Hakkari Belediyesi Eş Başkanı Dilek Hatipoğlu, 20-25 Kasım tarihleri arasında 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü için Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) öncülüğünde Hakkaride, Hakkari Belediyesi Binevş Kadın Merkezi, ve KESK Kadın Meclisi tarafından düzenlenecek programlara ilişkin bilgilendirme yapıp, çağrıda bulunma ve 25 Kasım Gününün Uluslararası düzeyde anlam ve önemi üzerine konuşmalar yapmak için mahallelerde ev ziyaretleri yaparak kadınlar ile bir araya geliyor.
Başlatılan program kapsamında dün akşam kentin Dağgöl Mahallesinde bir evi ziyaret eden Hakkari Belediyesi Eş Başkanı Dilek Hatipoğlu, Eş Başkan Yardımcıları Derya Çiftçi, Saniye Özkan ve Belediye Meclis Üyesi Neslihan Kanattan oluşan dört kadın yönetici, ziyaret edilen eve davet edilen Dağgöl Mahallesi kadınları ile bir araya gelip toplantı yaptı.
KÜRT ÖZGÜRLÜK HAREKETİNİ ŞEKİLLENDİREN KADIN GÜCÜDÜR
Burada bir araya geldikleri kadınlara hitaben konuşan Eş Başkan Dilek Hatipoğlu; 25 Kasım 1960da yabancı ülkede Trujillo diktatörlüğü tarafından üç kız kardeşe tecavüz ediliyor ve ondan sonra katlediliyor. Bununla birlikte Birleşmiş Milletler 1999 yılında bunu Uluslararası Kadın Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü olarak her yıl kutlamaya çalışıyor. Tabi bu kutlama biçimden daha çok kadınların kendi bilinçlenmesini, kendisinin var olduğunu, şiddete ve her türlü baskıya karşı mücadele günü olarak her yıl 25 Kasımda dile getiriliyor. Bu dönemde o üç kız kardeşin yaptığı tek şey yozlaşmış bir kültürde, sisteme başkaldırıdır.
Diktatörlük ne yapıyor? Kesinlikle bu başkaldırıyı kabul etmiyoruz diyerek katletme politikaları özellikler kadınlar üzerinde yoğunlaşıyor. Bizlere verilen misyon kadının ikinci sınıf muamele görmesi. Aslında kadın güçlü iradesi, bakış açısıyla üstün bir yapıya sahip. Devletleşme sürecinde kadın pasifize edilmeye çalışılıyor. Çünkü erkek egemen zihniyet kadını hep yok sayıyor, kadında hem duygusal zeka hem analitik zeka, ikisi birleştiğinde mükemmelliğe varılacak projelere yaşama dair adımlar atılıyor.
Bu yönlü kadın olarak özellikle bize karşı yapılan her türlü baskıya, bu; cinayet, tecavüz, işsizleştirme, eğitimsizlik olur, bizler hep yok sayılmaya maruz bırakılmama adına kendi gücümüzü, irademizi ortaya koymak zorundayız. Bunu nasıl yapabiliriz? Kadın öncelikle kendinin farkına varacak. Mücadelede, yaşamda her alanda yer alacak. Öncelikle kendimizde bu bilinci oluşturarak hak sahibi olabiliriz. Bizlere yapılan ikinci sınıf muameleyi kesinlikle bizler ortadan kaldırmak için yaşamın her alanında var olarak kendimizi ispatlamak zorundayız.
Bu yönlü hukukta hem Uluslararası, hem Dünyada, hem de Türkiyede gerçekten kadına karşı şiddet vahim durumda. Bu on yıl içerisinde yüzde 1400 düzeyinde kadına şiddet uygulandı, ölümler yaşandı ve halada yaşanmakta. Kadın okumaz, kadının işi evdir, işi çocuk büyütmektir, eşine sadık kalmaktır. Böyle bir misyon biz kadınlara veriliyor. Ama bu doğru mudur? Hayır. Bugün Kürt özgürlük hareketine baktığımızda kadın başrol'dür, aktördür.
Rojava devrimi kadın devrimidir. Şuan Kobanêdeki savaşı şekillendiren kadın gücüdür. Demek ki kadın isterse yaşamın her kademesinde yer alabilir, her türlü düzene, kirli siyasete, her türlü riyakarlığa karşı başkaldırabilir. Bu yönlü bizlerde parti olarak biliyorsunuz, özellikle kadının söz sahibi olabilmesi, kadının varlığını her kesimde tüm Dünyaya kanıtlamak amacı ile yerel seçimlerde eş başkanlık sistemini getirdik.
Bugün bir tek bizim partimizde bu sistem uygulanıyor ve biz bu yerel seçimlerde bunu kanıtladık. Şuan ki sistem yerel seçimlerdeki yönetim şekli sadece bizim partilerde var. Hem sisteme başkaldırıyoruz hem de kadının siyasetteki rolünün en üst seviyede olması için elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz. Biz diyoruz ki eğer toplumda kadın özgürleşmese toplum özgürleşemez. Bir ülkede kadın gerçekten şiddete maruz kalmıyorsa her türlü eşitlikte kadına da yer veriliyorsa o ülke demokratiktir, hukuk işliyor demektir.
Bu yönlü bizlerde başlatılan bu mücadeleye dört elle sarılacağız, aktif olarak yer alacağız, bilinçlenerek, bilinçlendirerek en üst seviyelere hem Kürt özgürlük hareketindeki kadın rolü olarak hem dünyadaki kadın misyonun bilinçlendirme noktasında en yüksek seviyelere bizler birlikte el ele vererek kadın olarak kendimizi kanıtlayacağız sözlerini kaydetti. Yaptığı konuşma sonrasında 25 Kasımda kadına yönelik şiddete karşı mücadelede Hakkaride alanlarda olacaklarını söyleyen Eş Başkan Hatipoğlu, Hakkarili kadınlara;Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) öncülüğünde 20 Kasımda Binevş Kadın Merkezinin, 22 Kasımda KESK Kadın Meclisinin yapacağı programlara ve 25 Kasımda yapılacak kitlesel yürüyüşe katılmaları için çağrıda bulundu. Hakkarihabertv