Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Reuters haber ajansına yaşanan darbe girişimine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğa'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
Marmaris'te ailemle beraberdik. Saat 4-4.5 civarında eniştemden bir telefon aldım. Eniştem, “İstanbul'da bazı sıkıntılar var. Beylerbeyi Sarayı'nın orada askerler tarafından yollar kesiliyor, köprüye geçit verilmiyor.” dedi.
Haberi alınca doğrusu inanmadım da. Hemen MİT Müsteşarı'nı aradım ulaşamadım, Genelkurmay Başkanı'nı aradım ulaşamadım. Çünkü telefonlara cevap veremiyorlardı. Başbakanımız'la iletişim kurma gayretine girdik. Sıkıntılı da olsa iletişim kurabildik.
Bu süreçte bu arada saat 8'e kadar bu süreç devam etti. 8'de bulunduğumuz yerde değerlendirme yaptık. İlk işimiz oradaki televizyon medya gruplarını olduğumuz yere davet ettik.
TV'lerde yaptığım açıklamada halkın gücünü vurguladım. Milli iradenin iş başına getirmiş olduğu ne hükümete ne Cumhurbaşkanı'na yapılmış böyle bir darbenin başarıya ulaşamayacağını ifade ettim. Sonra halkımı meydanlara davet ettim.
Nereye gideceğimizi açıklamadık
Halkımın ülke genelindeki tepkisini izledim. İnsanlara meydanlara iniyor ve bunu görünce Marmaris'te durmanın gereksizliğini anladım. Süratle oradan ayrılmanın planlarını yaptık ve helikopterle Dalaman'a geçmenin uygun olduğunu düşündük. Hep beraber önce Dalaman'a ardından ortaya bir belirsizlik koyup nereye gideceğimizi açıklamadık.
Havaalanlarındaki kulelerin durumunu da soruyoruz. İstanbul'da kulenin işgal altında olduğunu öğrendik. Pistin karartıldığını öğrendik. Pilot üç dört saatlik yakıtım var dedi. Bu haliyle inerim ama sizi riske edemem dedi. Pistin üzerinde bir kaç tur at. Herhangi bir unsur var mı dedim. Bu arada İstanbul Emniyet Müdürlüğü ile irtibat halindeydik. Kısa sürede burayı boşaltacağız dedi. Fazla sürmeden kule boşaltıldı. Ardından pist aydınlatıldı
Darbeciler üzerimizden ses hızını aşarak geçtiler. Ne yazık ki darbecilerin uçakları, milletin uçaklarıydı bunlar, alçak uçuşlarla ses hızını aştılar ve camlar kırıldı, yaralananlar oldu. Gerek Valimiz gerek 1.Ordu Komutanımız, ondan sonrasını oradan yönettik. Öğlene kadar havalimanında kaldık. Normalleşme süreci olsun istedik. Bir taraftan uçak inişleri yasaktı. Onların önünü açtık. Buranın normalleşmesi başlasın dedik.
Akıncılar, önemli bir hareket merkezi haline gelmiş, rehin alınanların hepsi oraya götürülüyordu. Uçuşları engellemek için pist bombalandı, uçuşlar engellendi. İşin ilk etabı bitti. 12 saatte kontrol hemen hemen ele geçti.
Milletimizin meydanlara çıkması her şeyin üstündeydi
Kadere imanımız var. Dolayısıyla inanıyoruz ki kader planımız içinde ne varsa o olacak. Pilotumuza şunu söyledim, biz her türlü riske hazırız. Sen inebilir misin, inemez misin yeter ki bunu söyle. O da inerim riski var dedi. Bu arada biz iniş için pistin aydınlatılmısını sağlamış olduk. Bütün hesapların üzerine bir hesap var. O da Allah'ın hesabıdır. Allah'ın hesabının üzerinde bir hesap yoktur. Bu hesap kader planımızın bu şekilde devamı olayını ortaya koymuştur.
İstihbarat teşkilatları her şeye dört dörtlük sahip değildir. Bu olayda da istihbarat zayıflığının olduğu besbellidir. Bunu gizlemenin anlamı yok. Ben bunu MİT Müsteşarı'na da söyledim. Ben bunu eniştemden duyduğum an'a kadar ben bunu duymadım. Tabi bu bir sıkıntı mı değil mi sıkıntı. Kaldı ki ben buna artık kalkışma demiyorum. Bu bir silahlı darbe girişimidir. Bu 24 saatlik durum değildir. Bunu muhakkak gerisi vardır. Şimdi tabi bütün bunlardan ders alınarak atılacak adımların planlamasını yaptık.
Kimse 11 Eylül'ü Amerika yaptı diyor mu?
Kimse 11 Eylül'ü Amerika yaptı diyor mu? Fransa'daki son olayı kalkıp da Hollande yönetimi yaptı diyor mu? Kimse böyle bir şey demiyor. Bu darbe girişimi millete karşıdır. Niye? Kuleler değil, TBMM bombalanıyor, milette karşıdır. Külliyemizi bombalıyorlar. Başbakanlığa saldırıyorlar. Demek ki milletin dinamik unsurları neresiyse oralara saldırdılar. Millet, işi ele alıyor ve sağolsun çağrıma verdiği cevap milletin benim için iftihar vesilesidir.
OHAL için gerekirse bir 3 ay daha talep edilebilir
Şu anda tablo, 246 şehit, 2185 yaralı, 10 bin 410 gözaltı var, 4 bin 60 tutuklu var; tutukluların 103'ü general, 80'i rütbeli emniyet mensubu. Yargıya bir kez daha teşekkür ediyorum. Yargıda gece gündüz demeden hukuk içerisinde çalışıyor. Anayasa'ya uygun adımlar atılması için uğraşıyorlar. OHAL yasası için MGK'yı topladık, ardından Bakanlar Kurulu'nu topladık. Bunlardan sonra OHAL için MGK, teklifini yaptı, Bakanlar Kurulu da kararını açıkladı. Ardından resmi gazete de yayınlandı. Bugün de parlamentomuz da oylanması yapıldı ve geçti Bu vesileyle bu gazi parlamentomuz bu kararı almak suretiyle yeni bir istiklal, istikbal mücadelesinin de adımı attı. Şimdi bundan sonra 3 ay sonra yoğun çalışmalar yapacağız. Kesinlikle endişeye kapılmasın halkımız. Bu OHAL tamamıyla demokratik kurumlarımız daha sağlıklı çalışmasını sağlamak içindir. Bu bölücü terör örgütleri üzerinde de ilgili kurumlarımız daha rahat çalışsın diye alınmış bir karardır.
Kararnamelerle hükümete ne lazımsa adımlar atılacak. OHAL için gerekirse bir 3 ay daha talep edilebilir. YAŞ toplantısı bir hafta öne alınabilir. Yeni bir darbe girişimi olabilir ama kolay olmaz.
S&P'ye üye değiliz, bizi derecelendiremezler. Uluslararası bazı kuruluşlar, darbenin yanında yer aldı, halkın değil. Mali disiplinden taviz vermeden devam edeceğiz.”