığı bölgede yapmıştı. Sınır hattı boyunca Cizre, Silopi, Nusaybin, Ceylanpınar, Viranşehir ve o hattın tamamına Arap Suriyelileri vatandaş haline getirilerek yerleştirilmeye çalışılıyor. Bu gün aynısını AKP hükümeti planlıyor. Orada o kasabaların yanına yeni kasabaları yapacaklarını söylüyorlar. Ancak masada alınan kararlar sahada kolay uygulanmaz. Ve uygulanmasına da müsaade etmeyeceğiz. "
'Hepiniz Ensar'sınız hepiniz tecavüz kültürünü içselleştirmişsiniz'
Karaman'da ortaya çıkan cinsel istismar olayına da değinen Demirtaş, "Bundan daha bariz suç ve ahlaksızlık olabilir mi? Bütün Türkiye'de böyle olaylar yaşanıyor. Kıyamet nerede koptu. Kıyamet Ensar Vakfı'na dokundurtmayız da kopuyor. Çocuklara tecavüzde kopmuyor. Yüzlerce vakıf bir araya geliyor. Çocuk tecavüzünü koruyorlar. Bu vakıflar 'hepimiz Ensar'ız' diyebiliyorlar. Doğru hepiniz Ensar'sınız hepiniz bu tecavüz kültürünü içselleştirmişsiniz. Bu aileler neden bu kadar sessizler, tehdit mi ediliyorlar?" şeklinde konuştu.
' CHP lideri yaşanan katliamlarla ilgili daha tek söz etmiş değil'
Ana muhalefet partisi CHP'nin yaşananları sessizce izlediğini dikkat çeken Demirtaş, Kılıçdaroğlu'na yüklendi ve şu ifadeleri kullandı: "AKP'yi bu kadar pervasızlaştıran durum da budur. Yeterki Kürtler hak kazanması diye CHP devletçi bir bakış açısıyla AKP'nin yanında yer almıştır. Bu parti sosyal demokrat kimliklidir. Defalarca çağrı yaptım Kemal Bey'den ses çıkmıyor. 200 kişi yakıldı, siz Cizre ile ilgili bir eleştiri cümlesi kurmamış, Cizre ile ilgili tek bir cümle kurmuş değilsiniz. Tam tersi 'Terörle mücadelede hükümete açık çek veriyorum' dedi. Verdiğiniz açık çek ile bakın ne yaptılar, görmeniz gerekiyor."
'HDP'yi siyaset dışına itmeye çalışıyorlar'
"HDP'nin olmadığı bir Türkiye bitmiş bir Türkiye'dir" diyen Demirtaş, "Kuyruğa dönmüş bir MHP sarayın etrafından dolanıp oradan beslenmeye çalışıyor. Ana muhalefet içler acısıdır. Geriye HDP ve dostları kaldı. Bütün bu zihniyetler açısında tek tehdit biz kaldık. Bu nedenle bizi siyasetin dışına itmeye çalışıyorlar" dedi.
'Anayasa herkesin ortaklaştığı toplumsal sözleşmedir'
Demirtaş, yeni anayasa tartışmalarına da değindi. AKP'nin yeni anayasa yapamayacağını söyleyen Demirtaş, "Bir parti anayasayı tek başına yapmaya kalkar mı? Göstermelik ağza bir parmak bal çalma vaadiyle bir maddeye ihtiyaçları vardır. O maddeye bağlı yargı ve yürütme ile ilgili değişlikler sadece bunu istiyorlar. Buna bağlı yarı başkanlık başkanlıktır. Bu da çakma milliyetçilerin desteğiyle referanduma götürmeye çalışıyorlar. Buna 'AKP yasası' deyin 'orman kanunu' deyin ama anayasa diyemezsiniz. Anayasa herkesin ortaklaştığı toplumsal sözleşmedir" diye konuştu.
'Davutoğlu, çıkıp seni başkan yaptırmayacağız demek istiyor ama söyleyemiyor'
Davutoğlu'nun Bakan Kurulu'nun dahi kendi iradesiyle toplayamadığını söyleyen Demirtaş, "Kendi iradesi sıfıra inmiş. Anayasa teklifi yapması mümkün değildir. Başbakan önümüzdeki hafta çaresiz dönüşler yaşayacak bizde izleyeceğiz. Davutoğlu, benden daha fazla çıkıp Erdoğan'a seni başkan yaptırmayacağız demek istiyor ama söyleyemiyor" dedi./DİHA