Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Örgütü, “Acil Çağrı” başlığıyla açıklama yaptı.
Açıklamada şunlar ifade edildi:
“Ülkemizde son dönemlerde artan şiddet olaylarını bahane eden ırkçı-faşizan gruplar, bu akşam düzenledikleri yürüyüşler sırasında İstanbul'un çok sayıda ilçesinde parti ilçe binalarımıza saldırı gerçekleştirdiler. Kimi ilçelerde hala devam eden saldırılarda ilçe binalarımız yakılıp yağmalanırken kimi yerlerde parti yönetici ve üyelerimiz yaralanmıştır.
Dünden bu yana sosyal medyada örgütlenen ve bu akşam düzenleyecekleri yürüyüşlerde HDP binalarına saldıracaklarını açıkça ilan eden ırkçıları engellemeye ve etkisiz hale getirmeye çalışması gereken devletin emniyet kuvvetleri, engellemek bir yana, adeta saldırganlara müsamaha göstermekte, göz yummakta, hatta bazı yerlerde açıkça destek vermektedir. Üstelik, İstanbul İl Örgütü olarak İstanbul Emniyetini önceden uyarmamıza rağmen, bu saldırlar yaşanmaktadır.
İlçe binalarımıza saldıranları engellemeyen polisin, Kadıköy İlçe Örgütümüzün yapmak istediği basın açıklamasına dahi izin vermemesi ise oldukça manidardır.
Halen, bazı ilçe örgütlerimizin etrafı, içeride partililerimiz olduğu halde, saldırganlar tarafından çevrilmiş durumdadır. Polisin tutumu, saldırganları teşvik edici mahiyette olup binalarda bulunan arkadaşlarımızın yaşamlarından ve can güvenliğinden endişe etmekteyiz.
HDP İstanbul İl Örgütü olarak tüm basını ve kamuoyunu uyarıyoruz. Tek bir arkadaşımızın kılına gelecek zarardan, ırkçı güruhun saldırılarına açıkça göz yuman İstanbul Emniyeti, İstanbul Valisi, İçişleri Bakanlığı ve Başbakanı doğrudan sorumlu olacaktır.
Ama'sız, ancak'sız bir barışın bir an önce tesisi için mücadele veren, silahların hemen susması, ölümlerin durması için çaba gösteren, tüm enerjisini barışın bu toprakların her noktasında hayat bulması için harcayan partimize yönelik bu ırkçı, faşizan, insanlık düşmanı saldırıları şiddetle kınıyoruz. Toplumda yarılmaya neden olabilecek bu saldırılar, HDP'nin barış için verdiği mücadelenin, ne kadar elzem ve yaşamsal olduğunu da ortaya koymaktadır.
Savaş ilahlarının ve Saray'ın evlatlarımızı kurban etmemizi isteyen savaşına karşı, barışın sesi ve ruhu olmaya devam edeceğiz.
Parti binalarımızın korunması ve partili arkadaşlarımızın can güvenliğinden sorumlu İstanbul Emniyetine görevini bir kez daha hatırlatıyoruz.
Basın ve kamuoyunun bilgisine saygıyla sunulur.”/İMC