Hakkari Devlet Hastanesi önünde düzenlenen basın açıklamasına Ses üyeleri katıldı. Burada basın açıklamasını okuyan Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Hakkari Şubesi Eş Başkanı Faruk Temel, Emekçilerin taleplerine yer verilmeyen 2015 yılı bütçe tasarısında yoksulluk, güvencesizlik, iş kazaları ve savaş var dedi.
SAĞLIK BÜTÇESİNİN YARISI MAL VE HİZMET ALIMINA AYRILMAKTADIR
Temel,2015 yılı bütçe tasarısı ise başta sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olmak üzere kamu emekçilerinin sorunlarını çözmek bir yana çalışma koşullarının daha da ağırlaştırılacağını göstermektedir. Üstelik başta sağlık ve eğitim hakkı olmak üzere kamusal hakların daha çok piyasaya açılması anlamına gelen bu bütçe tasarısı var olan durumumuzu daha da geriye götürecektir.
Sağlık Bakanlığı bütçesi ise 2013 yılından bu yana Sağlık Bakanlığı, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu ve Türkiye Halk Sağlığı Kurumu olmak üzere üç parça halinde yapılıyor. 2014 yılında toplamda 18 milyar 422 milyon TL olan sağlık bütçesi, 2015te 20 milyar 214 milyon TLye çıkarılması öngörülmüştür. Toplam sağlık bütçesi 20 milyar TLnin merkezi bütçeye oranı %4.2dir.
Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine ayrılan pay ise daha çok mesai, daha çok performans ve daha az ücret... Sağlık bütçesinin yarısı ise özel hastaneler ve ilaç tekellerinden mal ve hizmet alımı için ayrılmaktadır
2015 YILI BÜTÇESİ İÇİN TALEPLERİMİZ OLDU
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri olarak 15 Eylül-15 Ekim tarihleri arasında işyerlerimizde topladığımız imzaları Başbakanlığa göndererek 2015 yılı bütçesinde yer almasını istedik. Ne yazık ki TBMM Plan Bütçe Komisyonunda görüşülmekte olan 2015 yılı bütçe tasarısında taleplerimizin yer almaması üzerine bugün taleplerimizi ifade eden mektuplarımızı komisyon üyelerine göndereceğiz. Yarında Sağlık Bakanlığı, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu ve Türkiye Halk Sağlığı Kurumu bütçeleri görüşülürken TBMM önünde olacağız.ve taleplerimizi yineleyeceğiz.
2014 enflasyon farkı ek zam olarak 2015 bütçesi içinde yer almalıdır. Ek ödeme/döner sermaye ödentileri emekliliğe yansıtılmalıdır. 2015 bütçesi sermayenin, yerli ve yabancı tekellerin ve savaş lobisinin çıkarları doğrultusunda değil, bütçenin asıl kaynağı olan işçi ve emekçilerin ekonomik ve sosyal ihtiyaçları gözetilecek şekilde hazırlanmalıdır.
güvenceli istihdamın korunması ve geliştirilmesi temel yaklaşım olmalı.
Bunun için öncelikle kamu harcamaları ve kamu istihdamı arttırılmalıdır. Yılın ikinci yarısında ücretleri eriten artan oranlı vergi dilimi uygulamasına son verilmelidir. Emekçilerin yoksulluğunu arttıran dolaylı vergiler azaltılmalı, kazanca göre vergilendirme esas olmalı, yüksek gelirlilerden belli bir oranda servet vergisi alınmalıdır
Kıdem tazminatının fiilen kaldırılması, taşeron çalışmanın artması, bölgesel asgari ücret ve kiralık işçilik gibi yasal düzenlemeler derhal geri çekilmelidir
Elektrik ve doğalgaz zamları geri alınmalı, 2015te temel tüketim mallarına herhangi bir zam yapılmamalıdır
Ağır borç yükü altındaki ücretli emekçilerin borç faizleri silinmeli, yasal borç takipleri durdurulmalı, ücretlilere borçlarını ödeme kolaylığı getirilmelidir.
TBMM Plan Bütçe Komisyonu üyelerini sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin sesine kulak vermeye çağırıyoruz. Aksi takdirde haklarımızı elde edinceye kadar fiili, meşru ve militan mücadeleyi yükselteceğimizi kamuoyuna saygı ile duyururuz.
Bilindiği üzere bugün, sağlık bütçesi meclis plan ve bütçe komisyonunda görüşüldü. Biz sağlık ve sosyal hizmet emekçileri sendikası olarak hem sağlık emekçilerini hem de tüm halkın sağlık hakkını ilgilendiren bu bütçe görüşmelerinde taraf olduğumuzu ve olacağımızı her zaman ifade ediyoruz.
Sağlık bütçesinin görüşüleceği bugün, hem bütçe ile ilgili taleplerimizi bir kez daha iletmek, hem de komisyon görüşmelerine katılma talebimizin cevabını beklemek üzere meclis önünde idik. Sabah saatlerinde meclis önünde basın açıklamamamızı gerçekleştirdik.
Komisyon üyeleri, görüşmeler başlamadan önce yanımıza geleceklerini bildirmişlerdi. Hem ertelenen komisyon görüşmesinin başlamasını aynı zamanda hem de komisyon üyelerinin aramıza katılmasını, diğer yandan temsilcilerimizin komisyona girmesi talebimize verilecek yanıtı beklemek üzere meclis önünde, açıklamamızı yaptığımız yerde oturma eylemi gerçekleştirmek istedik.
Tamda bu esnada henüz oturmaya başlamışken AKP iktidarı, emekçilerin en temel taleplerini dile getirmesine tahammülü olmadığını emniyet güçleri aracılığıyla bir kez daha göstermiştir. Ankara emniyet güçleri oturmamızdan beş dakika sonra sendikamıza, üyelerimize ve açıklamamıza destek olmak için gelenlere saldırmıştır.
Oturan arkadaşlarımız yumruklarla, tekmelerle vurularak darp edilmiş, boğazlarından tutularak sürüklenmeye çalışılmıştır. Yakın mesafeden ve direkt olarak üyelerimizin yüzlerine gaz sıkılmıştır. Genel başkanımız Gönül Erden, darp edilerek göz altına alınmıştır. 4 arkadaşımız yaralanmış ve hastaneye kaldırılmış, yaralanan arkadaşlarımızdan ikisi hastaneden gözaltına alınmıştır. Başkanımız, 3 MYK üyemiz ile toplam 10 arkadaşımız gözaltına alınmıştır.
Bugün yaşanan hukuksuzluk ve tahammülsüzlük, bununla da bitmemiştir. Meclis önünde yaşadığımız saldırı üzerine üyelerimizle, KESK ve üye sendikaların merkez yöneticileri, diğer sağlık örgütleri ve dostlarımızla genel merkezimize bir araya geldik.
Daha önce sağlık örgütleri ile birlikte yapılması planlanan ve tüm kamuoyu ile paylaşılan, 12:30da meclis önünde gerçekleştireceğimiz ortak açıklamamızı gerçekleştirmek üzere sendika binamızdan çıktığımızda, AKPnin yaratmayı planladığı polis devleti uygulaması ile yüz yüze geldik. Ankaranın en işlek güzergahlarından biri olan Kumrular caddesinde meclis istikametine kaldırımdan sohbet ede ede normal vatandaşlar gibi yürürken (herhangi bir eylem şeklinde değilken pankartsız, flamasız )polis barikatları ile bizlerin ve halkın yolda yürümesine izin verilmedi, önümüz kesildi.
KESK Genel Başkanı ve Sendika MYK üyelerimizin kaldırımda ve sessizce TBMM önüne gitmek için yaptıkları ısrara rağmen polis ablukası aşılamamış ve yaşanan arbede ile 6 arkadaşımız daha tartaklanarak, gazlanarak göz altına alınmıştır. Bu durum, AKP iktidarının sağlık bütçesi görüşülürken, bütçeden doğrudan etkilenecek olanların temsilcilerinin görüşlerini almayı bırakalım, taleplerini ifade etmek istemelerine bile tahammülsüz olduklarını bir kez daha göstermiştir.
Bu durum, AKP iktidarının sağlık emekçilerinin ve halkın sağlık hakkının gasp edilmesi uğruna insan hayatına kast etmek dahil her türlü önlemi almak, sağlığın özelleştirilmesi, piyasaya açılması için her türlü yöntemi kullanmaya niyetli olduğunu göstermektedir. Bu durum, AKPnin polis devleti yaratma konusundaki ısrarının sonuçlarıdır.
Bilinmelidir ki bu yöntemler yeni değildir. Ancak mücadele edenleri de hiçbir zaman engelleyememiştir. Bizler, dün olduğu gibi bundan sonra da tüm emekçilerle birlikte haklarımız için mücadele etmeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.