Papa Francesco, hem Paskalya Bayramı'ndan sonraki Kutsal Pazar günü hem de sözde Ermeni Soykırımı'nın 100. yılı olması nedeniyle yarın; 12 Nisan Pazar günü Vatikan'ın ünlü Aziz Petrus Bazilikası'nda büyük bir ayin yönetecek.
Yerel saatle 09.00'da başlaması öngörülen söz konusu ayine, Dünya Ermenileri ruhani lideri ve Ermeni Apostolik Kilisesi Katolikosu Karekin II ve Kilikya Katolikosu Aram I ve Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan gibi üst düzey isimlerin de katılması bekleniyor.
Papa aynı zamanda burada, 10. yüzyılda yaşamış olan Ermeni şair, keşiş, mistik ve teolog Surp Krikor Naregatsi'ye ‘Kilise Doktoru' unvanını da resmi olarak verecek.
Bu unvan, yazılarıyla evrensel düzeyde Hıristiyanlığa hizmet etmiş olan kişilere verilirken, bugüne dek toplam 35 kişi buna layık görüldü. ‘Kilise Doktoru', tarihte bir Ermeni keşişin aldığı en yüksek unvan olma özelliğini de taşıyor.
PAPA “SOYKIRIM” DİYECEK Mİ?
Bu arada, ayin sırasında okunması için katılımcı din adamları ve inananlara dağıtılacak olan dua kitapçığı, Vatikan'ın resmi internet sitesinde paylaşıldı.
“Paskalya'nın 2. Pazarı ya da İlahi Merhamet” ve “Ermeni şehitliğinin yüzüncü yılı nedeniyle Kutsal Ayin” başlıklı kitapçıkta, Surp Krikor Naregatsi'nin biyografisi, etkinlik boyunca okunacak ilahiler ve İncil'den pasajlara yer verildi.
Kitapçığın 51. sayfasında, “İsa Efendimiz, insanlık tarihinde acı bir şekilde iz bırakmış savaşlar, soykırımlar ve tüm çatışmaların kurbanları için merhamet et, özellikle bu ayinde de andığımız gibi Ermeni toplumuna mensup olanlara” ifadeleri kullanıldı.
Ancak bu makama seçilmeden önce, başpiskoposken Türklerin Ermenilere soykırım uyguladığını söyleyen, seçildikten sonra ise yüzyılın ilk soykırımının Ermenilere yapıldığını ifade eden Papa Francesco'nun, ayin sırasında yapacağı konuşmada “soykırım” diyip demeyeceği henüz belli değil.
ERİVAN YERİNE VATİKAN'DA AYİN FORMÜLÜ
Geçtiğimiz günlerde Hürriyet gazetesinden Fatih Çekirge, Türkiye'nin Vatikan Büyükelçisi Mehmet Paçacı'nın beyanlarına dayanarak, Papa'nın, Ermenistan'ın 24 Nisan'da Erivan'da özel bir ayin düzenlemesi davetini reddettiğini ve bunun da Türkiye'nin başarılı diplomatik girişimleri sonucunda olduğunu yazmıştı.
Papa'yı Erivan'a gitmeye ikna edemeyen Ermeni diasporasının ısrarları üzerine Vatikan, 12 Nisan formülünü bulmuştu.
“KATLİAM” VE “BÜYÜK TRAJEDİ” DEDİ
Öte yandan, iki gün önce Vatikan'da Ermeni Katolikos Patriği Nerses Bedros XIX liderliğindeki Ermeni Katolik Kilisesi Ruhani Meclisi üyelerini kabul eden Papa, dünyaya yayılmış Diaspora Ermenilerini selamlarken,
başta ‘Ermeni toplumuna karşı katliamları' engellemek için Osmanlı Devleti yetkilileriyle temas kuran Papa 15. Benediktus olmak üzere, Ermeni halkının ızdırabını azaltmak için uğraşanlara saygılarını gönderdi.
Papa, Ermeni ve Türk toplumları arasında makul bir fikir birliğine varılmasını da diledi.
Papa ayrıca, önümüzdeki günlerde piyasaya çıkacak olan ve Il Messaggero Gazetesi Vatikan muhabiri Franca Giansoldati'nin kaleme aldğı "La marcia senza ritorno. İl genocidio Armeno (Dönüşü olmayan yürüyüş. Ermeni Soykırımı" kitabında yer alması için bir mektup da yazdı.
Papa burada “soykırım” yerine “Büyük Trajedi” ifadelerini kullandı.
MANASTIRI YIKILMIŞTI
Ayin sırasında “Kilise Doktoru” unvanı verilecek olan Surp Krikor Naregatsi, 950 yılında dünyaya geldi. Küçük yaşlarda Van Gölü'ndeki Narek Manastırı'na girdi. Narek Manastırı, o dönemde sanat, edebiyat, mimari ve teoloji alanlarında önemli bir eğitim ve öğretim merkezi olarak görülüyordu.
Agos'un haberine göre, Surp Krikor Naregatsi'nin ‘Ağıtlar Kitabı' olarak da bilinen ‘Dua Kitabı', dünya çapında en çok tanınan çalışmasıdır. Surp Krikor, ‘bütün milletler için dua ansiklopedisi' olarak tasvir ettiği bu eseri için, vasiyetnamesinde, “Harfleri vücudum gibi, mesajıysa ruhum gibidir” ifadesini kullanmıştı. Eserin, Surp Krikor'un ölümünden bir sene önce, 1001-1002 yıllarında yazıldığı düşünülüyor.
Surp Krikor Naregatsi'nin yaşadığı Narek Manastırı 1951'de yıkıldı. Ermenistan Kültür Bakanlığı, 2012 yılından beri, Surp Krikor Naregatsi adına bir nişan veriyor. Nişana 2013 yılında Yaşar Kemal, önceki yıllarda ise yazar ve şair Krikor Beledian'a, filolog ve tarihçi Jean Pierre Mahé'ye ve kültürlerarası diyaloğun geliştirilmesi ve kültürel mirasın korunması için çalışan Romualdo Del Bianco'ya verildi./
DHA