MUSA DÜZENCİ - YÜKSEKOVAGÜNDEM
Halkların Demokratik Partisi Eş Başkanı Fiden Yüksekdağ, Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, HDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, İstanbul Milletvekilleri Garo Paylan ve Ali Kenanoğlu, Antalya Milletvekili Saruhan Oluç, Van Milletvekilleri Yurdusev Özsökmenler ve Lezgin Botan ile HDP Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Hamit Geylani ve HDP PM üyesi Cüneyt Caniş'in bulunduğu heyet Yüksekova ilçesinde incelemelerde bulundu.
HDP ilçe başkanlığını ziyaret eden Yüksekdağ, burada yaptığı açıklamada, “Bizler hepimizin iradesiyle bu kapıyı açtık. Ama yönetenler sarayın merkezinde durduğu bu zalimler iktidarı Türkiye halkları için yeni bir kapı açılmasını istemedi, bunu sindiremedi. Barış için bir şans doğmasını birileri istemedi. En başta da sarayın başını tutan zad, Türkiye'ye ve halklarımıza, Colemerg'e, Gever'e barışı ve demokratik bir yaşamı çok gördüler.
CANIMIZ VE KANIMIZLA SEÇİM KAMPANYASINI YÜRÜTTÜK
7 Haziran gününden bu yana, miting alanlarımızı bombalamalarına rağmen, bütün demokratik seçim çalışmalarımızı sabote etmelerine rağmen, canımızı kanımızı ortaya koyma yolunda bu seçim kampanyasını yürüttük dedi
Herkesin sandıktan çıkana razı olması gerektiğini belirten Yüksekdağ, “Bu sandıklar bunun için kurulur zaten. Sandıktan çıkan sonuca razı olmamak demokratiklik değil faşizmin ta kendisidir” dedi.
SANDIKLA KAZANAMADIKLARI ZAFERE ÖLÜMLE, KANLA KAZANMAYA ÇALIŞIYORLAR
Bugün de Türkiye'yi savaşa sürükleyen bu iktidar sandıktan çıkan demokratik sonucu kabul etmemiş ve buna darbe yapmıştır. Sandığın demokratik iradesini kendi suçları açığa çıkmasın diye kabul etmediler. Bu nedenle memleketi bir tekrar seçime sürüklediler. Bir taraftan tekrar seçime süreklerken aynı zamanda bölgeyi halkımızı ve Türkiye'yi bir savaş ve çatışma zeminine de sürüklediler. Şimdi sandıkla kazanamadıkları zafere savaşla, ölümle, kanla kazanmaya çalışıyorlar. Bizler yine bugün de savaşla ölümle bize dayatılan bu zalim iktidara boyun eğmedik eğmeyeceğiz dedi.
BİZİM TEK SİLAHIMIZ HAKLILIĞIMIZDIR
Son günler de Yüksekova'ya yapılan saldırıların tüm Türkiye'ye halklarına yapılmış bir saldırı olduğunu söyleyen Yüksekdağ, Gever halkı da bu bilinçle direniyor. Sadece kendi toprakları için değil, Kürdün özgürlüğü, eşitliği ve varlığı için değil, bütün Türkiye halklarıyla birlikte kardeşçe yaşamak için eşitlik hukuku temelinde kendi kendini yönetme gücüne ulaşabilmek için direniyor Yüksekova halkı da. İşte bu direniş soylu bir direniştir.
Bizler bugün insanlığın en yüce değerlerini sırtlandık. Barışı, kardeşliği ve yaşama hakkını bunları kuşandık. Onların elinde helikopterleri, tankları, topları, silahları ateşle ölüm kusan makineleri var. Bizim tek silahımız inancımız, bizim tek silahımız Hakkari ve Yüksekova halkının tek silahı haklılığıdır. Taleplerinin meşruiyetidir. Ne istiyor Gever halkı? Bütün halklarımız gibi bu kötü yönetime karşı kendi kendisini yönetme hakkını istiyor.
SİZLERİN SAVAŞLA, ÖLÜMLE ZULÜMLE YÖNETMENİZE İZİN VERMEYECEĞİZ
Bir siyasi iktidar, eğer halını sadece tankla, topla, baskıyla, işkenceyle yönetiyorsa artık onun hiçbir yönetme meşruiyeti kalmamıştır. Hiçbir yönetme ehliyeti kalmamıştır. Artık ölümle, savaşla bizleri yönetmeye çalışanlara karşı bizim kendi kendimizi yönetme, şehirlerimizi ve hayatlarımızı, geleceğimizi yönetme hakkını elimize almamız gerekir. Bugün Hakkari halkının da yaptığı budur. Bizler bu meşru hareketi bütün Türkiye'nin demokratik hareketi ve yeniden kuruluşunun temeli olarak görüyoruz. Bizler 7 Haziran seçimlerinden sonra bütün bir Türkiye'yi özyönetim hakkına sahip olarak kendi kendisini yönetme hakkına sahip olarak yeniden kurmak için yola çıktık ve bu yoldan da hiçbir şekilde dönmeyeceğiz. Artık bu siyasi iktidar yapısı eskimiştir, köhnemiştir. Artık halklar yönetecek diyoruz. Sizler yönetmeyeceksiniz. Sizlerin savaşla, ölümle zulümle yönetmenize izin vermeyeceğiz.” Şeklinde konuştu.
HDP ve DBP'li heyet daha sonra, birkaç gün önce ilçe'nin Orman Mahallesi'nde çıkan çatışmada hayatını kaybeden 18 yaşındaki Yakup Babat ve 35 yaşındaki Fettah Es ile Şırnak'taki çatışmada yaşamın yitiren PKK'li Aysel Bor'un ailelerine taziye ziyaretinde bulunarak, çatışmalarda evine havan topu isabet eden İmam İbrahim Akdoğan'nın evinde incelemelerde bulunuldu.