HDP'nin açıklamasında, “Kürt sorununun çözüm yolu savaş ve saldırılar değil, ‘toplumsal uzlaşma' zemininin geliştirilmesi, diyalog ve demokratik müzakeredir” denildi.
HDP Merkez Yürütme Kurulu'nun (MYK) sınır ötesi harekatla ilgili açıklamasında, savaşın çözümsüzlük olduğu ifade edildi ve şöyle denildi:
“Çözümsüzlük, yanlışta ve ölüm siyasetinde ısrardır, ülkeyi ve toplumu geleceksiz bırakmaktır. Kürt sorunu süreci bunun en açık ve acılı kanıtıdır. Suriye'de iflas eden politikalar da bunun göstergesidir. Buna rağmen iktidar 1983 yılından beri tekrarlanan askeri operasyonlara bir yenisini eklemiştir. Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne yönelik asker, uçak, helikopter ve toplarla yapılan saldırı her şeyden önce uluslararası hukuka aykırıdır. Komşu bir ülkenin egemenliğinin ihlal edilmesidir. Ama en önemlisi, toplumsal barış olmasın diye sorunları ağırlaştırma girişimidir.”
'40 YILLIK EZBERİN TEKRARIDIR'
“Uzman sıfatlı savaş heveslilerinin televizyon ekranlarını işgal ederek toplumun gündemini meşgul ettiği, iktidar basınının savaş ve çatışma propagandası yaptığı bu operasyon 40 yıllık ezberin bir tekrarıdır. Şimdiye kadar aynı amaçla en az 30 benzer operasyon yapılmıştır. Hiç biri çözüm üretmemiş, ülkenin kaynaklarını tüketmekten, can kaybı bilançosunu arttırmaktan başka işe yaramamıştır. Bütün bunlar ortadayken iktidarın askeri yöntemlerde ısrar etmesi, savaşla kendi geleceğini garantiye alma arayışından başka bir şey değildir. Ancak ülkenin iktidar uğruna feda edilecek herhangi bir evladı yoktur. Kürt sorununun çözüm yolu savaş ve saldırılar değil, ‘toplumsal uzlaşma' zemininin geliştirilmesi, diyalog ve demokratik müzakeredir. Toplumun barış umuduna saldırmak, askeri operasyon yapmak bu ülkenin geleceğine yapılacak en büyük kötülüktür.”
‘MUHALEFET KARŞI DURSUN'
“İktidarı bu yanlıştan vazgeçmeye, muhalefeti de ülkenin geleceğine, toplumun barış umuduna yapılan bu operasyona karşı durmaya çağırıyoruz. İstanbul seçimi öncesinde, asker tabutlarının önünde seçim propagandası yapma sahnelerini bu topluma yaşatmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Bizim barış ısrarımız ve irademiz her zamankinden daha güçlüdür. İktidarın dayattığı savaş değil halkların özlemini duyduğu toplumsal barış kazanacaktır.” (GAZETEDUVAR)