Bosna-Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Dragan Çoviçile ortak basın toplantısı düzenleyen Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Türkiye olarak iyi be kötü günlerinde Bosna Hersek'in yanındayız. Terör dünyanın her yerinde kan dökerek ayrılıkları derinleştiriliyor.
Bizim muhatabımız Bosna Hersek yönetimidir. Bu ürünün tamamını ihraç edemedik, bizden ricaları üzerine de 2016 yılını uygun gördük. Etil almaya devam edeceğiz ve bunu daha da devam edeceğiz.
"Musul'daki askerin çekilmesi söz konusu değil"
Öncelikle, Musul meselesinde, bildiğiniz gibi, buraya Türk askerinin gitmesi, aslında 2002 yılında olan bir harekettir. Bu hareketten sonra da 2014'te merkezi yönetim Haydar Abadi'nin ziyaretinde bizden eğitim noktasında talepleri oldu. Oraya giden askerlerimiz muharip olarak değil eğitimci olarak gitmiştir. Gerek Başika'da gerek diğer kamp yerinde yaptıkları iş eğitimdir. Bu eğitimi veren askerlerimizin eğitimi verdikleri peşmergelerin sayısına göre de bu sayı çoğaltılır ya da azaltılır. Geri çekmek söz konusu değil. Bu ayın 21'inde Kuzey Irak, Türkiye ve ABD'li dostlarımızla ortak bir çalışma yapılacaktır. Kuzey Irak'taki ve Irak'ın genelindeki gelişmeleri değerlendireceğiz.
"Rusya, Irak konusunda taraf değildir; BMGK'nın verdiği cevabı gördük"
Rusya Federasyonu'nun Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu'na gitmesi ne adına, o ayrı bir sorudur. Rusya taraf değildir. Türkiye olarak bizler, oradan verilen cevabı gördük. Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu bu müracaatı reddetti. Bundan sonraki süreçte ne olur, onu izlemeye devam ederiz. Biz Türkiye olarak, bölgedeki gelişmelerde koalisyon güçleriyle müşterek hareket alanını seçmiş bulunuyoruz. Talep edilmediğimiz yerde yokuz, her talep eden ülkeye olumlu cevap vermeye kimse mecbur değildir. Bizim bir tarafta 911 kilometre Suriye'yle sınırımız var, 390 kilometre de Irak'la sınırımız var. Peki Rusya'nın bu ülkelerle bir sınırı mı var? Zamanında kendisine bir yer kurmuştu, o yetmedi, daha kuzeyde, Lazkiye'de yeni bir üs kurarak uçaklarıyla ve füzeleriyle yerleşmiş durumda. Önce onu izah etsin. Karşılıklı konuşurken bunlar gündeme gelmiyordu, şimdi gündeme geldi. Artık duygusal yaklaşımları görüyoruz.
Biz Türkiye olarak gerilimden yana olmayacağız. Bu sabırla yaklaşım diplomatik ilişkilerimizi güçlü hale getirecektir. Belki de yeniden inşasına sebep olacaktır."/Ajanslar-T24