Yangını söndürme girişiminde bulunmayan yetkilileri kınayan DTK Sağlık Meclisi'nin açıklamasında, şunlar kaydedildi:
"Roboski'de 'bir grup terörist zannedilerek TSK tarafından bombalanmıştır, 34 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir' açıklamasını yapan devlet yetkililerinden bugün de 'PKK'nin geçişleri için Cudi'de top atışı yapılmaktaydı' açıklaması yapıldı. Bahaneler uydurularak barış sürecini sabote eden hükümet ve TSK yetkilileri yapılan katliamlarda kendilerini aklamaya çalışmaktadır.
‘Cudi'de can kaybı yaşanmadı' açıklaması da ,nsanın doğa üzerindeki iktidarını göstermektedir. Doğayı ve doğada yaşayan hiçbir canlıyı canlı olarak görmeyen zihniyet devlet olarak da toplum üzerindeki iktidarını gösteriyor.
Kürdistan coğrafyasında yapılan Zilan Katliamı, yakılan ormanlar, faili meçhuller, asimilasyon, göç, köy boşaltmalar, işkenceler... Bugün de karakollar, barajlarla Kürdistan doğası yakılarak aynı şiddette devam etmekte. Bu yapılanlar barış sürecinde devletin samimiyetsizliğini göstermektedir."
'HASTALIKLAR TETİKLENİYOR'
Canlı ölümlerinin ekosistemi bozarak insan sağlığını da olumsuz etkilediğine dikkat çekilen açıklamada, "Yapılan bilimsel çalışmalarda anız yakmanın Mezopotamya gibi verimli topraklarda bile ürün verimliliğini azalttığı ortaya konulmuştur. Ancak tüm bunların dışında toplumsal hayatta özellikle solunum sistemi hastalıklarında tetikleyici etkileri bulunmaktadır" denilerek, şu uyarılar yapıldı:
"Kronik bronşit (KOAH), Astım hastaları için ölümcül atakların tetiklenmesine neden olmaktadır. Bu partiküller boğaz, gırtlak ve burunda tahriş, yanma hissine neden olur. Burun ve gözlerde yaşarmaya neden olur. Yine bu partiküllerin solunum yoluyla kana karışması sonucu ileri yaşlardaki insanlarda ani ölüm sebebi olabilmektedir. Vücutta sigara benzeri yan etkilere neden olurlar. Ortaya çıkan karbon (CO,CO2 vs) salınımıyla önemli bir çevre kirliliğine neden olmaktadır. Yükselen dumanlar zaman zaman karayollarında görüşü engellemekte ve trafik kazalarına neden olmaktadır. Kontrolsüz ve uygun olmayan (sıcak ve fırtınalı) havalarda yakılan tarlalar yüzünden komşu tarlalardaki hasat edilmemiş ürünler de yanabilmektedir. Bu yangınlar bazen tarla sınırlarındaki canlı veya cansız çitleri, meyve bahçelerini ve telefon direklerini yakmaktadırlar. Yakılan anızlar, rüzgarın etkisiyle ormanlarda ve yerleşim alanlarında yangınlara sebep olabilmektedir. Yangınlar sırasında arazide yaşayan pek çok yaban hayvanı (kuş, tavşan, tilki, çakal vs.) yuvalarını terk etmekte veya ölmektedir. Hiç kimse için faydalı olmadığı açık olan bu yangınların çıkarılmaması ve yapanların uyarılmasını bekliyoruz. Bunun bir doğa katliamı, toplumsal bir suç olduğuna olan inancımızı paylaşıyoruz."/ANF