İnsan Hakları Derneği (İHD) Hakkari Şubesi Şırnak'ın Cizre ilçesinde günlerdir bir binanın bodrum katında kurtarılmayı bekleyen sivil insanlar ile öldürüldükten sonra vücudunun çeşitli yerlerinde işkence izleri bulunarak teşhir edilen kadın için basın açıklaması düzenleyerek tepki gösterdi.
Dernek binasında basın açıklamasını okuyan İHD kadın komisyon sözcüsü Perihan Çiftçi, 4 Şubat 2016 günü gece saatlerinden itibaren Şırnak'ın Cizre ilçesinde bir binada 34 kişinin bulunduğu, bunlardan 9'unun yaşamını yitirdiği, 25'inin ise yaralı olarak kurtarılmayı beklediğine dair basına çeşitli beyanatlar verilmiş ve bu konuda çok sık yardım çağrıları yapılmıştı.
Çiftçi,” Bu çağrılar üzerine kurumlarımız resmi makamlara yazılı ve sözlü her türlü müracaatta bulunarak olay yerine ambulans ve kurtarma ekiplerinin girişine izin verilmesini istemiştir.
Bunun yanı sıra başta gönüllü sağlıkçılar olmak üzere, insan hakları savunucuları, avukatlar, siyasetçiler ve milletvekilleri Cizre ilçesine gitmek için talepte bulunmuş, heyetler bizzat yola çıkmış ancak ilçeye girişlerine izin verilmediği gibi fiziki müdahalede bulunularak toplanmalarına bile izin verilmemiştir” dedi.
Cizre'de bir binanın bodrum katında kesin sayısı belli olmamakla birlikte en az 10 insanın güvenlik kuvvetleri tarafından etkisiz hale getirildiğini ifade eden Çiftçi,” Ayrıca, basına yansıdığı kadarı ile 30 ile 60 arasında insanın öldürüldüğü yönünde de oldukça ciddi bilgiler yer almıştır. Ancak yukarıda da belirtildiği gibi Cizre ilçesi Abdulcelil Akaryakıt İstasyonu civarında yanan binada bulunduğu belirtilen 34 kişinin akıbeti ile ilgili olay yerine gitmek isteyen insanlara izin verilmemiştir.
Bunun yanı sıra 23 Ocak 2016 gününden beri Cizre ilçesi Cudi Mahallesi Bostancı Sokak No. 23'te bulunan binanın bodrum katında 15'i yaralı 24 kişi ile ilgili hala hiçbir girişimde bulunulmamıştır. Bu kişilerin kurtarılması için HDP milletvekilleri ve demokratik kamuoyun her türlü girişimde bulunmuş,
Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere Başbakan ve devletin tüm birimleri bu konuda bilgilendirilip uyarılmış, aydın ve yazarlar ortak bir bildiri ile konuyu Türkiye ve dünya kamuoyuna taşımış, konu ile ilgili her türlü yazılı ve sözlü başvurular yapılmış ancak bu kişilerin kurtarılması ile ilgili harekete geçilmemiştir. Kısacası bu kişiler dünyanın gözü önünde ölüme terk edilmiştir.
Kamuoyuna yansıyan bilgilerden anlaşıldığı kadarı ile Cizre ilçesinde her iki binada bulunan insanlardan umut kesildiği ve bu insanların kuvvetle muhtemel katledildiği anlaşılmaktadır. 23 Ocak 2016 tarihinden beri kuşatma altında bulunan Cizre'de kim olursa olsun yaralı olduğunu beyan edip yardım talep eden insanların yardımına gidilmeyip bu insanların ölümünün beklenilmesi veya operasyon adı altında bu binalarda bulunan insanların infaz edilmesi açık bir katliamdır. Bu katliamı kınıyor ve lanetliyoruz.
Muş'un Varto ilçesinde olduğu gibi Cizre'de de işkenceden sonra soyularak teşhir edilen kadınların görüntülerinin sosyal medyada düşmesiyle bölgede nasıl bir savaşın yaşandığının da altını çizen Çiftçi,” Varto'da olduğu gibi Cizre'de katledilen kadınının bedenine işkence yapıldıktan sonra soyulup teşhir edilmesi bölgede nasıl bir savaşın yapıldığı acık bir şekilde görülmektedir.
Kadın bedeni üzerinden yürüttüğü savaşta insanlık tarihine bir kara leke olarak düşmüştür. İki ayrı fotoğrafın birinde; kadının göğüs kısmına işkence edilip bıçakla kesildiği, ikinci fotoğrafta ise çıplak teşhir edilen kadının baldır kısmının bıçakla kesildiği ve işkence edildiği görülüyor.işkenceyi yapan yetkililerin bir an önce yargı önüne çıkarılması ve cezalandırılması gerekiyor.insan hakları savunucuları olarak olayın takipçisi olacağımızı belirtiyoruz .
Roboski katliamı ve benzeri birçok katliam nasıl unutulmadı ise Cizre katliamının da unutulmasına asla izin vermeyeceğiz.
Yargı adına başvurulabilecek etkili yargı mekanizmalarının olmadığını ve soruşturma makamlarının çaresiz kaldığı bir ortamda savaştan beslenenlere inat; adalet, barış demeye devam edeceğiz” diye konuştu. Hakkarihabertv