HDP Eş Genel Başkanı ve İstanbul milletvekilli adayı Selahattin Demirtaş, İzmir'in Buca ilçesinde gerçekleştirilen bir dayanışma yemeğine katıldı. Demirtaş burada yaptığı konuşmada Erdoğan'ın elinde Kuran'la sahneye çıkmasını eleştirerek, “Meydanlarda elinizde Kur-an ile oy toplamaya çalışmak işe yaramayacaktır. İnşallah içindekileri okumuşsunuzdur. Çünkü ilk emri okudur, çal değildir” dedi.
Demirtaş, seçimlere ilişkin, “O kabine girdiğinizde önünüzde iki seçenek olacak. Aslında çok partili ama iki seçenek sizi bekleyecek. Biri ülkeyi tek başına yönetme sevdası olan tek başına diktatörlük özlemi ile ‘ülkeyi ben yönetirim' diyen kendini pazarlayan bir parti ve çizgiyi görecek, ikincisi olarak barış ve kardeşlik adına ne varsa, bütün hakları anayasa güvenceye kavuşturmak isteyen bir çizgi göreceksiniz” dedi.
‘Farklı bir seçenek yarattık'
Ülkede onurlu yaşamak isteyenler için bir seçenek yarattıklarını belirten Demirtaş, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bu çizgiyi tüm ülkeye anlatma gayretinde bulunduklarını ve Türkiye'nin her yerinde bu anlamlı çizgiye cevap, destek ile dua aldıklarını ifade etti. Demirtaş, bu çizgiyi parlamentoda hakim kılmak istediklerini söyledi.
HDP'ye yönelik saldırıları hatırlatan Demirtaş, provokasyonlara karşı temkinli olunulmasını istedi. AK Parti hükümetinin hiçbir dönem olmadığı kadar bu süreçte gerilim ve şiddetten beslenmeye çalıştığını ifade eden Demirtaş, saldırı ve tehditlerle HDP'yi çalışamaz hale getirmeye çalıştıklarını kaydetti.
‘Seni o sarayda yeteri kadar terleteceğiz'
AK Parti hükümetinin, ellerindeki devlet olanak ve kaynaklarına rağmen, hazine yetmediği gibi vali ve kaymakamlık, bakanlık bütçelerini de kullanarak kendilerine çalıştıklarını dile getiren Demirtaş, “Tüm bunlara rağmen karşımızda kazanamayacaklar. Helal lokma yiyenler kazanacaktır. Ülkenin en tarafsız cumhurbaşkanı olduğunu söylüyor ya meydan meydan dolaşarak bir partiye oy istiyor. Hangi partiye olduğunu söyleyemeyeceğiz tarafsızlığını ortaya koymamak için. HDP için. Kendisinden rica ediyorum. Bizim için alanlara, meydanlara çıkmayın. Sarayında otur. Terlemek istiyorsan biz seni orada yeteri kadar terleteceğiz. Eğer parlamentoya güçlü bir şekilde girersek, yaptığınız bütün usulsüzlüklerin hesabını soracağız” dedi.
‘Soylu'nun ifadeleri'
AK Parti Teşkilat Başkanı Süleyman Soylu'nun kendisine yönelik “Orayı kafana yıkarız” tehditlerine ilişkin ise Demirtaş, açık bir şekilde tehdit edildiklerini ancak bu ülkenin ne Cumhurbaşkanı ne de Başbakan'ının çıkıp tek bir kelime dahi söylemediğini belirtti. Seçim günü sandığın, koltuğun ve seçimin insandan daha değerli olmadığını her saat yürüttükleri çalışma ile onlara göstereceklerini söyleyen Demirtaş, “Onlara insanlığı öğreteceğiz' dedi.
Taksim'le ilgili açıklamaları
Diyanet ve Kabe ile ilgili tartışmalara dikkat çeken ve söylemediği bir cümle üzerinden kendisine yönelik iftira ve karalama kampanyasının yürütüldüğünü belirten Demirtaş, “Buradan kendilerine çağrı yapıyorum. Bunu söylediğime dair bir görüntü bir ses kaydı yok mu? Onu yayınlayarak bir dinleyin. Ona rağmen bu kampanyayı sürdüreceksiniz o sizin küçüklüğünüzdür” dedi.
‘Taksim'i işkencehaneye çevirdiler'
1 Mayıs'ta Taksim'e çıkmaya çalışan işçi ve emekçilere yönelik yaşanan müdahale ve gözaltıları hatırlatan Demirtaş, “Hala o insanlar suçlanıyor. Taksim'e çıkmak suçmuş gibi o işçi ve emekçiler suçlanıyor. Almış oldukları tedbirler yetmiyor gibi kendilerine bağlı sivil güç ile Taksim'i işkencehaneye çevirdiler” tepkisinde bulundu. Demirtaş, HDP'nin güçlü bir şekilde parlamentoya girmesi halinde, Taksim yasağının tarihe karışacağını sözlerine ekledi.
‘Selahattin Eyyübi yaşıyor olsaydı şüphesiz HDP'de olurdu'
Demirtaş, konuşmasının devamında, AK Parti hükümetinin bu seçimlerde dürüst siyaseti hesaba katmadığını söyledi. Başbakan Davutoğlu'nun bir daha kendisine “Selahattin” demeyeceğinine dönük sözlerini hatırlatan Demirtaş, “Evet 40 gün daha sabrederse bana Sayın Başbakan diyecek” dedi. Bu sırada hep bir ağızdan “Demirtaş Başbakan” sloganı atıldı
‘Selahattin' isminin tarihselliğini iyi bildiğini söyleyen Demirtaş, rahmetli dedesinin Selahttin Eyyübi'den feyz alarak kendisine Selahattin ismini verdiğini kaydetti. “Selahattin gibi olmayı hedefliyoruz” diyen Demirtaş, Kudüs'te bütün inançları bir arada yaşatmayı başaran Selahttin Eyyübi'nin bugün yaşıyor olsaydı şüphesiz HDP'de yer alıyor olacağını kaydetti.
‘Kuran'ın ilk emri'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elinde Kur-an ile alanlara çıkmasına da tepki gösteren Demirtaş, “Meydanlarda elinizde Kur-an ile oy toplamaya çalışmak işe yaramayacaktır. İnşallah içindekileri okumuşsunuz dur. Çünkü ilk emri okudur, çal değildir” diye belirtti.