Burdur'da toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nin gazeteci Can Dündar ve Erdem Gül için verdiği kararını eleştirdi.
Erdoğan, ”Sayın Başkan bana daha önceleri bizzat kendisi söylemiştir, ‘gerekçeyi hazırlamadan asla karar açıklamayız' diye. Gerçekten çok üzüldüm ve çok kırgınım. Niye, o makamda olana dürüstlük yaraşır da onun için” diye konuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“Çözüm sürecine saygı duymadılar. Çözüm süreci artık buzluğa konmuştur. Adımlar atılmadı mı atıldı. Benim Kürt kardeşlerim kanını emdiler bu ülkeyi adeta kendi içinde birbirine düşman ettiler. Şehitler veriyoruz ciğerimiz kanıyor. Bu vatanda operasyon yapmaya kalkan bedelini öder.
“Çözüm sürecinden önce dedik ki ‘akıllı olun.' Dinlemediler. Karşımıza paçavralarla çıkanlara askerimiz, polisimiz gerekeni yapıyor
“Sur'u temizledik dediler. Arkadaşlarımı uyardım dedim aman ha rehavete kapılmayın! Ne oldu Bodrum katta gizlenmiş 8 tane T. çıktı. Çok şükür onları da etkisiz hale getirdiler. Elleri dert görmesin.
“Tek bayrak, tek vatan. Bu vatanı parçalamak ve bölmek isteyenlere gerekli cevabı veriyoruz. Ne dedik çözüm sürecinden önce bak akıllı olun yanlış yapmayın. Yanlış yaparsanız sonu kötü olur. Bi tane eş başkan çıkmış sokağa dökülün diyor. Hani sen Kürtlerin temsilcisiydin? Ölen de Kürt öldüren de Kürt. Onları sömürdüler sokağa döktüler. Bu ülkeyi adeta kendi içinde birbirine düşman ettiler.”
Zaman gazetesi
“Bunlar sahtekar, bunlar cambaz. İşte buyrun bak çıkıyor bütün hileler ortaya. Yok neymiş, basın hürriyetiymiş. Düşünebiliyor musunuz gazeteleri var, suç üstü yakalanıyorlar. Emniyet görevlileri oraya girecek, toplamışlar oraya başı açık, başı örtülü tüm kardeşlerimizi, orada polisin önüne onlarla bariyer oluşturuyorlar. O başörtülü kardeşlerimizi bunlar var ya güneydoğuda PKK'lılarla da sırt sırta seçimlerde bir araya getirdiler.”
“Gazetelerin önüne geldiler, girdi oraya emniyet. İçeride ne makine kalmış ne bilgisayar. Hepsini götürmüşler. Niye, devletin bütün kurumlarına sızmışlar. Ne yaparsanız yapın kaçamayacaksınız. Ne dedim, bunların inine gireceğiz. Girdik mi, girmeye devam ediyor muyuz?”
AYM'nin Can Dündar ve Erdem Gül kararı
“Anayasa Mahkemesi bu ülkede devletin ve milletin hakları, menfaatleri, çıkarları konusunda en fazla hassas olması gereken kurumların başında geliyor. Ama bu kurum, üstelik de Başkanının da içinde yer aldığı bir kısım üyeleri eliyle son dönemde Türkiye'ye yönelik en büyük saldırılardan birinin somut örneği olan bir konuda ülkesinin ve milletinin aleyhine karar almaktan çekinmemiştir.
“AYM, anayasayı hiçe sayarak kendini mahkemenin yerine koymuş, bireysel başvuru hakkıyla ilgisi olmayan bir karar vermiştir. Sayın Başkan bana daha önceleri bizzat kendisi söylemiştir, ‘gerekçeyi hazırlamadan asla karar açıklamayız' diye. Ama ne yazık ki şimdi ben bu olayı yaşayınca gerçekten çok üzüldüm ve buradan söylüyorum, çok kırgınım. Niye, o makamda olana dürüstlük yaraşır da onun için. Bana bunu söylediler. Çünkü önceki başkanı gerekçe hazırlanmadan alelacele açıklanan kararlarda eleştiren bu arkadaşımız, bu defa alelacele böyle bir kararı açıklama konumuna gelmiştir.
“İlk derece mahkeme ne demiş, casusluktan bunu tutuklamış. Siz ne diyorsunuz; ‘hayır burada böyle bir şey yok.' Oraya iade ediyorsunuz. Fakat daha önce casusluktan tutuklanmayı isteyen mahkemenin de verdiği kararı anlamıyorum. Halbuki ilk derece mahkeme de kararında direnebilirdi. Diren bakalım. O zaman Anayasa Mahkemesi ne yapacak, bir de onu görelim. Bence o verdiği kararda direnmiş olsaydı inanıyorum ki dengeler çok daha farklı gelişecekti.”/İMC