Halkların Demokratik Partisi (HDP), sokağa çıkma yasaklarını Anayasa'nın 13, 15 ve 23'üncü maddeleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) Ek 1. Protokolü'nün 5. maddesinin ihlal edildiğini belirterek, sokağa çıkma yasaklarını Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) taşıdı.
HDP Hukuk Komisyonu Üyesi ve Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş tarafından "bireysel başvuru" çerçevesinde konuya ilişkin hazırlanan başvuru dilekçesinde, devletin İl İdaresi Kanunu 11/c maddesine dayanılarak gidilen uygulamalarının tam kronolojisi yer verilerek, "16 Ağustos 2015 tarihinden 11 Aralık 2015 tarihine kadar 7 ilde, 2014 nüfus sayımına göre toplam 1.299.061 kişinin yaşadığı 17 ilçede toplam 52 kez süresiz ve gün boyu sokağa çıkma yasakları ilan edilmiş ve bunlardan en uzunu 14 gün boyunca sürmüştür. Uygulanan sokağa çıkma yasakları nedeniyle 63 sivil yurttaş yaşamını yitirmiştir" denildi.
Anayasa'nın "temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasa'nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasa'nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz" şeklindeki hükümlerine dikkat çekilen başvuruda, savaş hallerinde bile yaşam hakkının korunması gerektiği yönündeki maddelere işaret edildi.
Sokağa çıkma yasaklarına gerekçe gösterilen nedenlerdin OHAL veya Sıkıyönetim nedeni olduğu belirtilen başvuruda, "Ancak mevcut siyasi iktidar; bu iki yönteme başvurmaksızın Anayasa ve hukuk dışı yollarla güvenliği sağladığı iddiasında bulunur iken açıkça 'yaşam hakkı'nı ciddi bir biçimde tehdit etmektedir. Sokağa çıkma yasağı uygulaması devam ettiği müddetçe her birey yaşam hakkı ihlali riski ile karşı karşıyadır" denildi.
Kararlar keyfi
Başvuruda 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 11. maddesinin; mülki amirlere keyfi bir biçimde kişi hak ve özgürlüklerini kısıtlama hakkı vermediği gibi yapılan keyfiyetin Anayasa'ya aykırılık teşkil ettiği belirtildi.
Öncelik verilmesi istendi
Ayrıca yasakların "AİHS'in 5. maddesine açıkça aykırılık teşkil ettiği" belirtilen başvuruda, yasakların kaldırılması için kimi yerel mahkemelere başvurulduğu ancak yaşam hakkı ihlalleri nedeniyle Anayasa Mahkemesinin başvuruya öncelik vermesi istendi.
AKP fiili OHAL uyguluyor
Yine dünyadaki OHAL ve sokağa çıkma yasağı örneklerinin aksine bölgedeki yasağın insan yaşamına kast ettiği belirtilerek, "Mevcut siyasi iktidar en önemli icraatlarından birisinin 'OHAL'in kaldırılması olduğunu her fırsatta beyan ederken 'eski Türkiye' görüntüsü vermekten kaçınmanın yolunu hukuki dayanaktan yoksun sokağa çıkma yasağı uygulaması olarak bulmuş durumdadır" denildi.
Köyler boşaltılıyor
Ayrıca başvuru dilekçesinde de insanların ibadet özgürlüğünün de ellerinden alındığı ve camilerin bombalandığı bilgilerine de yer verilerek, insanların sağlık, eğitim, barınma, yiyecek gibi temel ihtiyaçlarının engellendiği dile getirildi. Yine başvuruda sokağa çıkma yasaklarının yanı sıra ilan edilen "özel güvenlik bölgeleri" uygulamasıyla evlerin ateşe verildiği ve köylerin boşaltıldığı şeklindeki bilgilere de yer verildi. Başvuruda bölgede güvenlik güçleri tarafından yapılan "Türksen övün değilsen itaat et" şeklindeki ırkçı milliyetçi yazılamalara yer verildi.
Acilen görüşülmesi talep edildi
Anayasa Mahkemesi İçtüzük 73/1'i maddesi gereğince "tedbir amaçlı olarak, mülki amirlikler tarafından sokağa çıkma yasaklarına ilişkin karar alınması ve uygulanmasının engellenmesi konusunda tedbiren bir karar verilmesi" talep edildi, ayrıca konunun acilen ele alınması ve öncelikli incelenmesi istendi./diha