Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Boğaziçi Üniversitesi'nde Baraka Öğrenci Kooperatifini ziyaret etti ve öğrencilerle bir araya geldi.
Öğrencilerle sohbet eden Demirtaş burada, kendisine çay doldurdu, ardından bardağını yıkadı. Demirtaş, Uçaksavar Kampusu'nde bulunan Garanti Kültür Merkezine geçerek, “Demokrasi ve İnsan Hakları” adlı panele katıldı. Panele ayrıca HDP İstanbul milletvekili adayları Şerife Erbay, Burcu Demirbaş, Sezai Temelli, Serpil Kemalbay, Garo Paylan ile çok sayıda öğrenci, akademisyen ve öğretim görevlisi katıldı.
Demirtaş, üniversite öğrencilerinin ve akademisyenlerin siyasi partilerin seçim çalışmalarını çok daha yakından takip ettiğini belirterek, öğrencilerin ve akademisyenlerin eleştiri ve önerilerinin HDP için önemli olduğunu söyledi.
Seçimlerde iki çizgi olacak'
Seçimlerde iki çizginin olduğunu belirten Demirtaş, bunlardan birisinin başkanlık rejimini bu ülkeye dayatan çizgi, diğerinin ise HDP çatısı altında demokrasi çizgisi olduğunu anlattı. Demirtaş, “Seçmen olarak oy verme kabinine girdiğinizde çok parti olacak ama iki çizgi olacak. Seçime giden partiler içerisinde iki çizgi var. Bu iki gücün çatışması egemenlerle ezilenlerin tarihsel çatışmasıdır. Biz toplumda her açıdan kendini ezilen olarak tarif eden her kesimi temsil etmeye çalışıyoruz” dedi.
‘Halkın durdurulamaz bir gücü var'
Demirtaş parti programına ilişkin, “Bu program da ayakları yere basan bir kurumsal çerçevede hayata geçecekse bunu kimin yapacağı da önemlidir. Bu ancak kolektif bir tarzda hayata geçirilebilir. 550 aday arkadaşımız da bu programı hayata geçirebilecek arkadaşlardan seçildi. HDP halkın öz gücü ile var oldu. Halkın durdurulamaz satın alınamaz korkutulamaz bir gücü var. Biz ona öz güç diyoruz” ifadelerini kullandı.
‘HDP siyaset kanallarını egemenlere rağmen açıyor'
Demirtaş şöyle devam etti:
“Biz baraj sorunu olan ve bu riski göze alarak seçime giren bir partiyiz. Bu programın Türkiye'de baraj sorunu olmaması gerekir. Fakat dezavantajlı seçim yarışı, egemenlerin medyayı, sermayeyi aleyhimizde kullanmak için elinde tutuyor olması bu durumu yaratıyor. HDP seçim kampanyasının yüzde 90'ı gönüllülük üzerinden yürütülen bir çalışma. Bu da egemenlerin boyun eğdiremediği bir güce dönüşüyor. İnsanlar baskı görme, tecrit edilme, mahalle baskısı görme riskini göze alarak bunu sağlıyorlar. ‘Biz bu beyanname etrafında buluşarak ülkeyi aydınlığa çıkartabilirize' inanıyorlar. HDP, bir kar makinesi gibi tıkalı olan demokratik siyaset kanallarını egemenlere rağmen açıyor. HDP'nin başarısı sıradan bir seçim barajını aşmanın çok ötesinde küresel ve ulusal ölçüde domino etkisi yaratacaktır.”
‘Gerçek bir halk partisi'
“Parasından emeğine kadar her şeyiyle bir halk partisi olduğu için hiç kimse nereye koyacağını bilemiyor. Kimi parelelcilerle kimi başka şeylerle bağdaştırmaya çalışıyor. Ama hiç kimsenin aklına bunun gerçek bir halk partisi olduğu gelmiyor çünkü siyasi tarihlerinde böyle bir şey yok. Halkın öz gücüyle örülmüş bir siyasi parti örme gelenekleri yok.”
‘Onların arzu ettiği dizayn edilmiş bir Suriye'
“Ortadoğu'daki ezilen halklar, emperyal ve sultani iki çizgi arasında tercih yapmaya zorlanıyor. AKP de Türkiye de böyle bir politika izliyor. AKP egemenlerin çıkarları doğrultusunda ilişkileniyor. Ne Suriye ne Mısır ne de Filistin'deki ezilen halklara bugüne kadar hiçbir fayda sağlamadı. Tamamını kendi egemenleri çıkarları doğrultusun dizayn ediyorlar. Suriye'deki ezilen halklara ne olacak hiç kimsenin umurunda değil. Onlara göre mümkünse dizayn edilmiş bir Suriye herkesin çıkarına bir Suriye'dir. Türkiye'de dahil tamamının arzu ettiği Suriye düzeltilmiş bir Suriye'dir. Çünkü böyle bir Suriye de rant daha kolay sağlanır.”
‘Ortadoğu'da umut ve moral kaynağı olacak'
“AKP Türkiye'yi modernleşme adı altında neo libelar kapitalist bir ülkeye dönüştürmek istiyor. Tıpkı Rojava ve Kobanê'deki direnişin Ortadoğu halkı için nasıl umut yarattıysa HDP'nin kazanması da Ortadoğu'da umut ve moral kaynağı olacaktır.”
“HDP'nin en büyük farkı kadın rengi. HDP'nin başarısı Ortadoğu'da köleleştirmeye çalışılan , Şengal'de tecavüz ile satın alınmaya çalışan kadınların onuru ve başarısıdır” dedi. HDP'nin her kesimde umut yarattığının altını çizen Demirtaş, ” Bu umudu yeşerttiğimiz için bizim açımızdan seçim kazanılmış sayılır.”
Soru-cevap
Demirtaş, konuşmasının ardından salonda dolaştırılan kutuya öğrencilerin attığı soruları yanıtladı. Demirtaş kutuya soru atan öğrencilere, ” Kutuyu buldunuz içine ne atarsanız atın” şeklindeki esprisi salonu dolduranları güldürdü. Ardından yine salonun kalabalık olmasından dolayı, “Balkona balkona” sloganları atan öğrencilere, Demirtaş ,” Sevmiyorum bu balkon konuşmalarını” diyerek yanıt verdi.
Daha sonra Demirtaş, kutudan aldığı soruları yanıtladı.
Suriyeliler'in durumu
“Herkes dünya vatandaşıdır herkesin kaynaklardan eşit yararlanma hakkı vardır. Bu topraklar bizim kadar onlarından Suriye toprakları onların kadar bizimdir. İnsanlığın ortak malıdır. Onlara burada yabancı mülteci muamelesi yapamayız. Ülkemize sığınmak zorunda kalmış herkesin onurlu bir insan muamelesi görmesi lazım. Suriye'de insanlık ayaklar altında. Oradan zorunlu bir şekilde göç edenleri mülteci muamelesi yapılmamalı ve burada kendilerini özgür hissetmeliler. Suriye'deki durumun düzeltilesi bir politika olmalıdır. Türkiye'nin bir an önce ateş kes yapması lazım ve Suriyeliler burada kalmak istiyorsa burada kalmalı gitmek isteyenlere de olanaklar sağlanmalıdır.”
HDP'ye yönelik saldırılar
“Saldırılarla topluma ‘HDP dediğiniz her yerde kavga eden bir parti işte' algısı veriliyor. Bu saldırıların bir çoğu da AKP'li bizzat AKP'liler tarafından yönlendiriliyor.”
İran rejimi
“İran bir baskıcı rejimdir. Mahabad Qazi Mahabad'ın mirasıdır. Oradaki halk bu direnişi sahipsiz bırakmamalıdır.”İmc