Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Slovenya, Slovakya ve Romanya'yı kapsayan üç günlük gezisinin ardından uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Savcı Kiraz'ın hayatını kaybetmesi
“Mehmet Selim Kiraz savcımızın 5 mermiyle şehit edilmesi özellikle çözüm sürecinin hassasiyetle devam ettiği sürece vurulmuş bir darbedir. Olayı sadece malum terör örgütü bazında düşünmüyorum. Bu da bir başka terör örgütü. İstismara konu olan durum hepinizin malumu. Bu konularla ilgili ilk başından itibaren yaklaşımım belli. Bu kadar saf olmaya gerek yok. Gerekçelerini nereye getirip dayadıkları ortada.
“Siyasi parti liderlerinin hepsinin cenaze merasiminde olmasını arzu ederdik. Maalesef iktidar partisinin dışında kimse oraya gitmedi. Gitmemekle kalmayıp hâlâ buradan acaba siyaseten ne çıkarırız bunun gayreti içine girdiler. Bir taraftan istihbarat teşkilatına yönelik açıklamalar, diğer taraftan avukatlar nasıl bunları içeri soktu yaklaşımı.
Özel güvenlik
“Yıllardır avukatların üstünün aranmasını savunan birisiyim. Bunları söylediğimiz zaman bize diğer siyasetçiler hep saldırdı. Nitekim bugün de işi avukatlara, “Cüppelerinizi çıkarın ve rahat rahat içeri girin, size kimse bir şey yapamaz” noktasına getirdiler. Ben, o düşüncede değilim.
“Artık adalet saraylarına – dünyanın genelinde bu böyledir- aranarak avukatların girmesi lazım. Aranmadan asla… Diğer görevliler de aranmalı… Büyük ihtimalle hükümet de bu konuyu masaya yatıracaktır. Özel güvenlik teşkilatlarının gözden geçirilmesi lazım. Bunu bir tavsiye olarak söylüyorum. Emniyet teşkilatı, adalet saraylarına yönelik bir koruma teşkilatı kurmalı.
“Özel güvenlik kaldırılmalı. Çünkü özel güvenlik teşkilatlarının hangi amaçla kimler tarafından, nasıl kuruldukları hepsi soru işareti. Bunları ayrıca yine konuşacağız. Nerede, ne gibi eksikler var bakacağız. Özel güvenlik bir kenara konulmalı. Sadece adalet saraylarında değil, birçok kurumda artık özel güvenlik tarih olmalıdır. Hatta stadyumlarda, hastanelerde görev tümüyle polislere bırakılmalı.
Savcının fotoğrafının yayınlanması
“Basında özellikle patron takımının hâlâ kavramak istemediği, uzak durduğu bir şey var. Bu ülkede milletin hayrına olan şey nedir, ne değildir? Bunu gözetmiyorlar. O kare, Allah aşkına sosyal medyada, gazetelerde yayınlanabilir mi? Bu bir ihanet ya…
“Şimdi ben cumhurbaşkanı olarak kalkıp Slovakya'dan Türkiye'yi arayacağım, “Bunlar yayından kalksın” diyeceğim olur mu? Savcının günahı ne? Berkin Elvan'ın faili midir? Böyle bir hareketi yapana sahip çıkan ne siyasetçi, ne medya, hiçbir zaman vatansever olamaz. Bu kadar açık konuşuyorum.
Basına akreditasyon engeli
“O fotoğrafı gördüğüm an irkildim. İnsafsızca bunu devam ettiriyorlar. Utanmadan “Basını cenaze törenine sokmadılar” diyorlar. Niye cenaze merasimine sokacak, niye? Siz o şehidin faillerini o fotoğraf karesiyle faş edeceksiniz. Bunu faş edenleri de kalkıp cenaze törenine sokacaklar. Ben de olsam sokmazdım.
“Bu ülkenin huzuru, özgürlüğü için mücadele veriyoruz. Birileri de bu mücadeleyi tamamen inkıraza uğratmak için ellerinden geleni yapıyor. İşte bakın, öldürülen teröristlere adam rahmet diliyor. Bu teröristlere rahmet dileyenlerin bu ülkede çözüm süreci diye bir sorunu olabilir mi? Olmaz..
“Özel güvenliğin tamamen kaldırılmasını arkadaşlarıma teklif edeceğim. Şu ana kadar özel güvenlikten çok ciddi neticeler alamadık ki. Elinde taşıma ruhsatı olan silahı olan varsa, hepsi geliyor buralarda görev alıyor. Veya elinde sadece cop var. Bunlar olaylara zaten müdahale edemez. Korkar, kaçar. Bunların içinde yaşı vesairesi müsait olanlar varsa zaten emniyete alımlar yapılıyor, gider emniyete müracaat ederler.
Kılıçdaroğlu'na eleştiri
“Ana muhalefet partisinin başındaki zat, Twitter hesabından, ‘Hükümet, savcının göz göre göre rehin alınmasını izliyor. İstihbarata sormak istiyorum. Bayrak, flama, silah, plastik kelepçe gibi eylem araçlarıyla adliyeye nasıl girdiler?' diyor. Cüppeli olanlara müdahale edildiği zaman da adeta “Cüppeli olanlara nasıl müdahale edersiniz?” şeklinde yırtınıyor. ‘Teröre lanet okumak hepimizin ortak görevi olmalıdır. Bir savcının hele hele Berkin Elvan üzerinden katledilmesi hiç kimsenin içine sindireceği bir olay değildir' diyor.
“Berkin Elvan'ı ‘Bakkala ekmek almaya gidiyor' diye tanımlayan sen değil miydin? Bakkala ekmek almaya gittiğine dair bir belgen var mı? Biz emniyetin tüm belgelerini açıkladık. Elinde sapanla, demir bilyeyle terör örgütünün içerisinde nasıl resimlerinin çekildiği, bunların hepsi açıklandı. Fakat, bakın hâlâ bunu istismara devam ediyor.
“Yine diğer muhalefet partisinin başkanı, terörü lanetliyor ama ‘Berkin Elvan bir kez daha katledilmiştir' diyor. Nasıl katledilmişse? Güvenlik ve istihbarat zaafı olduğunu söylüyor. MİT Müsteşarı'na yükleniyor. Öbür taraftan, bir diğer muhalefet partisi… Ki onun konuşması hepten berbat…
“Bu, vatanperverlik yaklaşımı değildir. Böyle bir zamanda bile iktidarıyla bu acıyı paylaşamayan bir muhalefetle bir yere varılmaz. Selim Kiraz savcımızın, kardeşimizin cenaze merasiminde isterdim ki bütün siyasi partilerin genel başkanları beraber saf tutsun, birliği göstersin. Gösteremediler. Teröre karşı lafla değil icraatla bir birliğin duruşu olurdu.
Elektrik kesintisi
“Aslında elektrik kesintisi sonrası çok uzun sürmeden adım adım sistem yeniden devreye girdi. Ama A'dan Z'ye herşey gözden geçirilecek. Ne olursa olsun yaşanan affedilir bir olay değildir. Türkiye gibi bir ülkede böyle bir olay yaşanmamalıdır.
“Enerji Bakanımızı gezimizin Slovakya durağındaki görüşmelerimizi tamamladıktan sonra Türkiye'ye gönderdim. Kendisi sistem çökmesinin nedenleri üzerine çalışmalarına başladı.
“Türkiye'nin belli yerlerinde sistemin yönetildiği merkezler var. Bu merkezlerden birinden mi çökme kaynaklandı, yoksa daha değişik şeyler mi oldu, bunların hepsi araştırılacak. Bunun failleri kimdir, nereden kaynaklanıyor. Bunların hepsi gözden geçirilecek.”