Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda, Türkiye İhracatçılar Meclisi üyeleriyle istişare toplantısında konuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“Rusya ile sıkıntıları süratle gidereceğiz”
”Dün 9 aylık aradan sonra birçok girişimden sonra Rusya Federasyonu'na ziyaretimiz gerçekleşti ve 10 sizden 10 bizden olsun dediler dar kapsamlı bir iş adamları toplantısını da Sayın başkan Putin ile gerçekleştirdik. İnanıyorum ki çok kısa zamanda Rusya ile olan aramızdaki ekonomik sıkıntıları süratle giderecek en kısa zamanda da bunu aşma fırsatını bulacağız.
“15 Temmuz nasıl karanlık bir gece olarak başladıysa 16 Temmuz sabahı da aydınlık bir gün olarak doğdu. Milletimiz tankların uçakların karşısına büyük bir kararlılıkla dikilmiştir.
“Bu millet büyük bir millettir. 15 Temmuz'dan sonra kaçanları kovalarken intikamla değil hukuk içinde davranıyoruz. Ben en yakın mesai arkadaşımı kaybettim aslında kaybolmadı yüksek makama ulaştı.
“Onlar şu anda kaçtılar, biz de kovalıyoruz”
“Bu millet büyük bir millet, güçlü bir millet. Bu millet ürkek, korkak, kaçak bir millet değil, kaçaklar belli. Onlar şu anda kaçtılar, biz de kovalıyoruz. Bunu da bir intikam hırsıyla yapmadığımızı da söyleyeyim, bunu da hukuk içinde, adalet çerçevesinde yapıyoruz, yapacağız.
“Türkiye'yi Fetullahçı Terör Örgütü eliyle esir etmek, Suriye'de, Libya'da, Irak'ta ve Afganistan'da yaşanan o acı görüntüleri, burada tekrarlamak isteyenlere milletimiz tarihi bir ders vermiştir. Ne diyor FETÖ'nün sözde profesörleri ‘Bu millet öyle silahların karşısına dikilemez kaçarlar' diyor. Ama millete anında çağrımızı yaptık, tankların önüne geçti tankların altında şehit oldu.
“17-25 Aralık yargı ve polis darbe girişimini, benim şahsi meselem olarak görüp 15 Temmuz silahlı darbe girişimiyle hala gerçekleri kavrayamayanlar, bu örgütün iflah olmaz parçalarıdır.
“Acımayacağız”
“Ülkesine ve milletine acımayana bizim acıma hakkımız yoktur. Zalime merhamet mazluma eziyettir haksızlıktır. FETÖ mensuplarının başını tıpkı PKK mensupları gibi, tıpkı DAİŞ mensupları gibi, demokrasiden ve hukuk devleti ilkesinden taviz vermeden ezmekte kararlıyız.
“Bazıları bize akıl veriyor, batıdan falan, “bürokraside binlerce insanı atıyorsunuz ama bu bizi endişeye sevk ediyor”. Bunu diyenler, kendilerinde ne olup bittiğinden sanki haberi yok.
“Nereye varırsa varsın yapacağız”
“Bunu Doğu Almanya Batı Almanya birleşmesinde gördük. Yüz binlerce devlet görevlisini görevden aldılar. Siz bunları yapıyorsunuz bize de akıl vermeye… Biz bunu yapacağız nereye varırsa varsın yapacağız. 100 bin 200 bin… Yargıdan gelen bazı şeyleri görünce ürpermemek mümkün değil. Bu örgüte giden her bir kuruş bu millete sıkılan birer kurşundur.
“İş dünyasından da temizlememiz şart”
“Finans altyapısı olmayan hiçbir örgütün, gücünü muhafaza edebilmesi mümkün değildir. FETÖ'yü, silahlı kuvvetleriyle, yargısıyla, polisiyle, diğer kurumlarıyla bürokrasiden nasıl kazıyorsak, iş dünyasından da aynı şekilde temizlememiz şarttır.
“Yürüttüğümüz mücadeleyi ancak bu şekilde, örgütün finans kaynaklarını da kurutarak başarıya ulaştırabiliriz.
“O camiadan dostlarınız varsa bildirin”
“Hatta o camiadan dostlarınız, arkadaşlarınız olabilir. Ben diyorum ki bunları da ifşa etmeniz lazım. Bunları savcılıklarımıza, emniyet teşkilatımıza bildirmeniz lazım. Niye Bu, bizim üzerimize bir vatanseverlik borcudur. Onlar bu ülkeyi değil, biz onları çökerteceğiz.
Yenikapı mitingi
“Pazar günkü mitingde millet olarak ortaya koyduğumuz tablo en büyük güven kaynağımızdır. 7 Ağustos'ta 5 milyon insanın Yenikapı buluşması Cumhuriyet tarihimizin bir ilkidir. Bu dayanışma sadece ülkeme değil tüm dünyaya bir mesajdır.
“Finans sektöründe bazı engellemelerin vesaire olduğuna dair bilgiler edindim. Bu konularda konuşmak suretiyle, ama kamu bankaları ama özel sektör bankaları, bunu eğer fırsata dönüştürmeye kalkarlarsa, kusura bakmasınlar biz de devlet olarak üzerimize ne düşerse onun gereğini yaparız ve onlar da ondan sonra kapımızı kolay kolay açamazlar, çalamazlar.
“Zaten milletin parasıyla çalışıyorsunuz. Milletin parasıyla çalıştığınız böyle bir dönemde eğer kalkıp da bu ülkede yatırımcımızın önünü açmaz, onu daha da daraltır ve hemen basit bir olayda geriye çağırma gibi bir anlayışın, mantığın içerisine girerse kusura bakmasınlar, açık ve net söylüyorum, ben bunu ‘ihanet' diye değerlendiririm.”